Uyandığımda revirde hiç kimse yoktu.Doğrulduğumda başım hafif döndü ama yürüyebilecek durumdaydım.Kapıya doğru yöneldiğimde birden kapı açıldı. Gelen Berkeydi.Beni ayakta görünce kızgın bir bakış attı. Bende ona masum kedicik pozunu verince dayanamadı. Ancak bir şartı vardı.Ona yaslanarak yürüyecektim.
Koridorda yürürken derste o soruyu soran çocuk geldi. Gözünün altı morarmıştı.Bu konuda bi tahminim vardı. Berkenin işiydi bu."Deniz senden çok özür diliyorum. Bilmiyordum böyle olduğunu yoksa dalga geçermiydim."O çocuk bu sözleri sıralarken Berke yanımda kıkırdıyordu.Bu andan itibaren kesin bir sonuç getirmiştim. Berke. Bu çocuk küçükken de böyleydi.Yapmak istediği şeyi yaptırırdı.
******
Dersler bitmişti artık eve gidecektim.Dedemin bi işi çıktığı için gelemeyecekti.Buraları pek fazla bilmediğimden Berkeden beni bırakmasını istedim.Onun için lafı bile olmazdı. Yolda aklıma çok iyi bir fikir geldi.Eğer babaannemden izin alabilirsem Berkeyle bir yere gitmek istiyordum.Yalnız babaannem Berkeyi tanımıyordu.Bizim eve yaklaşırken Berke evlerimiz çok uzak diye bir imada bulundu. Karşıya baktığımda dedemlerin evi ile onların evi arasında 50 metre kadar fark vardı. Çok sevinmiştim.Boylece babaannemden izni kolayca alabilecektim.Arabadan inip eve doğru yürümeye başladık. Bu fikirden Berkeyede bahsetmiştim.Oda iyi fikir olduğunu söyleyip kabul etmişti.Evin kapısını çaldığımda kapıyı babannem açmıştı.Hemen içeri aldı bizi. Koltuğa oturur oturmaz Berkeyi anlattım ve birlikte bir yere gidip gidemeyeceğim izi sordum. Benim üzülmemi istemediği için kabul etti. Ancak tek şartı sekizden önce evde olmamdı.Odama gidip kıyafetlerimi değiştirecektim.Berkede bu arada kendi evine gidip kıyafetlerini değiştirecekti.
Hazırlanıp dışarı çıktığımda Berke kapıda bekliyordu.Arabaya bindik ve ona nereye sürmesi gerektiğini söyledim.Yol boyunca sabahki gibi hiç ki konuşmamıstık.Bi uçurumun kenarındaydık.Arabayı uçurumun dibine kadar götürdü. Arabadan inip kaputunun üstüne oturduk ve düşünmeye başladık. Durum şuydu.Annem ve babam ile geçirdiğimiz anıları anlatacaktık birbirimize. Deniz havasıda çok güzeldi. İnsanı geçmişe götürüyordu.
İlk olarak o başladı
" Hatırlıyormusun biz seninle parkta salıncakta sallanırken sen yere düşmüştün.Sonra da annen sana sahip çıkmadım diye bana kızmıştı."Hemen söze girdim." Ama sen eve ağlamaklı ,durgun bir halde gidince pişman olmuş ertesi sabah kahvaltıya çağırmıştı. Sonrada bizi lunaparka götürmüştü."diye çatallı bir ses tonuyla konuştum.Sıra bendeydi. Babamla ilgili anılarımızı hafızama kazımıştım.O ölüm yoluna çıkmadan önce onunla son konuşmamızda bana bir şeyler diyordu.Şu anda kafamın içinde o anı tekrar yaşıyordum.Babamın sesi kulağımda yankılanıyordu."Kızım seni çok sevdiğimizi söylemek isymtiyorum.Eğerki bize bir şey olursa sakın kendini savurma.Senden istediğim tek şey okuman ve iyi bir insan olman" Berkeye baktığımda benim söylediklerimi düşünüyordu.
Arabanın üstünden inip bağırmaya başladım."Biliyodu öleceğini biliyordu.Benimle veda etti.Normalde böyle biri değildi.Ama o gün ölüme gittikleri gün böyle konuşmuştu.Bilmeliydim...."
Bana sarılan kollara bıraktım kendimi.Öyle bir ağladım ki göz pınarların kurudu."Kendimden nefret ediyorum. Yaşamaktan nefret ediyorum.Ölmek istiyorum.Allahım nolur benide al yanına.Annemi özledim ben. Daha iki gün gittiği yerde özlediğim annemi nasıl olurda unuturum." Bunları dedikten sonra kendimi boşluğa bırakmak istiyordum.Ama kolundan tutulmamla bütün ümitlerim boşa gitti.Berkeye bağırmaya başladım."Ya niye tutuyosun beni.Ben bu acıyla yaşayamam.Her gece yanıma gelip üstümü örten adam olmadan olamam ben.Yapamam bırakta gideyim yanlarına. Bak görmüyor musun beni çağırıyorlar. Bırak ta gideyim ha. Yüzüme yediğim tokatla kendimi yerde buldum."Özür dilerim deniz ama bunu yapmam gerekiyordu.Ya bi kendine gel. Sen ne dediğinin farkında mısın?Napıcaksın onlar gitti sendemi gideceksin peşlerinden.Git bıraktım seni. Ama önce şunu bi düşün teyzen,daha bi hafta önce ablasını kaybetti.Babaannen ve deden ,biricik oğullarını kaybetti.Şimdi de sen mi gideceksin peşlerinden.Teyzenin ne hale düşeceğini bi getir bakalım aklına.1 hafta önce ablasını kaybeden kadın şimdide annesi yok diye ölmek isteyen yiğeninin acısını çekecek.
******
Hava serin olduğu için arabaya bindim. Uyumak istiyordum. Bir dahada uyanmamak. Berke nin yaptığı konuşma hiçbir işe yaramamıştı. Kendimi hala çok zayıf hissediyordum.Torpidonun gözünden aldığım ağrı kesici haptan on tanesini ağzıma götürdüm.Sonrada derin bir uykuya daldım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hayallerim
Teen FictionHerkesin bir hayali vardır bu hayatta diye düşünürdüm küçükken. Hayallerin pesinden gidilmesini babam öğretmişti bana. Bense hep onun yolunu izlemek istedim. Ama o günden sonra ne hayal kaldı elimde ne de hayal kurmayı öğreticek bi babam. Kaybetmiş...