BANA SENİ TARİF ET

Kördüğüm

Sırada kafamı rahatsızca sağa çevirirken, Burak'ın itici sesi gözlerimi aralamama neden oldu.
"Hap mı çarptı Kerem'im " yüzündeki yılışık gülümseme yumruğumla yok etmek istesem de uğultuyu aşan bir sesle Burak'ı tehdit ettim.
"Kapa o çeneni yoksa ben kapatırım."
sınıfın uğultusu yok olunca , sıramda dikleşerek gözlerimi ovuşturdum.

"Siz ne halt yemeye susuyorsunuz sözüm Burak'a." sınıftakiler yüzümü incelemeye devam ederken , hepsine  'dönün lan önünüze' bakışı fırlatınca  eski hallerini almaya başladılar. Sıramda esneyerek elimi ağzıma kapattım , dün gece gerçekten fazla kaçırmıştık.
Kapı tıklanınca ben hariç herkes oraya odaklandı. Herkes ayaklanınca oturduğum yerde daha çok yayılarak bakışlarımı kapıya çevirdim.
Müdür bey sarışın ufak tefek bir kızın içeri girmesi için yardımcı oluyordu , kızı incelediğimde ayağına odaklandım ; alçıdaydı sanırım müdür bu yüzden kolundan tutuyordu. Kız sınıfın ortasına gelirken üzerindeki kıyafetlere baktım.
Okul eteği dizlerinin bir karış aşağısındaydı , beyaz gömleği ona 1 beden büyüktü. Sınıfımıza imame bir kız teşrif etmişti demek. Alayla sırıtarak yüzüne baktım , boş bakışlarla yüzüme bakıyordu. Kaşlarım çatılırken bakışlarımı ondan çevirmedim.
Müdür kızı tanıtmak için konuşmaya başlamıştı ki kız lafın ortasından girerek kendini tanıtmaya başladı , öz güveni keşke birazda o boş sıfatına yansısaymış , ya da şu kılık kıyafetine.
"Merhaba arkadaşlar ben ; Asya Durusoy. Fen Lisesinden , Demirel Koleji'ne burslu olarak geldim."
kaşlarım çatılarak kızı incelemeye devam ettim.
Aslında çekici bir yönü vardı , sarı saçlarını omuzlarına dökmüştü onu incelerken dikkatimi bir an Müdür çekti elini mi sıkmıştı o kız. Önümde oturan Merve arkasına döndü ;

" Bu kız aptal mı ya boş boş bakıyor yüzüme ezik!"

Hafifçe nefesimi dışarı üfleyerek  anlamsız bakışlarımla yüzüne baktım.
Bu kızı zerre sevmiyordum kokona, süs bebeğinin tekiydi. 
"Önüne dön! "  dedim düz bir sesle  lafımı ikiletmeden önüne döndü.
Müdürün gözleri sınıfı tararken yapacağı olayı anlayarak yanımdaki sandalyeye çantamı koydum.
O uyuz suratlı kız benimle aynı sırayı kullanmazdı. Saçlarımı düzeltirken müdür yüzüme baktı.

" Kerem sanırım yanın boş."

" Hayır çantam var."

Herkes gülerken , Müdür gözlüklerini burun kemerine indirdi.

"Sıranın kenarında askılık var evlat oraya as."

Yumruğumu sıkarak dişlerimi gıcırdattım , bu adamı bu zamana kadar nasıl dövmemiştim şu an çok hayret edilesi bir durum!
Çantamı öfkeyle yandaki askıya asarak diğer sandalyeye geçtim. Bugünlük bu herifin dediğini yapmak zorundaydım eğer karşı çıkarsam odasına götürerek  'sevgili babacığımı' arardı ve bu sefer arabama kesinlikle el koyardı.
Müdür kıza yardım ederek yanımdaki sandalyesine oturttu , iyi dersler dileyerek sınıftan çıktı.
Kız kafasını bana çevirmeden fısıltıyla;

" Ben Asya "

Yüzüne bakmadan , soğuk ve mesafeli bir sesle.

"Banane " dedim, kız iç çekerek nefes verdi sanki cesaret topluyordu.

" Adın nedir ? "  bu sefer sert ve tehditkar bir sesle.

"Sanane , hem fazla kurulma 1-2 güne başka yere postalarım seni " diye çıkıştım ama kız şoka uğrayacağım bir şekilde kıkırdadı  kafam hızla ona dönerken bana bakmadığını gördüm. Bakışlarımı ondan çekerek dişlerimi sıktım.
Saate baktığımda ise zile 1 dakika kaldığı görmem bana moral olmuştu, çantama bakındım kafamı kıza taraf çevirince yanına astığımı fark ettim. Sessizce küfür mırıldandım kendime. Kızın kolunu varla yok arası kavrayarak hafifçe dürttüm.

