BÖLÜM 8

158 22 2
                                    

Bazen korkunun ta doruklarına gelirsin ama çaresiz bir başınasındır. Hiçbir kurtuluş çaren yoktur.

Şu an tam o noktadayım ağzıma kapanan bir el ve beni göğsüne bastıran biri var ama ne kadar çırpınırsam çırpınıyım arkamdaki kişi benden daha güçlü olduğu için arkamı dönüp beni bu duruma getiren kişiyi göremiyorum ve buda doruk noktasında olan korkum daha yükseklere çıkartıyor.

Korkudan yummuş olduğum göz kapaklarım sırtımın soğuk betona çarpmasıyla irkilerek açıldı. Sırtım duvara çok sert çarptığı için duvardaki çıkıntılarda sırtımı resmen parçalarmış gibi acıtmıştı bu acı ağzımdan bir inilti çıkmasına neden olmuştu.

Acının verdiği öfkeyle beni bu duruma düşüren kişiyi görmek için kafamı kaldırdım. Karşımda ki kişiyi görünce şaşkınlığım öfkemin biraz önüne geçsede hemen kendimi toplayıp tekrar eski öfkeli halimi aldım.

- sen ne yaptığının farkındamısın hadi kafamı daha sert çarpsaydım beyin kanaması geçirip ölseydim nolucaktı ha manyak her-

-Kes!!??

Bir anda sözümü resmen kükreyerek kesince biraz ürktüm ama bunu yüzüme yansıtmamaya çalıştım tabi ne kadar başarabildim orası şüpheli.

-beni neden takip ediyordun??

Sesi biraz öncekine göre daha az seviyede çıksada hala o ürkütücü ses tonunu koruyordu.

Sorusunu biraz düşündüğümde bende cevabını bilmiyordum belki nerede oturduğunu merak ediyordum o yüzden geldim. Yani bende bilmiyordum. Cekingence omuzlarımı bilmiyorum anlamında silktim.

Biranda kolumdaki baskıyla neye uğradığımı şaşırdım. Yankı kolumu resmen parçalamak istercesine sıkıyordu.

-kızım bak bana yalan söyleme senin amacın ne ?? Yoksa sende diğer şu benim param için benim olmak isteyen bir kızmısın heryerde karşıma çıkıyorsun ne tesadüfki (!)

-bana bak ben senin ne olduğunu kim olduğunu bilmiyorum sen bana fahişe deme hakkını nerden buluyorsun. Ne benim senin parana nede sana ihtiyacım var. Gerizekalı daha seni tanımıyorum bile.

Yankı kolumdaki elini biraz daha sıkılaştırınca yine ağzımdan mani olamadığım bir inilti çıktı ama bu yanķının hiç umrunda değildi hatta duyduğundan bile şüpheliyim. Yankı sanki ruhunu kaybetmiş gibi gözlerime bakıyordu. Ve fazlaca öfke doluydu gözleri. Benim öfkeminde onun öfkesinden kalır yanı yoktu.

-kızım diline hakim ol yoksa o dil yok olacak. Sen kimsinki bana gerizekalı diyorsun. Şimdi beni neden takip ettigini söylüyorsun. Yoksa seni bütün üniversiteye rezil ederim ki bu benim için zor olmaz aynı anfideyiz.

Onun bu tehditi beni iyice çileden çıkarırken oda işaret parmağına bir tutam saçımı dolamış oynuyordu.

-sanane

Dedigim kelimenin ardından o bir tutam saçımı değil bütün saçımı eline dolayıp asıldı. Acı birkez daha vücudumu esir aldı. Artık vakti gelmişti ben onunla burada gerçek anlamda kavga etmiyorsam beni o akşam serserilerin arasından kurtardığı içindi ama herkesin bir sabır sınırı vardır. Benimkide bu saatten sonra dolmuştu.

Diz kapağımla bacak arasına tekme attım. Bu hareketimi beklemiyordu ki saçlarımı bırakıp iki büklüm oldu.

-gördünmü benim saçıma asılmayı benim saçım senden değerli be...

Yankı hala iki büklüm duruyordu ve biraz önceki öfkesi iki katına çıkmış gibiydi. Tabi bu biraz çok az bir korku oluşturdu. Bence artık buradan gitmeliyim.

Tam sağa dönüp bir adım atmıştım ki yankının eli kolumu tuttu. Yeter ama yani bu çocuk benim kolumdan ne istiyor anlamadım ki.

-eğer seni şuan öldüresiye dövmüyorsam bilki kadın olduğundan ki senin o bir işe yaramaz saçların asla benimle aynı değerde yada benden daha değerli olamaz. Çünkü sen bile benden degersizsin yani saçlarının benden degerli olduğunu sanma.

Yok artık adam bana göz göre göre değersiz dedi.

-sen neyine güveniyorsun be.. bana değersiz diyecek makamdamısınki sen? evet sen o makamda olmadığın için seni takmıyorum

-kızım sen kim beni takmamak kim ben senin gibi günde kaç tane görüyorum biliyomusun bu arada bana söylediğin hakaretlerin bedelini ödeyeceksin.

-ne bedelinden bahsediyorsun sen? onları hakettiğin için söyledim ben asla bedel ödeme-

-ödeyeceksin!!???

Yankının bağırmasıyla sözüm yine yarıda kaldı. Bu çocuğa görgü kuralları nedir öğretmemislermi.

Çatık kaşlarımı düzeltmeden konuşmaya başladım

-sana görgü kurallarını hiçmi öğretmediler birisi konuşurken sözü kesilmez.

Yüzündeki korkutucu ifade kendini korurken dudağının bir kenarı yavaşca yukarı kıvrıldı ama bu korkunç ifadesini koruyordu hatta bu hareketi daha bir korkutucu gösteriyordu.

-benim görgü kurallarını görüp görmediğim sanamı kaldı?? Yoksa bana senmi ögreticeksin görgü kurallarını

Son cümlesini alayla ve beni küçümseyerek söylemişti.

-sana bu saatten sonra beni bırak uzman gelse birşey ögretemez taş beyinli.

Yankı tam ağzını açmış cevap verecekken arkadan gelen sesle durakladı tabiki bende

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
ARKADAŞLAR BU BÖLÜM ACELEYLE YAZILMIŞ BİR BÖLÜM OLDUĞU İÇİN DİĞER BÖLÜM DAHA UZUN OLACAK

OY VE YORUMU UNUTMAYIN SİZİ SEVİYORUM

TEHLİKELİ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin