Ona Sevdiğini Söyle

Mutlu olmak

Gözlerimi açtığımda sahildeydim ve biri daha vardı.
+Sen kimsin?
-Seni denize girerken gördüm boğuluyordun bende seni kurtardım.
+İyi bok yedin!
-Ne diyosun sen gebersemiydin gerizekalı!
+Zaten o yüzden denize girdim!
-O zaman tekrar git gir.
Gözlerimi üstüne diktim ve
+Çok zeki sen
Dedim bunu Birce çok kullanıyordu.
-Evet.
İkimizde birbirimize tip tip bakıyorduk. Araba sesi duydum bu Barış'ın arabasıydı.
+Sen benim telefonundan mı aradın?
-Evet
Çocuğa dikkat ettimde çok yakışıklıydı. Barış koştu arkasından Birce geldi. Barış bana sarıldı. Kucağına aldı ve taşımaya başladı bende ittim ve beni kurtaran çocuk kız istemiyo bıraksana diye bağırdı. Barış çocuğu takmamıştı. Çocuk geldi. Barış'ın arkasından tutup çekti Barış beni yere bıraktı. Çocuğa yumruğu bir attı çocuk yerde. Kalkınca bu sefer çocukta Barış'a vurdu kavga etmeye başladılar.
+Yeter!!!
Birce'de bu olanları izliyordu. Bana döndü ve yeter diye bağırdığımdan sonra bayıldığımı gördü.
+Barış Defne bayılmış!
-Neyy?!
Barış beni kucağına almış doktora götürmüştü. Gözlerimi hastanede açmıştım. Beni kurtaran çocukta vardı. Hepsi üstüme toplandı Mert'te gelmişti. Hepsi aynanda
+Defne nasılsın?
+Başın ağrıyo mu?
+İyi misin?
Bitek o çocuk konuşmamıştı.
-Beni kurtaran çocuk senin adın ne?
+Yiğit Can
Barış;
+Sen niye geldin?
-Merak edemez miyim?
+Benim sevgilimi merak etme!
Ben;
+Kapa çeneni bana sevgilim deme!
-Defne
+Sus!
Can Barış'ı aşağılayarak gülüyordu. Barış Can'ın üstüne yürümeye başladı tam o sırada doktor girdi.
+Daha iyi misin?
-Bari siz sormayın
Doktor gülüyordu.
+Seni taburcu edebiliriz.
-Sonunda!
Çıkmıştık.
+Can telefon numaranı verir misin?
-Neden?
+İhtiyacın olursa ara.
-Gerek yok.
+Lütfen.
Telefon numarasını verdikten sonra Barış beni zorla evine götürdü. Barış'la daha konuşamadan onun yatağında uyuya kalmıştım. Sabah kalktığımda Barış yanımda yatıyordu birbirimize sarılmıştık.
+Barış kalk! Sen niye burada yattın?
-Kokunu özledim.
+Sen deli misin?
-Niye?
+Bunca yaptığından sonra ne demek ya ben gidiyorum!
-Ben bişey yapmadım.
+Ömer'le yarın evleniyorum. Bir daha seni görmek istemiyorum.
-Defne beni dinle!
+Dinleyeceğim bir şey yok.
Eşyalarımı alıp çıktım Ömer'i arayıp buluşmamız gerektiğini söyledim. Ben gelmiştim o da parktaydı.
+Ömer yarın evlenelim.
-Ama sen...
+Kararımı değiştirmeden.
-Tamam hemen hazırlıkları başlatıyorum.
Zaman çok hızlı geçmişti diğer gün olmuştu. Hâlâ kararımın arkasında durmakta zorlanıyordum. Ömer gelmişti kapıyı açtım ve içeri girip kapıyı kapattı.
+Hadi gidelim.
-Tamam sen in ben geliyorum.
+Tamam aşağıda bekliyorum seni.
Telefonuma baka baka eşyalarımı alıp çıktım hâlâ Barış'ın aramasını bekliyordum. Aşığı indim.
+Aşkım çok mutluyum.
Demişti aşkım ne ya keko. Arabaya bindik. Başımın etini yedi.
+Aşkım çok beğeneceksin.
+Her şey çok güzel oldu.
+Sen nasıl bir şey bekliyosun?
+Aşkımmm.
-Efendim.
+Sen beni dinlemiyor musun?
Kapa çeneni beynim ağrıdı diyesim vardı ama sustum.
-Yo çok eğlenicez.
+Defne ne diyorsun?
-Aaa geldik hadi inelim.
Kaçmayı düşünüyordum böyle biriyle bi hayat geçmezdi Melis'i gördüm.
+Ömer sen mi çağırdım?
-Ki mi?
+Melis'i!!
-Hayır.
Göt nereden duyup geldiyse. Birce yanıma gelip.
+Seni kaçırıcam.
-Saçmalama.
+Defne yapma bunu.
-Birce zaten zor tutuyorum kendimi.
+Sende diyosun lütfen.
Yüzüne olmaz gibi baktım. Kolundan tutup gelin odasına götürdüm. Orada dört tane gelinlik vardı ve bir sürü ayakkabı ile çanta hı bide takı. Birce seçip bana verdi ve giydim en son sekizinci kombindi artık gezip yeter demiştim. Makyaj masasına oturdum o sırada kapı açıldı Barış diye heycanlanmıştım bi an içeri Melis girdi.
+Hayırlı olsun.
-Senin buraya gelmeye yüzün varmıydı ya?
+Ne o evlenmek istemiyor musun?
-Çık çık defol!
+Tamam fotoğraf çektirelim.
-Bana fotoğraf diyo.
Mutlu bi son olmadı ama sonsuz olacak deniz çok soğuk.

Fatihanızı bekler görüşürüz ;)))