"YAKINLAŞMA"

16 3 1
                                    

Mediada/ Buğra ve Alya var arkadaşlar                                                                                                                       Bölüm şarkısı/ Yalın-Her şey sensin


Sabah uyandığımda ilk defa bu kadar huzurlu uyuduğumu düşündüm kafamı kaldırdığım da yanımda uyuyan Parsa baktım uykusunda, göründüğünden masum uyuyordu yavaşça yerimden kalkarak kapıya yürüdüm odama girdiğim de dolabın önüne geçip tayt ve bol bir tişört çıkarttım yavaş yavaş üstümdekileri çıkarırken aynanın önünde olduğumu yeni fark etmiştim korka korka tişörtümü çıkardığımda gözlerimin dolmasına engel olamadım ben bunları hak edecek ne yapmıştım bundan sonra eskisi gibi yarım tişörtlerimi veya bikinilerimi giyemiyecekdim bunlara çok takılmıyorum aslında sevdiğim adama yaralarımı gösterecek kadar cesaretli hissetmiyorum sadece kendimi ben kendi düşüncelerimle aynanın karşısında debeleşirken kapı aniden açıldı gözlerimi şaşkınlıkla açıp açıkta kalan vücudumu tişörtümle kapattım arkamı döndüğümde Alya'nın olduğunu gördüm içimde bir rahatlama oluştu onun gözleri benim vücudum da gezindiği de izleri gördüğünü anladım gözlerim tekrar dolmaya başladığında bana koşup sarıldı "geçecek bebeğim merak etme" dediğinde sinirlerimin gerildiğini hissettim "ne geçecek Alya ne bak o gördüğün şeyler hayatım boyunca benle duracak ben her ne kadar bakmak istemesem de her aynanın önüne geçtiğimde göreceğim hem kendimden hem onlardan nefret edeceğim!" derken hem avazım çıktığı kadar ağlıyor hem de elime ne geldiyse fırlatıyordum "ben her gece aynı kabusları görüyorum bak geçmiyor hala aynı benim hatta ben dün bir adama sığınarak uyudum bu o kadar kötü bir şey ki, kendini yalnız ve güçsüz hissetmek o kadar koyuyor ki ben sadece bir gün sadece bir gün korkusuz her şeyden uzak olmak istiyorum ki sadece bir kere hiç o kabusları görmeden uyumak istiyorum ve sana bir şey söyleyeyim mi dün Parsın yanın da uyurken bunların hepsini yaşadım Allah kahretsin yaşadım ona bağlanmak istemiyorum Alya sadece onun yanında kendimi güvende hissetmek istemiyorum çünkü onunda bir hayatı var belki de bir sevgilisi var ve ben dün onun kollarının arasında uyudum kendimi çok kötü hissediyorum artık lütfen kimse bana geçecek demesin ya!" deyip kendimi yere fırlattım şuan kendimi görmek bile istemiyordum. Alya gelip yanıma oturduğunda "özür dilerim bu kadar olduğunu bilmiyordum affet beni" deyince hiç düşünmeden ona sarıldım "hadi ama ya Pars bizi kesecek alışverişe gideceğiz hemen hazırlan şu yüzünü falan da yıka bir toparlan aşağı böyle inme" deyip göz kırptığın da gülümseyerek "tamam" dedim Alya odadan çıktığında ilk banyoya gittim işlerimi hallettikten sonra dolabımın karşısına geçtim alışveriş de sürekli üstümü çıkarıp giyeceğim için elbise giymeyi tercih ettim diz kapaklarımın iki üç parmak üstünde biten siyah elbiseyi üzerime geçirdikten sonra beyaz spor ayakkabılarımı giymeye  başladım makyaj aynasının önüne geçip saçlarımı saldım zaten düzdü bir şey yapmaya gerek yoktu çok az rimel sürüp odadan çıktım aşağı indiğimde Alya beni kapının önünde bekliyordu "oo bayan güzelde teşvik edebildi" deyince Pars ta bana döndü, beni süzdüğünde kaşlarının çattığını gördüm ama hemen düzeltti duruşunu, bende umursamayarak arabaya doğru yürüdüm Alya "hey biz o arabayla gitmiyoruz şöför gelecekmiş Parsın işi varmış da" dediğinde ne işi olduğunu çok merak etmiştim şimdi sorsam sanane falan derdi o yüzünden boşverdim Alya'nın dediği gibi bekledim az sonra siyah bir araba geldiğinde arka koltuğa geçerek gideceğimiz alışveriş merkezinin adını söyledik

