Cadı

89 6 0
                                    

Kapıdan başlayan gül yaprakları ve yatağımın üzerinde bulunan tüm o beyaz Güller bir mıknatıs gibi çekiyordu beni kendisine. Daha da yaklaştıkça koskocaman demet yığının içinde bir not olduğunu fark ettim.
"Olmasını istediğin kişiyi hayal et"
-Sadece başlangıç... <<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<

Bu da ne demek? Gerçekten onu affedeceğimi mi sanıyor ? Gördüğüm notla kafamda şimşekler çakmaya başladı.Bana yaptığı o ihaneti unutmak mümkün değildi.

''Güllerden daha güzelsin ve diğer tüm çiçeklerden.''Elimdeki notu buruşturup attım ve pencereden bahçeye doğru düşüşünü izledim.Arkamı döndükten sonra bir off çektim benim gibi üşengeç bir insanın gülleri toplaması lazımdı.Ve yine bir off. Esen rüzgarın gülleri uçurmasını engellemek için pencereyi kapattım.

JUSTİN'İN AĞZINDAN

Müziği kapatırken arabayı park ettim.Arabadan inerken telefonuma gelen mesaj sesiyle telefonu çıkardım ve yüzümde oluşan sırıtmayla arabaya tekrar bindim yolda giderken Jaxon arıyordu.

''Efendim abicim''

''Abi direk konuya giriyorum arkadaşım bugün burada kalmamı istiyor kalabilir miyim?''

Jaxon evde olmazsa bar odalarında işimi halletmem gerekmezdi.Yüzümdeki sırıtış daha da artarken

''tabi ki kalabilirsin abicim''

''teşekkürler abi görüşürüz.''

Telefonu kapattıktan beş dakika sonra bara geldim.Alkol sigara ve ter kokusu burnuma dolarken barmene doğru ilerledim ve her zamankinden getirmesini söyledim. İçkimden yudumlarken boğazımdan geçen acı hissi seviyordum. Telefonu çıkardım Kate'e mesaj atacakken burnuma gelen yoğun parfüm kokusu beni onun olduğu yöne çevirdi.Ona döner dönmez belini kavradım ve efsanevi dudaklarının tadını çıkarmaya başladım.
Grace'nin ağzından;
Kendimi suyun kollarından ayırarak duştan çıktım ve üzerime giymek için şort üstüne salaş bir t-shirt ayağıma ise vanslarimi geçirmiştim.Vakit kaybetmeden saçlarımi yandan bir örgü yaptım ve üzerime deri ceketimi alarak odadan çıktım. Justin'in agzindan;
Kate ile gitgide alevlenen bu ön Sevişmeden arasinda kulagina
"Kaldığımız yere evde devam etmeye ne dersin?"diye fısıladım.
Tahmin ettiğim gibi itiraz etmeden beni onayladı ve arabaya doğru ilerledik.
Fazla sürmeden eve geldik arabayi rastgele bir yere park ederek eve doğru ilerledik.
Grace'nin agzindan;
Jaxon ın uyuyo olabileceğini düşünerek yanıma anahtarlarimi almıştım.
Anahtarı yuvasına sokup kapıyı açtım. Jaxon'ın uyanmamasi için ışıkları yakmadan merdivenlere doğru ilerledim.Telefonumun ışığıyla Jaxo 'nun odasına ilerledim ki boş yatakla karşılaşmam bir oldu.
Justin'i aramak için elimi arka cebime attım ama telefonumun asagida olduğunu hatırladım. Hızla uzun koridoru koştum ki aşağıdan gelen sesle olduğum yere çakildim.
Yavaş adımlarla merdivene yaklaştim ve gelen sesleri dinlemeye başladım.

"Uzun zamandır gelmeni bekledim ama beni unutmuşa benziyorsun Drew"
"Bana Drew denmesinden nefret ettiğimi biliyorsun" diyerek dudaklarına yapisti. Daha fazla bu sahneye şahit olmak istemedim ve merdivenleri hiç olmadığım kadar hızla indim.Beni fark etmeden devam ettiler o sürtük ne yapıyordu böyle?? Tanrım!!
Bir anda yüzüme gelen t -shirt ile daha fazla dayanamadim ve kapıyı çarparak ciktim.Butun o iğrenç şeyleri ve o sürtüğü geride bırakarak yağmurun altında ilerlemeye başladım.
Telefonumun titremesiyle kendime geldim.
Msj atanın kim olduğuna bakmak için ekran kilidini açtım;
"Güllerimi atman hiç hoş olmadı cadi"

LIFE OR DREAMSHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin