<<<BAŞLANGIÇ>>>

72 6 2
                                    

Sabahın ilk ışıklarına çalar saatimin sinir bozucu sesi ile uyandım.
Hayatım çok renkliydi,tabi Gri ve Siyah karışımı.Benim uçuk kaçık toz pembe hayallerim yoktu ya da beyaz atlı bir prensim..
Sahip olduğum tek şey ailemle birçok hatıralarımızın yaşandığı,küçük çaplı evimizdi.Tum bu duygusalliklari arkamda bırakarak doğruldum ve giyinmek üzere dolabima doğru paytak paytak yürümeye çalıştım.
Dolabın önüne geldiğimde bir kazak ve kısa siyah eteğimi giydim,dizlerime kadar uzanan cizmelerimi ayağıma geçirdim ve genellikle dalgalı ola saçlarımi ellerimle düzelterek deri ceketimi ve çantami da alarak evden uzaklaşmak adına kapıya doğru yol tuttum.
Gökyüzü,grilere bürünmüştü.Mutlu olmak yasasına kafa tutuyordu adeta.
Mutlu olmak gibi bir hedefim yoktu tabi,gerçi doğa bile bundan taraf değildi..
Bitirmem gereken bir okulum,girmem gereken sınavım varken mutlu olmak ne kelime,boguluyormuş gibiydim.
Diğer yandan çok sevdiğim ailem yoktu,tek başıma kos koca şehir hayatına kafa tutmakla meşguldüm.Bu son zamanlarda daha da zorlaşıyordu.
Çantamdan programımı çıkartmakla hayal kırıklığına ugramam arasında saniyeler vardı.
Lanet olsun..
İlk dersim Kimya miydi şimdi??
Dersligimin bulunduğu sınıfa doğru ilerledim. Boş bir sıraya yerleştim ve ne kadar az da olsa dersi dinlemeye çalıştım.

Telefonumun ekranına baktığımda dersin bitimine 25 dk vardı.
Bayan Lexi'nin mıymıntı ve monotonlaşmış sesi artık canımı sıkmaya başlamıştı ki..

Tık tık tık!!
Gözlerim sese karşılık bir anlığına kapıya yöneldi.Gelen kişinin müdür olabileceği ihtimaliyle hemen önüme döndüm.
Kapanan kapının ardından...
"Selam ben-..."
Aniden kafamı sıradan kaldırarak konuşan kisinin mudur olmadigindan emin bir şekilde bakindim ve...

"Justin?!?"

Tanrım, noel hindileri aşkına!!
Bir anda çıkagelen o çocuk...
Şuan da karşımda dikilmiş öylece duruyordu.Yaşadigim eyalette başka bir okul yokmuş gibi neden burası?bana bunu açıklaması gerekirdi.
Sözünü tamamladığım için,onu tanıdığım düşüncesiyle bütün sınıfın ve bayan Lexi de dahil olmak üzere herkesin gözü benim uzerimdeydi.Hadi ama yapmayın sadece baktığım çocuğun bir anda çıkagelen abisiydi sonuçta.Tamam bu biraz tuhaf ama gerçekçi.
Bayan Lexi'nin gözleri yanimdaki boş sırayı işaret mi ediyordu??
Pekala kimya ve bayan Lexi bana düşman kesilmisti,bunu artık kabullenmistim.
Parmaklarını tarak misali kullanarak önüne gelen saçlarını geriye doğru attı.Sanki filmlerdeki ağır çekim bir yürüyüşle kendisine özgü olan o mukemmelik adım adım yanıma yaklaşıyordu,yaklaştıkça başımı döndüren parfüm kokusu sınıfın atmosferini bir anlığına yok etmişti. Beni kendime getiren şey ise bayan Lexi'nin cetvel sesi olmuştu...

Zilin çalmasıyla benimle aynı sınıfta olan surtukleri geri bıraktım.Cantami alarak sınıftan tam çıkacakken gitmemi engelleyen bir el beni durdurdu.

"Hadi ama bana okulu tanıtmayacak mısın?"
"Ne?"
Ne gevezeliyordu bu simdi?

"Bak cidden sana ve sorunlarına ayıracak vaktim yok Justin."
Belki de fazla çıkışmıştım ama o buna aldıracak kadar yürekli ve utangaç birisi değildi.
~Justin'in ağzından~

Grace'nin beni ters çevirmesi tabiki de beni uzmedi sadece ilginç geldi.
"Pekala yeni arkadaşlar edinme vakti geldi çattı sanırım Grace?"
Karşılık vermesine izin vermeden onu orada yalnız bıraktım.Belki yalnız kalınca Bieber 'ı terslemek neymiş anlar.

"Evet herkese iyi tatiller"
Biten koskoca bir haftanın sonunda kendime güzel bir yatma seansı hazırlamıştım. Sadece ben ve yatağım.Hayali bile beni mutlu kılmaya yatiyordu.
Evin bahçe kapısını büyük bir sevinç ve yorgunlukla ittim ve dia kapıya doğru büyük adımlarla ilerledim.
İçeriye girdiğimde bütün evin parfüm kokusuyla dolduğunu ve bu kokunun tabikide bana ait olduğunu anlamıştim. Ama ben bu kadar parfümü ne zaman sıkmıştım?
Çantami ve ceketimi beyaz köşenin üzerine firlattim.
Odamın hayalini kurarak büyük bir sevinçle merdivenleri üçerli beşerli çıktım.
Odamın kapısına geldiğimde hafif aralıktı.
Kapıyı hafifçe iterek içeriyi daha gözle görülür hale getirdim ki gözlerim yuvalarından çıkacak derece de büyüdü
Kapıdan başlayan gül yaprakları ve yatağımin üzerinde bulunan tüm o beyaz Güller bir mıknatıs gibi cekiyordu beni kendisine. Daha da yaklaştıkça koskocaman demet yığının içinde bir not olduğunu fark ettim.
"Olmasını istediğin kişiyi hayal et"
-Sadece başlangıç...

Evet arkadaşlar yb geç geldi biliyorum ama çok yoğun olduğum için fazla vakit ayıramadim.Hikaye yeni olduğundan dolayı henüz anlaşılmayan noktalar olabilir ama eğer sabırla beklersiniz gelecek bölümlerde gerçekten şaşıracaksınız sizi seviyorum iyi okumalar umarım beğenirsiniz vote ve yorumlarınızı bekliyorum thanx...

LIFE OR DREAMSHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin