''Şu duruma bak. Bu durumda olacağımı hiç düşünmezdim.'' dedi ve gülmeye devam etti.
''Sanırım bu durumda birbirimize ihtiyacımız var ha?'' dedi Baek'de gülmesini tutamayarak... Chanyeol yatacağı yeri ayarlıyordu. Bir yastık ve yorgan kapıp büyük odasındaki beyaz koltuğa yatacağı yeri güzelce hazırladı. Baek suçluluk duyarcasına baksa da hayatında ilk defa kocaman ve rahat bir yatakta yatacak olması hoşuna gidiyordu.
''Yatak çok rahat duruyor. Gerçekten senin için sorun yok değil mi?''
''Böylesi daha iyi. Babam içeri girdiğinde sekreterimin yatakta yattığını görürse deliye dönebilir.'' dedi ve kıkırdadı. Baek'in aklına 'sekreterim' kelimesi takılmıştı. Yutkunup ''Sekreterin?'' diye sordu mırıldanır gibi bir sesle.
''Şirkette benim yerimde sen olacaksın biliyorsun. Senin yaptıklarını en yakından takip etmem için sekreterin olmalıyım. Yani babama göre sen sekreter olacaksın. Böylelikle bir şey yapman gerekmeyecek bu durum geçene kadar ben yakından ilgilenmiş olacağım. Sen keyfine bakacaksın.'' Chanyeol en son bir gülümseme yapıp cümlesini bitirirken Baek ağzı açık şekilde Chanyeol'e bakıyordu.
''Anlayamadın mı? Çok açık konuştuğumu düşünmüştüm... Yeniden anlatmamı ister misin?''
Baek 'Hayır' anlamında kafa salladıktan sonra konuşmak için boğazını temizledi.
''Sadece bunlar çok tuhaf geliyor. Dün gece sınav yüzünden kafayı yerken şimdi bir şirketin başına geçtim ve en önemlisi benim vücudum önümde dikiliyor. İlk dakikalar dalgaya vursam da gittikçe işin ciddileştiğini görüyorum. Benim vücudum şu an karşımda!''
''Bende öyle düşünüyorum. Ama zamanın bunları düzelteceğine de inanıyorum. Her neyse şimdi bunları değil de yarın babama senin eve taşınma konusunu konuşmalıyız. Ve benim üstümü değiştirmem lazım...''
-----------------
Ertesi sabah Chanyeol gözlerini ovaladıktan sonra yatağının olduğu yere baktı. Baekhyun hala uyuyordu. Koltukta iyice gerildikten sonra küçük ayaklarını yere koydu ve yavaşça ayağa kalktı. Elini saçlarına getirip Baek'in yanına gidip onun omuzlarından dürttü. Baek mırıldanıp arkasını Chanyeol'e dönünce Chanyeol ''Baek kalk bir sorunumuz var.'' dedi.
''Hmm...Hmm...'' diye karşılık verdi Baek.
''Baek tuvaletim var. Nasıl yapacağız? Acil durum kalksana.'' deyip bir kez daha omuzlarından dürtüp sarstı onu.
''Tuvaletin varsa git yap...'' Chanyeol bir an duraksadıktan sonra ''Emin misin?'' diye sordu. ''Git..'' deyip kafasına yastığı geçirdi Baek. Chanyeol dudaklarını ısırdıktan sonra ayaklarını sürüye sürüye tuvalete gitti ve gözlerini kırpıştırarak eşofmanını yavaşça çıkardı... Baek yarı uyanık yarı uyku halindeydi. Az önceki konuşma beyninde dönüyordu ama konuşmaya anlam veremiyordu. Gelen sifon sesiyle Baek yavaşça gözlerini açtı ve Chanyeol'ün yattığı yere baktı. Gözleri yeni kalktığından düzgün görmüyordu. Gözlerini açıp kapadı ve düzelene kadar bunu sıkça tekrarladı. Chanyeol'ün yerinde olmadığını görünce yatakta doğruldu ve oturdu. Gelen su seslerine anlam vermeye çalışıyordu. Birden aklına Chanyeol ile konuşması gelmişti. Baek apar topar ayağa kalkıp sesin geldiği yere koştu ve ''DUR YAPMA!!'' diye bir yandan da bağırdı. Chanyeol yavaşça kilidi açtı ve kafasını dışarıya uzattı.
''Artık çok geç.'' dedi. Bu cümle Baek'i yıkmıştı. Çok utanmış hissediyordu. Kendisine dokunmuş olması mı daha kötüydü yoksa görmüş olması mı daha kötüydü Baek için. Nereye kafasını vurması gerektiğini düşünürken Chanyeol onu düşüncelerinden ayırıp ''Bir süre sonra buna mecbur kalacaktık zaten. Artık giyinme işini de kendimiz halletmeliyiz. Sonsuza kadar böyle yaşayamayız. Ve şu an haklı olduğumu biliyorsun.'' dedi. Baek'in utanmaması gerektiğini düşünüyordu. Onu rahatlatmak ve üzülmemesi bu konuyu dert etmemesi için ikna etmek, moral vermek istiyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
You're My Destiny
FanfictionHayatından şikayetçi iki kişi. Chanyeol sadece müzik yapmak istiyordu Baek ise akıllı olmak... Baek'in istediği yaşam Chanyeol'de. Chanyeol'ün istediği hayat ise Baek'de. Bu şikayetçi iki kişinin başına gelen olaylarla nasıl başa çıkacak?? #ChanBae...