Seninle farklı şehirlerde, farklı hayatlarda, farklı yastıklarda aynı yağmurlu sabaha beraber başladık bugün. Uyanıp hava durumuna baktığımda senin şehrinde de yağmur yağıyordu. Sende havayı görünce benim gibi güne kötü başlamışsındır. Çünkü bilirim bulanık, yağmurlu havaları pek sevmiyorsun. Böyle gözlerini açtıgında odana güneş dolmuş olsun istiyorsun.
Bugün şehrin de soğuktu... Umarım "ev fırın gibi" diye çıplak ayakla dolaşmamışsındır.
Hani şu siyah ama üzerinde minik minik beyaz noktaları olan kazağını giyseydin. Diğer kazakların çok ince.. O hardal sarısı ceketin var ya onu da alsaydın yanına. Hoş o ceketi sana baya yakıştırıyorum ama üşümeni,hastalanmanı istemem balım..