Alnıma dayanan silah namlusu bana sadece geçmişimi hatırlattı son kez öleceğimi bildiğim için gözlerimi kapadım ve saniyeleri içimden saymaya başladım. On dokuz sekiz yedi saniyeler geçtikçe geçmişim önüme tekrar dan geliyor.
Babam,onu ne kadar seviyorsam bir o kadar da nefret ediyorum bu acınası halde olduğum için ondan nefret ediyorum,aldığı davadan nefret ediyorum,sırf ben zarar görmeyim diye bir tecavüzcüyü koruduğu için ondan nefret ediyorum evet ben zarar görmeyeyim diye yapmış ama zararı bin kat karşı taraftan görüyorum ölen kızın babası aylardır bana işkence yapıyor vücudumda çeşitli yanık izleri,bıçak ve faça izleri var.Peki bana en çok zarar veren ne kimsenin umurunda olmamam olsam da ne yazar ki benim için endişelenmeyen bir babam ve beni çocukken terk edip giden bir annem var.Ölsem kim yanar ki hem benim için daha iyi olur en azından içimde yanan dağlar sönmüş olur.
Saniyelerin sonuna geldiğimde sol gözümden bir yaş geldi ama umursamadan kurumasını bekledim silahı dayayan adam dudaklarını layla kıvırarak "güzelim seni böyle öldürmek istemezdik ama seni almak için gelecek adamlara sağ vermemek için bunu yapmalıyım bir şey söylemek ister misin ölmeden önce?" adamın yaptığının aynısını yaparak dudaklarımı alayla kıvırdım "yaklaş biraz yaklaş"deyince adam olduğu yerden bir iki adım atarak önüme geldi tek bacağımı kaldırıp malum yerine sert bir tekme geçirince ufak bir kahkaha patlattım "bebeğim seninkini de böyle öldürmek istemezdim ama yapacak çare yok işte" diyerek sustum adamın öfke dolu bakışlarını üzerimde hissedince hafiften korktum.Tam elini kaldırıp vuracağı sırada deponun kapısı aniden açıldı ve içeriye on yirmi tane adam girdi benim dışımda herkesi vurdular.
Depoya doğru gelen yavaş bir topuk sesi duymaya başladım sonuç olarak yankı yapıyordu duymamak elde değil içeriye esmer bir çocuk girdi tabi çocuk dememe bakmayın 20 yaşlarında falan bir şey sanırım.Her adımında bana daha çok yaklaşmaya başladı ve önümde durduğunda suratımı görebileceği şekilde ona döndürdüm keşke döndürmez olaydım 6 aydır bu depodayım böyle yakışıklısını da görmemiştim yani bu halde bile bunu düşünüyorum ne kadar da ruhlu bir kişiyim. Çocuk bana elini uzatınca tabi ki boş boş baktım "merhaba Derin uslu kız ol ben Pars Karacan bundan sonra benimlesin"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARANLIK GÖLGELER
RandomÇaresizlik,korku,vücuttan atılamayan tarifsiz acı,alışılmış yaralar ve kanamaya yer arayan izler. Hayatının hatasını yapmış bir baba ve cezayı misli misli ödeyen bir kızın hayatı ne kadar güzel olabilir?Onun yanında her gece masal okuyacak sabahları...