Çeşitli kaynaklar Avarların, Asya'daki Juan-Juan'ların Avrupa'ya göçlerinden sonra tarih sahnesine çıktıklarını belirtmektedir. Değişik kaynakların üzerinde birleştikleri konu Avarların, Asya'da görülen Juan-Juan'ların Avrupa'daki uzantıları olduğudur. Çin kaynakları bu kavim için Juan-Juan adını kullanırken, Arap ve Bizans kaynakları da Avar sözcüğünü kullanmaktadır. Bazı Bizans kaynakları ise, Avrupa'ya göç eden kavimlerin sahte Avarlar olduğunu, asıl Avarların göç etmediğini söylemektedir. Özellikle Macaristan'a yerleşen boylar için sahte Avarlar sözü kullanılmaktadır. Bazı Macar tarihçiler ise, Avarların eski Hunların bir boyu olduğunu ve Uar-Hun adını taşıdıklarını savunmaktadırlar. Akhunlar da aslında aynı boyun değişik kolu olarak bazı tarih kaynaklarında belirtilmiştir. Daha sonra araştırmalar, Avarlar ve sahte Avarlar ayrımının doğru olmadığını, ortaya çıkarmıştır. Avarların kişi ve yer adları Türkçe olduğundan, bu kavmin kesinlikle bir Türk kavmi olduğu ve Uygurların yaşadığı yörelerden geldiği anlaşılmıştır.
"Avar" sözcüğü karşı koyan anlamına gelmektedir. Daha çok direnen anlamında kullanılan Avar sözcüğü eski Türk dilinin aba-ar kökünden gelmektedir. İçindeki Moğol öğesinin Türklere oranla çok az bulunduğu anlaşılan bu topluluğun Moğol kökenli Uar sözcüğünden de adını almış olabileceği üzerinde durulmuştur. Avarların tarihi Asya ve Avrupa dönemleri olarak ikiye ayrılmaktadır. Asya dönemi III. ve VI. yüzyıl, Avrupa dönemi de VI-IX. yüzyıl arası olmak üzere ikiye ayrılır. Hun İmparatorluğu'nun yıkılmasından sonra 200 yıllarında Juan-Juan diye adlandırılan ve göçebe anlamında kullanılan bir kavim adı geçmektedir. Bu kavmin Avarların temeli olduğu daha sonradan anlaşılmıştır. Juan-Juan'lar bir dönem Orta Asya'da kabile imparatorluğunu bağımsız biçimde gerçekleştirmişlerdir. Juan-Juan İmparatorluğu zamanla güçlenerek 400 yıllarında İrtiş ırmağından Kora yarımadasına kadar uzanmaktaydı. Eski Hun İmparatorluğu'nun topraklarından ortaya çıkmıştı bu devlet. Çin kaynaklarına göre, 458'de Çinlilerle Juan-Juan'lar arasında büyük bir savaş olmuştur. Çin orduları bu kavmi yenerek Orta Asya'dan Batı'ya doğru sürmüş ve Turfan bölgesini işgal ederek buradaki krallığa son vermişlerdir. Eski yurtlarından kovulan Avarlar Batı Asya topraklarında imparatorluklarını sürdürmeye çalışmışlardır. 552 yılında Göktürkler ortaya çıkana kadar Juan-Juan'ların egemenliği altında yaşayan Göktürkler ayaklanarak bu devletin egemenliğine son vermişlerdir. Göktürkler'e boyun eğmek istemeyen Juan-Juan'ların bir kısmı Çin'e sığınmış büyük bir kısmı da Batı'ya doğru göç etmiştir. Göktürkler bu kavmin devletini yıktıktan sonra bunların bağlaşığı olan Akhunlar devletini de ortadan kaldırmışlardır.
Çin kaynaklarının bu doğrultuda verdiği bilgileri Bizans kaynakları da doğrulamaktadır. Çinlilerin Juan-Juan dedikleri kavmin Bizanslıların ve Araplar'ın Avar dedikleri kavimle aynı olduğu araştırmalarla ortaya çıkmıştır. Asya'dan göç eden Avarlar önceleri Volga ırmağı kıyılarında Oğur Türkleri ile beraber yaşamaya başlamış, sonra başka bir kabile federasyonu halinde gene Avar adı ile Kafkasya'nın kuzeyinde Alan ülkesinde görülmüştür. Avarlar başka kavimleri korkutmak için bu adı aldıklarını o dönemde dile getirmişlerdir. Kafkasya' da yaşarken Avarlar Bizans'a elçiler göndermişlerdir. Bizans kaynaklarına göre bu elçilerin uzun saçları omuzlarından aşağıya sarkıyordu. Avarların kağanı Bizans İmparatoru Jüstinyen'e silahlı bir bağlaşma önererek yapacağı hizmetler karşılığında yıllık yardım parası ve kavmi için yerleşecek topraklar istemiştir. İmparator elçilere zengin armağanlar vererek bu durumu düşüneceğini ve sonra kendi elçisi ile haber göndereceğini söylemiştir. Bizans imparatorları VI. yüzyıldan sonra sınırları boyunca yaşayan barbar kavimlerle bağlaşarak bunları imparatorluğun güvenliğini tehlikeye sokan diğer kavimlere karşı kullanmışlar ve devletlerinin sürekliliğini para karşılığında yabancı kanı ile sağlamışlardır. Jüstinyen imparatorluğunun ilk yıllarında Doğu Bizans eyaletlerine karşı saldıran Onogurlara karşı Sabirleri, Kuturgurlara karşı Uturgurları kullanmış ve barbarları birbirine kırdırarak doğu sınırlarının güvenliğini sağlamıştır. Bizans imparatoru Avarlara gönderdiği mesajında, Bizansa doğudan gelebilecek tehlikelere karşı koymak koşulu ile yerleşme bölgesi vereceğini ve para yardımı yapacağını bildirmiştir. Avarların kağanı bu koşullara önceleri razı olmuş ve daha sonraları da Kuturgurlar ile anlaşarak Karadeniz'in kuzeyinde kalan bölgeleri ele geçirmeye başlamıştır. Bir süre sonra Aşağı Tuna bölgesine kadar uzanarak Bizans sınırının batı yakasına gelmiştir. Avar kağanı Bizans'a yeniden elçiler göndererek Avrupa'da yerleşmeye elverişli topraklar istemiştir. Uzun görüşmeler sonuçsuz kalınca Avarlar artık Bizans İmparatorluğu'na düşman gözü ile bakmaya başlamış ve kısa bir süre içinde İslav boylarını egemenlik altına alarak Avrupa'nın içine doğru akınlar düzenlemişlerdir.
![](https://img.wattpad.com/cover/62680553-288-k157966.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Diriliş Türk Tarihi
Non-FictionBüyük Türk tarihinde olan olaylar komutanlar savaslar gibi hepsini iyi bir sekilde anlatmaya calıscam interneten ve kitaplardan aldıgım bilgileri sizlerle paylascagım