Ne demişler, biri bir sarılır kalbinizin tüm kırık parçaları birleşir. Kalbim pek kırık değildi, kıracak kimsem olmamıştı derdim daha çok. Kırık parçalar belki yoktu ama, öyle bir sarıyordu ki griler prensi beni, tek parça olan kalbim sızlıyordu. Nasıl bu denli güzel kokabilirdi insan? Nasıl bu denli güzel olabilirdi dokunuşları? Nasıl bu denli güven verirdi ve lanet ki, nasıl bu denli etkilenmiştim?
Griler prensi.. Kazanıyor musun? Beni kendine bağlama iddianı hani. Elimde değil griye laciverti bu denli yakıştırebilen güzel insan. Ya da, vazgeçtin mi sen o iddiadan? İçten mi sarılıyorsun şuan? Kafamdaki soru işaretleri, ellerinde tabancalarla sarmıştı etrafımı.. Sessiz kaldım sorularıma. Kolları belime doğru yol aldığında kıpırdandım. Geri çekildi, soğuk bir şekilde baktı. "Aşağıda bekliyorum."
Gözlerimi hızla kırpıştırdım. Yine mi, yalandı? Ah. Yine, yine, yine..
Bingo.
======
Bizim yerdeydim, şu baharat kokan ve sarmaşıklar olan yer. Bankta tek başıma oturuyordum. Yapasımız geldi günüydü bugün. Sebebini söylemeden gitmesi, gidesi geldiğinden miydi acaba?
Telefonumla uğraşmaya başladım. Whatsappa girip mesajlara bakmaya karar verdim. Kendime kızdım sonra, Şeref'i nasıl yalnız bırakmıştım?
Ellerim telefonun ekranında gezindi usulca, Şeref'e yazmaya başladım.
'Şerefcan'ım. İyi misin?'
Anında gelen cevaba gülümsedim. 'İyiyim bebeğim. Sen nasılsın?'
'Hayret, sen hemen bakmazdın mesaja? :)'
'Kızım hasta olunca yapacak bir şey yok ne yapayım? (Kızgın surat)'
Sesli bir kahkaha koyverdim, tek olmama güvenerek. Emojiler yerine parantez içine yazması, her zaman gülmeme neden oluyordu.
'Tamam, pekala.'
Gruba girmeye karar verdim, bir anda. Aniden araları bozulan Ege ve Mine. Aslı ve Fatih. Aklımı karıştırıyorlardı.
Toprakcan: Sandalye. Sandal-ye. Kayık-ye. :)
Şerefcan: (Kızgın surat)
Ben: (Ölen, bayılmış, gebermiş surat.)
Gruptaki herkes görüldü yapınca göz devirdim ve Aslı'ya yazmaya karar verdim. Sonra, tekrar çıktım Aslı'nın profilinden. Şuan aşk derdi dinleyecek halde değildim. Bir kenarına yazdım aklımın, hem Mine hem Aslı'yla konuşacaktım şu konuları.
Telefonu cebime koyduktan sonra, ellerimi cebimden çıkarmadan bankta kaydım. Ayaklarımı ileri uzatıp kafamı bankın sırtımı koymam gereken yere koydum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
PATEN AŞKINA
Ficção AdolescentePaten tutkusu olan bir kız. Ve aşka dair hiçbir duygu bile hissedememiş. Annesinin deyimiyle his yoksunu. ** "Nasıl bu kadar masum gözükebilirdi ki? Hayır yine etkilenmemiştim. Ama masum görünüşü .. ah." ====== "Neden ağlamayayım? Bana bir sebep sö...