Biraz yürüdük.Caddeye çıkmıştık.
Birbirimize bakıp gülüşüyorduk.Ve ikimizde aynı anda bir duvara çarptık.Ben burnumu tutarak kafamı kaldırdığımda öküz tren ilişkisi ile karşımdaki meteora baktım.Sarışındı mavi gözleri vişne rengi dudakları ve keskin yüz hatları vardı.Bulut'a baktığımda o da karşısındaki meteora bakıyordu.Ben karşımdaki meteora ölümcül bakışlar atarken o da dudaklarını yaladı ve dudakları daha da kırmızılaştı.Gülmeye başladı.Ben de dayanamayıp kahkaha attım.Konuşmaya başladık.
(saçmalamayın tabiki de ingilizce konuşuyorduk)
"Merhaba."
"Selam."
"Canın fazla yandı mı?"
"Biraz ama önemli değil"
Eğilip burnumu öptü.
"Pardon ama biz tanışmıyoruz bile."
"Jack"
"Beril"
"Artık tanışıyoruz"
"Evet.Tanışıyoruz."Bulut'a döndüğümde onlar da konuşuyorlardı.Çocuğun adının Luke olduğunu öğrenmiştim.Hızımızı alamayıp kafeye gitmeye karar verdik.
Lüks bir kafeye gelmiştik.Ben bir çilekli milksahe isteyince hepsi milkshake istedi.Bu arada konuşuyorduk ve Jack ve Luke'un arkadaş olduklarını ve aynı evde kaldıklarını öğrenmiştik.Ve asıl bomba bizim evimizin karşısındaki ev onların eviydi.Kısa sürede kaynaşmıştık.Ve Jack'in gözleri hep benim üzerimdeydi.Biraz daha muhabbet ettikten sonra milkshakelerimiz bitmişti ve film izlemeye karar vermiştik.Jack'lerin evinde izleyecektik.Evlerin oraya vardığımızda biz bir duş alıp üzerimizi değiştirmek istediğimizi söyledik.Onlar da film seçeceklerdi.Evimize geldik.Ben hemen duşa girdim.Çıkınca altıma Nike siyah mini şort üzerime buz mavisi bir t-shirt geçirip ayağıma fosforlu pembe Nike ayakkabılarımı giydim.Pembe parlatıcımı sürdüğümde hazırdım.Bulut'ta bana benzer ama farklı renklerde giyinmişti.Hava serin olduğundan üzerimize ceketlerimizi geçirip çıktık.Beğn yorum istiyorummmmm.Yorumlarınıza ihtiyacım varrr.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
New York'ta İki Türk Kızı
Teen FictionNew York'ta iki arkadaş. Nasıl olsa kimseyi tanımıyoruz diye saçmalamanın dibine vurup , eğleniyorlar...