Üzerimde ki elbiseye baktığımda vücuduma tam oturduğunu gördüm rengi de bana yakışmıştı aslında almaya karar verdiğimde üstümden çıkarmaya çalıştım arka fermuar bir türlü açılmıyordu kabini açarak görevliyi çağırdım ne yazık ki şansıma da erkek görevli gelmişti "pardon şu arka fermuarımı açabilir misiniz?" dediğimde çocuk elini belime yerleştirip fermuarı aşağı indirmeye başladı tam elini çektiği anda çocuğun yerde olduğunu ve birinin fena şekilde dövdüğünü gördüm tabi ki de Parstı, "lan it ne diye kıza dokunuyorsun sahipsiz mi sandın" dediğinde araya girerek "ya bıraksana çocuğu yanlış anlaşılma var sadece fermuara mı açıyordu uzatma işte" dedim bana kısa bir bakış atarak çocuğu yere fırlatırcasına bıraktı birden elimden tutup çektiğinde "git hemen üstünü değiştir!" diye bağırdı tabi ki de korkmuştum hemen kabine girerek çıkardıklarımı geri giydim dışarı çıktığımda Pars yoktu elbiselerin oradan çıkışa gittiğimde beni beklediğini gördüm "Alya nerede?" dediğimde "çocuğun biri yavşıyordu Buğra da icabına bakınca çıktılar" deyip önüne geri döndü bende ufak bir tebessüm edip önüme döndüm.Arabanın yanına geldiğimizde hiç beklemeden ön koltuğa yerleştim.Arabanın hızı her saniye arttığında rüzgarın hızı da artıyordu sanki bir birleriyle yarışıyorlarmış gibi gözlerim yavaşça kapanmaya başladığında diretmeden bende uyum sağladım.

Gözlerimi yavaşça araladığım da hala sabah olmadığını anladım yanımda alınan nefes alış verişlerini hissettiğimde Pars olduğunu anlamam çok zor olmamıştı o fark etmeden gözlerimi tekrar kapadım bu sefer onun benim olduğum tarafa döndüğünü hissettiğimde tam konuşacakken onun sözleri beni susturmuştu "ne düşündüğünü bilmiyorum ufaklık ama yanımda sen olduğun sürece hayatım da başka kadın da olmayacak, ben olduğum sürece de senin yanında hiç bir erkek olmayacak bunu sana güzelce anlatmam gerek.Benden utanma yaralarını göster ki bende sana ilaç olayım, bak sen benim yanıma gelemiyorsun ya bunun için ben senin yanına geliyorum bunları sana şimdi,bu şekilde anlatmak istemezdim ama küçüğüm ben seni bir yıldır izliyorum takıntılı sapık falan değilim aslında sadece o parkta masumca pamuk şeker yiyişin beni kendine çekmişti" dediğinde o günü hatırlamaya çalışıyordum üniversite sınavından çıktığımda hem iyi hem kötü hissettiğim için o parka gitmiştim "o gün aklıma girdiğin an bir daha çıkmadın nedenini kendime çok soruyorum ama cevap alamıyorum kendimden bile cevap alamıyorum o derece de yani sonra senin izini kaybettim Allah kahretsin ki kaybettim o kadar çok adamım olduğu halde seni bulamadım, öyle bir yerlerde tutuyorlardı ki seni altı ay boyunca her gün seni aradım en sonunda Alya'ya ulaştığım da o kaçırıldığını anlattı baban yüzünden o gün direk babanın yanında buldum kendimi, birden Tarık Vural'ın odasına daldığımda babanı uygunsuz şekilde buldum karşısına geçtiğim de bana baya laf söylemişti ben onların hiç birini dinlemeden senin nerede olduğunu falan sorduğum da ilk önce tereddütte kalmıştı ama sonra bülbül gibi öttü bunu şimdi söylüyorum ama yüzüne nasıl söyleyeceğim bilemiyorum,bak ufaklık baban seni korumak için o davayı almış ama karşı taraf babana seni almak için büyük miktarda para vereceğini söyleyince baban seni onlara satmış" Parsın her bir kelimesinde artan göz yaşlarıma dayanamayarak yüzümü ona doğru döndüm "devam et" diye fısıldadığım da gözlerini bir kaç saniye yumup geri açtı söylemeyeceğini anladığımda "lütfen Pars lütfen her şeyi bilmek istiyorum" diye yalvararak konuştum dudaklarını araladığında konuşmaya devam etti "o sözleri duyduğum an onu tanınmayacak hale getirdim sana yemin ederim ona seni bulacağımı ve onu öldüreceğimi söyledim bana onu bulduktan sonra beni bulursan öldürürsün dediğinde sinirden ne yaptığımı bilmiyordum ve o kapıdan çıktığımda seni bulacağıma ve hayatım boyunca yanımda tutacağıma ve her şeyi unutturacağıma  söz vermiştim ve bunu gerçekleştirdim de sadece sıra unutturmakta kaldı onu da senin bana yardımınla halledeceğim" dediğinde göz yaşlarımı silerek Parsın yanına kaydım yüzünü bana doğru döndürdüğünde gözlerimi kapayarak ellerimi sakallarında gezdirmeye başladım kulağına doğru yaklaştığım da gözlerimden tekrar yaşların akmasına izin vererek "sen çok güzel bir adamsın" diyebildim sadece.



Yorumlarınızı bekliyorum :) Oylamayı unutmayın sevgilerle

KARANLIK GÖLGELERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin