-3.Bölüm-

597 31 17
                                    

Multi:Burak
Öhm çok tatlı değil mi?

Bu arada yan karakterlerde var onları multiye ekleyeceğim.

"Kızım hele sen. Sen daha bugün geldin okula ya! Daha 1 ders bile bitmedi! Ne bu rahatlık?"
Diye sitem edercesine konuşan müdürcüğümüze gözlerimi devirdim ve derince bir iç çektim.
"Ya hocam. Siz ilk önce öğretmenlerimize baksanıza. Müslümanmı değilmi belli değiller."
Yanımdaki muşmula suratlıda keyifli keyifli bizi izliyordu. Ah! Ben sana bunun hesabını sormazmıyım?
"Off! Tamam mina gidebilirsin bidaha duymayayım sakın!"
"Tabi hocam duymazsınız."
Muşmula suratlıyada 'ohh canıma deysin'
Gülüşü atıp odadan çıktım.

Allah'ım lanet olsun çok mütüşüm!

Sınıfa gitmeden önce herkes gibi tuvalete gidip saçımı düzelttim ve tekrar sınıfın oraya gittim.

Kapıyı tıklatıp sırıta sırıta içeri girdim.
Herkes bana bakıyordu.
Şaşırdılar galiba!
Eh hocada göt korkusundan bişey diyemedi malum!

Hemen yerime geçip kafamı tekrar sıraya gömdüm.
Her kafadan bir ses çıkıyordu.

Öğretmenin pek umursadığı söylenemezdi.
Bunun garezi bana mı?

Zilin çalmasıyla birlikte sınıfa Sayın Burak beyin (!) sevgilisi içeri girdi. Yarı çıplak bir şekilde.

O sırada sınıfa muşmula suratlı kız girdi ve şu bizim Burak'ın sevgilisinin arkasında durmaya başladı.
Demek bundan! Bu muşmula sıralı arkadaşıydı.

Ee atalarımız ne demiş?

Sürtük+Sürtük=Double Sürtük

"Burak aşkım bu kızlar sana yavşamıyorlar demi?"

Kim bizmi? Yavşasak yavşasak buna mı yavşarız be!

Yandaki muşmula suratlı daha deminki derste olanları hemen bir çırpıda anlatıverdi.

"İşte böyle Cansu, ben olmazsam bunlar Burağa ne yaparlardı Allah bilir!"
Sözünü bitirdiğinde bize bir bakış atıp Cansu'ya döndüler.

"Kızım sen kendini ne sanıyorsun ya?!"
Diye cırladığında gözlerimi devirip "Hiç öyle normal yaşayıp giden bir insanım. Ne sanmamı bekliyorsun?"
Amacım onu sinir etmekti. Ukalaca cevaplar vererek.

"Bana baksana sen. Yeni geldin diye birşey demiyoruz bi tarafların kalkmasını sen buraya sürtüklük yapmayamı geldin?!"
Evet şuan damarıma basmıştı.

Selin bunu anlamışçasına heran tetikte duruyordu.

Bana Sürtük dedi. Bana. Bana. Bihterine!

"Kızım seni gebertirim!"

Diyerek üstüne atladım. Müdürün yaptığı konuşma falan hiçbiri umrumda değildi.
Şuan tek derdim altımdaki kaşarı gebertmekti!

Selinde onun yanındaki muşmula suratlıya dalmıştı.

"Seni öldürücem kızım!"
Diyerek saçlarından bir tutam tuttum ve kafasını zemine çarptım.

Burak bizi, yanındaki arkadaşı Rüzgar ise -konuşurlarken duydum- Selinler'i ayırmaya çalışıyordu.

Bana ortam farketmezdi. Okula yeni geldim diye bu kızlara kendimi ezdirecek değildim.

Tekrar tokat atacaktım ki belimden tutulup fırlatılmamla neye uğradığımı şaşırdım.

BAY ÇOK BİLMİŞHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin