Gece gelmez miydi yalnızlık hissi?.. Taa kalbinin orta yerine oturmaz mıydı, çaresizlikle dolu özlemlerin?. Kalbinin orta yeri çatırdar da o özlem gitmezdi oradan hiç. Uçurumun kenarında ki kişi için uçurumdan atlamak değil miydi aşk dedikleri?
İmkansız aşk dedikleri neydi ya? Neden zordu bu kadar aşkın sınavı? Kavuşamamak, özlem duymak, hasret kalmak... Nazım Hikmet gibi sürgün edilip kokusuna hasret kalmak değil miydi?
Rüyanda birini görürsün, elini uzatsan tutacakmışsın gibi gelir ama kilometrelerce koşsanda varamazsın. Öyle bir şeydi imkansız aşk dedikleri... Kavuşamamaktan ibaret...