Ölüm sanırım rüzgarın bana fısıldadığı en güzel kelime. Ölğm beni korkutmuyordu az sonra ben ve bebeğim gerçek mutluluğa kavuşacaktık.
"Fırat! Yapma gözünü sevim bana bu acıyı yaşatma."
Elif şiddetli bir şekilde ağlıyordu çardağın önüne dizlerinin üzerine çöktü. Fırat'ın ise elife bakmaya cesaretinin olmadığını hissediyordum.
"Babamlar salondan inmeden kaldır şu silahı. Dönüşü olmaz ben sensiz yapamam seni ne kadar çok seviyorum görmüyormusun nefes al yeter ki sen ben uzaktan da sevmeye razıyım."
"Fırat! Ne yaparsın oğul bırak hemen elindekini!
Cemal ve Hasan ağa hızla aşağı iniyordu. Fırat'ın bu işi artık bitirmesi için dua etmekten başka şansım yoktu.
"Mehmet gel şu kızı kilere götür. Kapıyı da güzel kilitle."
"Peki ağam"
BERZAN dan Devam
Zorla ulaştığım anayol dan bir araba çevirip mardine gelebilmiştim. Sağ kolumda ki kırık ve topallayan ayaklarımla oradan yürüyerek yani sürünerek kaçmam kolay olmamıştı. Aklıma tek düşen ailemdi nasıl merak etmişlerdir beni abimden sonra annem perşan olmuştur. Son kez adama teşekkür ederek konağın açık kapısından içeri girdim.
Fırat kafasına silağı dayamış feryat kopartıyordu olayı anlamak için biraz daha sakin bir şekilde izledim.
"Bacım sayılır baba o benim. Abimin karısı. Abim öldü diye nasıl helalim yaparım kendi yeğenime büyüyünce ne derim bana böyle bir hayat yaşatma baba ben abime ihanet edemem. Bakamam ahirette yüzüne. Size tekrar tekrar ayni acıyı yaşatmak beni üzüyor ama törelerde ölümden başka bir kurtuluş yok ben sevdiğim kadına bu acıyı yaşatamam her gün ölüşünü izleyemem."
Ben anlayamamıştım olanları ne demek istiyordu fırat kimden bahsediyordu.
"İndir silahı Fırat neler oluyor burada?
Senin camını yoksayacak ne oldu?"
Havin den Devam
Az kalmıştı huzura kavuşmama tam yaklaşmışken. Bebeğim çok özür dilerim annen yine kurtulmayı beceremedi.
"Havin nerede geri mi yolladınız karımı baba burada neler dönüyor birisi birşeyler söylesin kafayı yiyeceğim!"
Dışarıdan gelen ses hayır hayır sadece benziyor o öldü gelemez ki o öldü. Bebeğim bu seninle birlikte gelen bir mucize olabilirmi? Kapının açılmasıyla berzan görüş alanıma girdi koşarak boynuna atladım.
"Geldin. İnanamıyorum buradasın"
"Haydi sen daha fazla burada durma hırpalanmışsın belli yukarı çık hemen geliyorum"
Söylediklerini ikiletmeden yukarı çıktım şuan ki tek düşündüğüm şey bebeğimi kucağıma almak olacaktı. Banyoda elimi yüzümü yıkayıp tekrar odaya geçtim. Berzan yatağın üzerinde oturmuş kolunda ki alçıyı çıkarmaya çalışıyordu.
"Dur ne yapıyorsun?"
"Duş almam lazım şu lanet sargıdan kurtulmalıyım bacaklarımda da bir iki sargı var. Yardım etsene"
"Kolunda ki kalıyor berzan ağa ben istersen banyo da sana yardım edebilirim."
"Ben yokken bu kadar mı çaresiz kaldın havin. Bana iyi davranacak kadar ne yaşandı bu Konak'ta."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KÜÇÜK HANIMAĞA
Ficção Geralİnsanlar; bu kadar da mı olur? Bu nasıl saçmalık, yalan artık böyle olaylar mı kaldı diyor. Çünkü insanlar kendi yaşadıkları dünyadan dışarısını bilmiyorlar araştırmıyorlar. Şuan çocuk gelin kaç bin kişi var. Hiç merak ettiniz mi? Pencerenizi açı...