" Yanındaki askıdan çantamı uzat. "

"Nerede tarif et?" dedi hafifçe gülerken.

Öfkeyle ona baktım ve sesimi yükselttim.
" Kör müsün yanında. " diye bağırdım ve o an zil sesi yankı buldu sınıfta, bize baktıklarını sağıredici sessizliktan anlayabiliyordum.
Kız kafasını bana çevirdi dudağı kenarına toplandı yavaşça.

"Evet körüm. " dedi alaylı bir sesle. Sandalyemi adeta fırlatırcasına ittirdim yoksa hayatımda ilk defa bir kızı evire çevire dövecektim.

"Geldiğimde sıramdan toz olmuş olduğunu görmezsem seni un ufak ederim. " diyerek yürümeye başladım.

Sınıftan çıkarken peşime Burak'ın takıldığını gördüm. Okuldaki mesken tuttuğum yerime varınca sırtımı duvara yasladım.
Telefonumla uğraşırken Burak

"Sakin ol Kerem'im "  diyerek sinirlerimi yatıştırmaya çalışıyordu.

"Burak ikile , tayfaya da söyle 2 dakika yalnız kalayım. "  ben bunu derken baktığı yeri işaret ederek sırıttı.

"Bu imkansız gibi abicim. " baktığı yere bakışlarımı çevirirken , siyah saçlarını savurarak bana yürüyen güzelliğe takıldı gözüm. Çağla'm , benim 4 senedir sönmeyen ateşim , her adımında cayır cayır yanıyordum , hafifçe yutkunarak Burak'a kafamla gitmesi için işaret verdim. Çağla yanıma gelişti bile.

"Kerem sen ne yaptığını sanıyorsun? " bakışlarım yüzünde tırmanırken en son mavi gözlerine baktım. Sinirliyken daha çekici oluyordu bu kız.

" Yine ne yapmış bu Kerem? " diye dalgaya vurdum , parmağını havaya kaldırarak bana doğru sallamaya başlayınca daha çok sırıttım.

" Mete'yi pataklamışsın çocuk okula gelemedi. " 

" Hadi ama o soktuğumun korkağı yetiştirdi mi sana her boku! "

" Of Kerem olay bu değil, ne diye dövüyorsun çocuğu , hangi sıfatla?"

Öfkelenerek kolunu kavradım , yüzüme yaklaşınca dudaklarında bakışlarım hayalet gibi dolanmaya başladı acıyla yutkundum.

"Eğer eserikliler gibi hayatıma girip çıkmasan sevgilin sıfatıyla karışıyor olabilirdim. "

Gözleri dolarken dişlerinin arasından korkuyla fısıldadı.
"Canımı yakıyorsun Kerem."  kolunu bırakmadan önce bende fısıldadım.

"Sende benim canımı yakıyorsun. " 

Kolunu serbest bırakınca ovaladı  bana kötücül bakışlar yollayarak gerisin geri döndü. Öfkeyle yumruğumu arka duvara vurdum ayağımı tekrar duvara dayarken , bir hışımla saçlarımı düzelttim. Bizim tayfa yanıma üşüşünce Anıl elini omzuma attı.

"Fazla takıyorsun kardeşim." alayla yüzünü inceledim Anıl benim çocukluk arkadaşımdı. Çağla'yı gerçekten sevdiğimi bir tek o biliyordu. İlk birlikteliğini benimle yaşadığı o gün bana neleri bahşetmişti , ben onu bedenime değil kalbime sığdırmıştım. O günden sonra yanına hiçbir erkeği yaklaştırmıyordum.
Anıl hariç tabii, ona kendimden bile fazla güvenirdim. Düşüncelerimden Barış'ın sesiyle çıktım.

"Abi duydun mu beni? "  kaşımın tekini havaya kaldırarak merakla yüzüme bakan gözlerine baktım.

" Ne var Barış? "

" Diyorum ki kızın kör olduğunu nereden anladın? "

" Hangi kızın? " diye sorgular bir sesle cevap verdim.

" Abi şu yeni gelen yanına oturan hani. "

Vicdanımı sıkıştıran acıyla , ruhum tökezledi. O kız gerçekten kördü...

İlk hikayemle karşınızdayım unutmayın hayatta herkes bir şansı hakkettiğine göre Wattpad'te de her hikaye bir şansı hakeder.Oy ve yorum yapmayı unutmayın. Teşekkürler...