Cafe de Bulut ile muhabbet ediyorduk. Yine masamızın başına birisinin geldiğini farkettim ancak az önceki çocuk olduğunu sanıp bakmadım. Koluma dokunulmasıyla kafamı kaldırdım gelen Deniz'di selamlaştıktan sonra Cafenin kapısından Kuzey'in de içeriye girdiğini gördüm. Deniz Bulut'un yanına oturdu. Kuzey geldiğinde onunla da selamlaştık ve birlikte geldiklerini Kuzey'in arabayı parkettiği için geç geldiğini öğrendik. Kuzey de bize katılmak istediklerini söyleyip benim yanıma oturdu. Muhabbet ederken bir anda tatil konusu açıldı ve Kuzey okullar açılmadan Miami ye gitmeyi önerdi. Fikir bana ilgi çekici gelmişti hem biraz rahatlar ve stres atardık. Bulut da benimle aynı fikirdeydi. Deniz
"Organizasyon bende. Gidilebilecek günleri size mesajlar bildiririm. Odalar çift kişilik olacak. Bulut ve sen Kuzey ve ben kalabiliriz. " dedi.
Kuzey de iyi bir fikir olduğunu hatta birlikte ayakta yani leceklerini söylediğinde Deniz hiç itiraz etmeden kabul etti. Ben şakayla
"Bakın, size güveniyorum. Eğer beğenmezsem Bulut'u bilmem ama ben aynı gün içerisinde geri dönerim. " dediğimde Bulut da bana katıldı
"Aynen beyler beğenmezsek döneriz. " dedi ve elini yumruk yapıp bana uzattı. Yumruk yaptığım elimle onunkine vururken Kuzey ve Deniz bize anlamayan gözlerle bakıyorlardı. Umursamadım. Bulut varsa en çılgınca şeyleri bile yapardım ki bu yaptıklarımızın arasında hiçbirşeydi. Kahveler bitince biraz daha sohbet edip kalkmaya karar verdik. Kuzey bize dönüp
Hanımlar dördümüzün bulunduğu bir konuşma grubu açacağım" dediğinde hepimiz onayladık ve Cafeden çıktık.Yarım saat sonra telefonuma bildirim geldiğinde Kuzey'in grubu açmış olduğunu gördüm.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
New York'ta İki Türk Kızı
Novela JuvenilNew York'ta iki arkadaş. Nasıl olsa kimseyi tanımıyoruz diye saçmalamanın dibine vurup , eğleniyorlar...