O gün 8/A sınıfı için özel bir gündü.Hazırlıklar yapılmış, pasta için para toplanmış Sezai Hoca'ya verilmişti.Melike ise Songül için Chris şarkıları indirmiş iriyi bi güzel şarj etmişti.Songül ise bi hafta önceden "Hediyem" diye herkesin başının etini yemişti.Kızlar hediye almıştı ama erkeklerden sadece Süleyman ve Mustafa almıştı.
-Doğum Günü Sabahı-
Songül "Hediyelerim!" diye sınıfa girdi.Hepsi onun bu halini anlayışla karşılayıp hediyelerini verdi.
Songül:
-Kaçıncı ders kutlayacağız?
Melike:
-Tabiki fen dersi kanka.
-İşte fen kaçıncı ders?
-Haa 3. ve 4. ders.
-Hoca izin verir mi?
-Daha gelmedi biz 3. dersten başlarız o da gelince bi şey demez.
-İyi hadi aşağı inelim hocalar gelir.
Songül'ün sözünün üstüne hocalar gelince:
-Şom ağızlısın işte!
Deyip beraber sıraya indiler.Sonra iki saat Din dersi işlediler.Zil çalınca birlikte pastayı fen sınıfına indirdiler.Kızlar masayı hazırlarken Songül sıraya yayılmış öylece oturuyordu.Bunu farkeden Betül:
-Sen ne oturuyon be illet?
-Kanka ben doğum günü çocuğuyum.Bi şey yapamam.
-Lan git hocaları davet et bari!
-Olmaz ben oturucam siz yapacaksınız.
Konuşmayı duyan Melike elindeki tabakları bırakıp Songül'e döndü.
-Efendim kanka bi şey mi dedin?
Diye sordu uyarıcı bi tonla
Songül konuşucakken Betül hemen atıldı:
-Ben anlatıyım kanka Songülcüğümüz doğum günü çocuğuymuş da hiç iş yapamazmış.
Melike Betül'ü dikkatle dinleyip Songül'e döndü sinirle
-Demek öyle kanka
-Aaa şey kanka...
-Sus bi de konuşuyor.Tabi bi iş yapmayacaksın hıyar otur sen.
Melike'nin söylediğiyle Betül donup kaldı.Melike bunu fark edince;
- Bakma öyle ya bu günlük böyle sonra acısını çıkartırız.
Betül cevap vermeyip sinirle masaya gitti.Melike de Selda'nın yanına ilerledi ve koluna girip onu kapıya doğru çekiştirdi.Selda şaşkınlıkla:
-Ne yapıyon kanka?
-Hocaları çağıracaz.
-Niye biz çağırıyok?
-Bizim çağırıcağımızı kim söyledi ki?
-Sen dedin ya.
-Ben mi söyledim?
-Evet.
-Neyse yanlış söylemişim.Hadi yürü Sezai, Cihat, Nebahat ve Nuran Hoca'yı çağır.Koş yürü .
Selda öylece kalakaldi.
-Hadi hızlı ol be ne bekliyon.
-Ya doğum günü olmasa ben sana yapacağımı bilirdim de neyse.
-Ey hadi lan ha bu arada Emine Hoca'yı da çağır.
-İyi de niye?
-Çağır sen ya Emine hoca iyidir.
Selda koşarak öğretmenler odasına gitti.Melike de içeri girdi.
Masa hazırlanmıştı.Melike:
-Oh masa hazır.Bi eksik var mı?
-Tabak eksiğimiz var.
-Iyi git getir yemekhaneden ne bekliyon İrem.
-Niye ben ya?
-Çünkü "Seni seçtim Pikaçu"
-Ha ha çok komik.
İrem Melike'yi tersleyip yemekhaneye gitti.O sırada Şule ve Dilek de iriyi hazırlıyordu.
Betül Melike'nin yanına gidip;
-Kanka Selda nerede?
-Ohoo onun çok işi var.Davet işini ona kitledim.Özellikle Emine Hoca'yı çağır dedim.
-Niye ki?
-Çünkü müdürümüz ana sınıfında.
-Çok kötüsün kanka ya.
-Ne yapak kanka hayat bizi bu hale getirdi.
Dedi Melike omuzlarını düşürerek.
-Lan gören de inanır haa.
-Hayat böyledir yeğen.
O sırada Songül -sonunda- oturduğu yerden kalkıp sohbete daldı.
-Ne oluyor yine?
-Melike yine hallendi kanka.
Melike suratını buluşturarak Betül'e baktı
-Iyyy biraz özgün ol özgün Hallenmek benim lafım bi kerem.
-Iyi be başlatma lafına!
Songül yalandan sinirle;
-Ay benle ilgilenin be sıkıldım.
Dediği anda içeri Selda girdi.
-Nerde o Melike illeti?
Melike yayvan yayvan;
-Burdayım,burdayım aşkım da illet falan olmuyor böyle.
