Bugün yine her zamanki gibi kulağımda özellikle depresyonda iken en büyük yardımcım olan kulaklıkla buz gibi havaya aldırış etmeden istanbul sokaklarını turluyorum. Kulaklığımdan gelen birbirinden duygusal parçalar beni bambaşka düşüncelere sürüklüyor. Bir hafta önce ayrıldığım ( terk edildiğim) kişiyi düşünüyorum. Hiç mi sevmedi beni , bu kadar kolay unutabilecekmi. Yoksa, sadece bana bağlı kalmak mı istemedi. Kafamda böyle gereksiz düşüncelerle dolaşırken Evimin sokağına girmişim. Karşıdan annem elinde poşetlerle geliyo . Eğer beni böyle düşünceli görürse eminim sorunu öğrenmeden bırakmayacaktır. Bu yüzden başımı öne eyerek odama çıktım. Beş dakika sonra kapı çaldı gelen annemdi. Evet, her zamanki gibi annemden kaçamamıştım. Ama bu sefer pek de tahmin ettiğim gibi olmadı. Benim ona bişey anlatmama gerek kalmadan sanki herseyi anlamışçasına "üzülme kızım deymez yaşın daha çok genç önünde bir sürü yol var". Annemden bir şey saklamak mümkün değildi. Ama onun bu söyledikleri az da olsa içimi rahatlatmaya yetmişti. Annem odadan çıktıktan sonra mesajlarimi silmek için telefonu elime aldım. Ve bana ayrılırken attığı o mesaj gözüme takıldı "Eda ben çok düşündüm bu böyle gitmeyecek burda noktalamaliyiz. Eminim benden daha iyisini bulursun. "