Dünyadaki herkesin bir şeylerden beklentileri olur. Bu önlenemeyen bir şeydir. Yani illaki olacak başka yolu yok. Sever insanoğlu bir şeylerden beklenti içinde olmayı. Ama sevmez insanoğlu kendisinden insanların beklentisi olmasını.
İnsanların senden beklentisi olması değil belkide sorun senin o beklentiye olan karşılığın, tepkin. Ulan hani varya insanın içinde "Ya yapamazsam" düşüncesi. Belkide ihtimal bile verdiğimiz anda başlar beklentilerin verdiği o yük. Bizleriz belkide beklentileri kötü yapan. Hani varya kendimizi sürekli bir küçültme durumu. Ben o kadar değilim. O beklentiyi yanlış kişiden bekliyorsunuz kafası.
Aileden başlar. Evet herkesin duyduğu ki eğer duymuyorsanız ailelerimiz sizden bahsediyor. Evet evet sen o'sun komşu çocuğu. Neyse konuya dönelim cümle "komşunun çocuğu şöyle almış, böyle almış...vs" Bu ailemizin bize olan güveni yani diyor ki "Ulan o bile böyle almış sen niye alamıyorsun senin ondan farkın yok ama sen istemiyorsun sen çabalamıyorsun sen baştan vazgecmişsin." demek. Sorun bu herkes bize güveniyor. Herkes birilerine güveniyor. Ama biz kendimize güvenmiyoruz ve olay orada bitiyor.
Güven en çokta insanın kendine karşı duyması gereken bir duygu. İnsan kendine inanmalı, güvenmeli. "Ben yaparım" demeli.
Beklentilere karşı "Ben yaparım" diyerek başlayın. Çabalayın olmuyor mu bırakın o zaman ve işte o an "Ben yapamıyorum" diyin lan. Ama deneyin. Denersen kaybetmezsin. Denemezsen kaybedersin genç. Bunun farkına var yoksa kaybetmeye alış.Hadi Eyvallah...
Zaten kendimize güvenmediğimiz için kaybetmedik mi hayatta...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mor Bulutlar
General FictionŞimdi oturalım bir gecenin kenarına ben anlatayım içimde ne var ise bana ait. Sen dinle kendine aitliğinle. Ben susarsam.Sen susma. Bu hayatta susanlar olduğu sürece. Susturanların denizinde 'zihniyet yoksunluğunda' boğulacağız.. Lakin ben yüzme bi...