Selda daha da sinirlenip Melike'ye doğru ilerledi.Songül araya girip
-Ne oluyor kanka dur!
Selda Songül'den kurtulmaya çalışarak;
-Bırak kanka ya bunun yüzünden iki saat nutuk dinledim ben.
-Müdür mü?
-Evet.
Melike araya girip;
-Iyi de ben sana müdürü çağır demedim ki!
-Lan bana Emine hocayı da çağır dedin özellikle vurguladın.Doğruyu söyle müdürün orada olduğunu bilmiyor muydun?
Melike biraz düşündükten sonra:
-Aaaa sanırım ana sınıfına gittiğini görmüş olabilirim.
-Ya bi de söylüyor.
Dedi ve kendini sıraya bıraktı.
Melike Selda'nın sırtını sıvazlayarak;
-Çok mu kötüydü?
-Hatırlamıyom ki "Hocam Songül'ün doğum günü var sizi de bekliyoruz"dedim.Son hatırladığım şey "Bol bol kitap okuyun kızım" dediği.
-Ay kıyamam ya sorry kanka.
Deyip sarıldı Melike.
Selda da:
-Love yourself kanka.
Deyip o da sarıldı ve barıştılar.Melike Selda dan ayrılıp diğer kızlara döndü.
-Bak şimdi şu durumda biz Chris' den bahsediyor olsaydık Songül'ü taklit ediyorum
"Chris'in etkisi işte"
Hepsi gülmeye başladı.İrem de geldi.
-Eeeee niye gülüyorsunuz?
-Geçti kanka.Neyse biz onu bunu bırakak da hocalar gelmedi zil çalalı nerdeyse 10 dakka oldu.
Songül:
-Bi şey olmaz anca gelirler biz erkekleri çağırak...
Dediği anda erkekler içeri girdi.Masayı görünce hepsinin surat ifadesi değişti.Bu gören Betül:
-Sakın haaa hocalar gelince.
Erkekler üzüntüyle yerlerine geçtiler.Melike de gidip fen sınıfının siyah perdelerini kapattı. O sırada da hocalar geldi.
Nebahat Hoca :
-Oooo pastaya bak.
-Sezai hoca aldı hocam, dedi Songül.
Betül:
-Biz pastanın üstünde işlem falan bekliyorduk valla.
Nebahat Hoca da gülerek masaya oturdu.Herkes hazırdı.Nuran Hoca da pastanın mumlarını yaktı.Songül üfleyince hep beraber klasik "İyi ki doğdun" şarkısını söyleyip alkışladılar.Sonra pastayı yediler.Hocalar pastayı yedikten sonra gittiler.Melike hemen iriyi açtı.Neredeyse bir haftadır her tenefüs koptukları şarkıyı açtı.O sırada da erkek-kız karışık bir daire oluşturup yere çöktüler.Melike de şarkı başlamadan yerini aldı.
Şarkının başlamasıyla hepsi oynayarak(oyun havası stiliyle) ritme uygun bi şekilde ayağa kalktı.
La la lallla lalla la la lallla
Sözlerin girmesiyle dönmeye başladılar.
Nedir bu haller hadi açıl yeter.
Ne kaçak
Ne göçek
(Bu kısımda ortaya doğru bağırarak ellerini ortaya savurdular)Sorun sende değil bendeymiş daha iyisine layıkmışım.
Hangi kitaptan ezber bu ?
Miş miş miş de mış mış mış!Beraber dönmeye ve oynamaya devam ettiler.Şarkı boyunca kopup oynadılar.Tabi iki tur daha oynadılar.Sonra da karışık müziklerle devam ettiler.
*Turn up the music
*Fine by me
*Sorry
*Şımarık
Gibi daha bir çok şarkıyla koptular.Sonra yorgunlukla oturdular.
Songül:
-Ayy öldüm be.
-Valla baya yorulduk.
Dedi Betül.İrem de oraya gelip Songül'e sarıldı;
-Iyiki doğdun kanka.
-Ya kutladık ya zaten.
-Olsun.
Selda:
-Iyiki beraberiz lan.
Melike ilk kez duygusallaşarak;
-Aynen be bakın hiç söylemiyom ama sizi çok love you beee!
Evet Melike'nin duygusal hali ancak bu kadardı.Ama bu bile kızları duygulandırmıştı.Beraber sıkı sıkı sarıldılar.Melike:
-Hemen de duygulanın zaten!
Geri alıyom be sözümü!
Melike duygusal havayı dağıtmaya çalıştı.Ama pek işe yaramadı.Daha sıkı sarılıp hepsi şükretti Allah'a birlikte oldukları için.....
ŞİMDİ OKUDUĞUN
CRAZY CLASS
RandomOnlar kaderin bir araya getirdiği 18 tuhaf kişiydi. Dışarıdan çok normaller fakat onları bir de içeriden görmek ister misiniz? Öyleyse hazır olun .Gerçekten hazır olun çünkü hiç de normal değiller!!!!!