Hepimiz

88 9 5
                                    

*Medyada Barış ve Mert var.
Hafta sonu Antalya gezimiz vardı. Geziyi dört kolla çekiyorum. Ve bugün Cuma o kadar heyecanıyım ki daha pazartesi gününden çantamı hazırladım.
+Defne sofraya gel tatlım.
-Tamam anne.
Kahvaltımı yaptıktan sonra annemin babamın ve Elçinin (kardeşim) öpücük kondurdum ve sonra çıktım. Okul uzak değildi yürümeye karar verdim. Yol boyu Barış aklımdan çıkmadı. Okula girdiğim an Barışı gördüm ama yanında Melis yoktu sevinmiştim. Ama artık Barıştan uzak duracaktım...
Cumartesi olmuştu gitme vakti gelmişti okula annem bıraktı ve kredi kartını verdi istediğim kadar alış veriş yapabileceğimi söyledi. Antalya gezisine sadece on kişi geliyordu
Ben
Birce
Ömer
Barış
Melis
Mert
Atakan (kankam olur)
Selin
Mina
Meriç
Otobüste şarkı söyledik çok eğlenceliydi ve Barış Melisle değil Mertle oturuyordu. Otele varmıştık artık akşam olmuştu. Otelin lobisine gittik bize sadece iki kişilik beş oda olduğunu söylediler ve kura çekmeye karar verdik. İlk olarak Mert çekecekti ve ona Birce çıktı Birce nin iç çığlığını duyar gibiydim. Sıra Melisteydi Barışı çekmemesi için dua ederken ondan uzak durmam gerektiğini biliyordum Melis Barışı çekeceğinden emin gibiydi ve Ömeri çekince suratı asıldı bu sefer sıra Meriçteydi ve Minayı çekti. Çekme sırası Barıştaydı hem korkup hemde beni çekmesi için dua ediyordum ve sonunda çekti kalbim yerinden çıkcak gibiydi Defne diye bağırdı içim çığlıklar atarken yalandan gözlerimi devirdim. Barışta gözlerini devirmiş bana bakıyordu aynı şekilde bende ona baktım ve Seline Atakan düşmüştü herkes odalarına dağıldı. Yukarı çıkarken Birce mutlu gözlerle bana bakıyordu. Odaya gelmiştik sağdaki yatak daha büyüktü.
Barışla aynı anda sağdaki yatak benim dedik. Gözlerimiz birbirini buldu Barış
+O yatak benim hiç boşuna uğraşma.
-O biraz zor. Orası benim.
+Çok beklersin!
-Salak... Orası benim!
Dedim ve yatağa oturdum yatak biraz yüksekti o da oturdu ve ben onu iterken yere düştü benide tutup çekti  aramızda sadece birkaç santim kaldı diye düşünürken kapı açıldı ve Melis içeri girdi  girdiği an bizi görüp dışarı çıktı. Barış beni kenara atıp bende kalkıp yatağa oturdum ve ağlamaya başladım gözyaşlarımı sildim ve bi müddet sonra Barış içeri girdi ve bana
-Melise herşeyi anlatacaksın!
+Bana emretme banane sen anlat
-Hadi kalk gidiyoruz!
Dedi ve kolumdan çekip beni götürürken kolumu çektim ve dışarı çıktım bir yere oturdum Barış geldi
+Barış beni yalnız bırak
-Melise lütfen gerçekleri söyle
+Sen anlat
-Anlattım ama inanmadı
+O zaman o seni sevmiyodur seven insan sevdiğine ne olursa olsun inanır.
Barış kalktı ve gitti saat artık çok geç olmuştu ve sahile indim oturup ağlamaya başladım bi an yanımda birini hissettim ve şarkı söylüyordu
Bugün günlerden güzellik yaralandım
Ah yarınlar içinde kaldım
Yandım efendim
Ah ateşler içinde kaldım
Yandım efendim
(Bu en sevdiğim şarkıydı ve sesim titreyerek bende söylemeye başladım)
Sen bana yangın ol efendim ben sana rüzgar
Kurusun gün yansın geceler hasretin kalır
-Ne oldu?
+Birşey olmadı.
-Bana anlatabilirsin
+Hasretiyle yandı geceler
-Ben seni yalnız bırakıyım
Bir müddet ağladıktan sonra yukarı çıkmaya karar verdim merdiveni kullandım başım dönmeye başlamıştı yere düştüm ve tek gördüğüm şey Barışın beni kaldırdığı olmuştu. Sabah olup kalktığımda sağ taraftaki yataktaydım. Barış banyodan çıkmıştı üstünde bornoz vardı.
+Hadi banyo yap kendine gel.
-Olmaz sen dışarı çık.
+Tamam o zaman banyo yapma.
-Tamam tamam
Duş aldım ve çıktığımda Barış kot pantolonunu giymiş üstünü giymemişti bi an daldım sonra Barış
+Hadi üstünü giyin
-Arkanı dön yada çık
Arkasını döndü tam bornozumu çıkarırken aynaya dönük olduğunu benimde aynadan gözüktüğümü gördüm ve sapık diyerek eşyalarımı aldım ve banyoya geçtim ve giyindim.
+Hadi hoca çağırdı
-Tamam geliyorum
Dedim ve montumu bile almadan çıktım. Giderken Barışla birbirimize çarpışa çarpışa gittik. Lobiye inmiştik Selinin en sevdiği Yasin Hoca görevleri dağıtıyordu. Her odaya bir görev düşmüştü bize düşen görev oteli keşfetmekti. Barış zaten iki günlüğüne geldik oteli keşfedip napıcaz dedi. Bende ilk defa ona katıldığımı söyledim.Konuşurken nereye ğirdiğimizi farketmedik ve orada bi odaya girdik sanırım burası soğuk hava deposuydu ve kapı kapandı. Telefonlar çekmiyordu.
+Ben donuyorum.
Dedim ve Barış montunun yarısını bana verdi ve ona sarılma şansı yaşadım. Tam sarıldık kapı açıldı ve bi abi sizin burada ne işiniz var dedi ve hayallerim yine suya düştü. Çıktık ve akşam olmuştu ve kimse yoktu.

Ona Sevdiğini SöyleHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin