2.BÖLÜM

27.1K 1K 186
                                    

Konak'tan içeri girdiğimizde bütün aşiret burada toplanmış berdelin yerine gerildiğinden emim olmak için bekliyorlardı. Berzan kolumdan tutarak kalabalığın içine dahil etti beni.

"El öpeceksin hiç mi adet bilmezsin!"

Berzan'ın babasından başlamak için eğildiğim zaman hızla uzaklaştırdı kendini benden. Emine teyzeye döndüğüm zaman o da kafasını çevirmişti çaresizce berzanın arkasına geri geçip birşeyler söylemesini bekledim ama oda onlar gibi istemiyordu beni bu evde.

"Oğul bu uğursuzu odaya çıkart hemen aşağı in nikah var kimsesiz kalmasın yavrum orada! Tüm akrabalar gideceğiz"

Berzan kolumdan tutarak bir odaya getirdi beni kendisi de gönülsüz'dü kardeşinin nikahı için belliydi ama soyadlarına laf gelmesin diye gittiğini biliyordum.

"Burası benim odam. Sakın kapıdan dışarı adım atim deme. Ben sana birşeyler yollayacağım!"

Hızla çıkınca bende odayı inceledim bizim evimiz kadar  odası vardı. Kapının çalınmasıyla içeri yaşlı bir teyze elinde tapsiyle girdi.

"Acıkmışsındır keça min (kızım) karnını doyur güzel. Duvağını ört sonra kocanı bekle. Bu arada dolabın sağ kısmını senin için düzenledik bilesin. Birşeye ihtiyacın olursa çağır yeterim hemen."

"Sağol abla"

Birşeyler atıştırıp berzanın geri gelmesini bekledim. Tekrardan odayı inceleme fırsatı bulduğumda  siyah iki kişilik yatak ve üç bölmeli siyah dolap vardı odanın diğer duvarı büyük bir ayna ve şifonyerine sahipti. Oda gerçekten klasik ve çok şıktı bu adamın ruhunu yansıtacak kadar iç karartıcı.

Saat gece on olunca daha fazla dayanamayarak oda içerisinde ki dolaptan uzun kollu saten pijama takımını alarak banyoya girdim ve üzerimi değiştirip beni yeterince büyük gösteren makyajımı sildim. Yatağın örtüsünü kaldırmadan üzerine uzanarak beklemeye karar verdim.

Sabah gözlerimi açtığım zaman yatağın içerisinde uyuyordum. Banyodan gelen su seslerinden anladığım kadarıyla berzan gece gelmişti ama nasıl hissetmemiştim. Umursamadan dolaptan beyaz bir elbise çıkardım ne kadar ben bile kabul etmesem yeni evimde ilk günümdü adetleri kimse umursamasa da bu benim için önemliydi çünkü beyaz giyinmek temiz olmanı temsil ederdi. Aynanın karşısına geçerek elimden geldiğince kıvırcık saçlarımı taradım mavi gözlerim rengini kaybetmiş göz altım morarmıştı.

Banyoda ki su sesi kapanınca hemen elimde ki tarağı yerine bırakarak yatağın üzerine oturdum.

Berzan ağa siyah takım elbisesiyle çıktı banyodan gözlerimiz buluştuğu zaman hemen yere eğdim.

"Üzerini değiştir aşağı ineceğiz!"

Sert olan sesine kırılsam da belli etmeden banyoya girip hızlıca üzerimi değiştirdim.

Aşağı indiğimiz zaman masa fazla kalabalıktı. Kalp atışlarım hızlanırken korkum daha da büyümüştü. Berzan ağanın yanına oturarak bakışlarımı sadece çayıma odaklamıştım.

"Günaydın oğul bugün işe gelecekmisin?"

"Yok baba bugün evde kalırım laf söz olsun istemiyorum"

"Bütün Midyat bilir oğlum senin hangi zorunlulukla evlendiğini git işine sen!"

"Ana sabah sabah başlamayalım!"

"Aklımdan çıkar mı sanırsın şilanım o kümes gibi evde ne yapar ne yer içer gözüme bütün gece uyku girmedi. Birde kızlarını aldık üstüne evimizde besliyoruz !"

KÜÇÜK HANIMAĞAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin