Hiç beklemediğin, tam umudunu kestiğin an olur ya işte o zaman öleceksin kızım dersin içinden.
Biri bana yedi sekiz ay önce seni öldürecekler her gün yaşadığın her gün acılar içinde kıvranacaksın deselerdi asla bir tarafım inanmasa da bir tarafım korkardı ama şuan o acıların izlerini kimse ile paylaşmamak,benden nefret etmelerini sağlamamak için ölmek istiyorum hem o zaman belki vücudum da ki yaralar geçmez ama içimdeki volkanik dağlar söner benim yine öyle bir şansım olmadı
Karşımda ki adama boş gözlerle bakarak"bak burada yeterince acı çektim sık kafama da sende bende kurtulayım anladın mı"oda bana aynı tavırda bakarak"işte tam da bunun için geldim bu depodan bu acılardan kurtarmak için geldim ve senle gideceğim" sesimi yükselterek"sen melek falan mısın ya da kendini süper kahraman falan mı sanıyorsun ben her nereye gidersem gidiyim vücudumda ki yaralar,ruhumda ki yaralar benimle gelecek! Şu lanet dünya da hiç bir düzenim olmayacak okula tekrar gidemiycem,babamdan daha çok nefret edicem, aşık olamıycam,diğer kızlar gibi eğlenmeye cafelerde buluşmaya gidemiyceğim. Ben ne yapıcam peki biliyor musun tabi ki bilmiyorsun Allah'ın her gecesi o yattığım yerden kabusla uyanıcam, banyo yaparken kendi vücuduma bakmaktan tiksineceğim,aynaya baktığım da geçmişimi hatırlayacağım
Tamam sen beni buradan çıkar ama ben istediğim hayatı yaşıyamıcağım"Her adımda bir tane düşen yağmur damlalarını hissetmeyi özlemişim kokusu insana huzur veriyor.Hissettiğim şuan ki durum o kadar güzel ki altı belkide daha fazla aydır o depoda kalıyordum ve hiç dışarıyı görmüyordum, sanki yıllardır parka gitmeyip birden gören çocuklar gibiyim sokak da ufak bir tebessümüm oluştuğunda Pars fark etmiş olacak ki "bakıyorum da mutlu oldun" sesini duyduğum da kafamı ona doğru çevirdim ne yani beni mi izliyordu kesin saçma sapan mimikler de yapmışımdır ya rezil oldum "uzun zamandır yağmuru hissetmiyordum iyi geldi" diye saçma sapan bir cümle çıktı ağzımdan aslında doğruluk payı da vardı aklım da dönen başka soruların olmasına rağmen ben beni neden izlediğinde takılmıştım aslında hoş çocuk ama karanlık birine benziyor beni aylardır kimse kurtaramazken çat diye girip beni aldı cesur da aynı zaman da. Ben aklımda ki sorularla ilerlerken önümüzde siyah son model bir araba durdu Pars beni bel boşluğumdan tutarak ilerletti vücudum da oluşan titremeyi o da fark etmiş olacak ki elini geri çekti gerçekten utanmıştım ama neden bilmiyorum kafamı yere doğru çevirerek soru sormadan arabaya yerleştim
Gözlerimi açtığımda gri beyaz döşenmiş odaya göz attım hafif doğrulmaya çalıştığımda her yerimin ağrıdığını hissettim ve tekrar uzandım yorganı üzerimden kaldırdığım da üstümün değişmiş olduğunu gördüm oha olamaz dimi Pars değiştirmiş olamaz üstümü yataktan bir hışımla kalktığımda saçlarımı bileğimde ki tokayla at kuyruğu yaparak yavaşça kapıyı açtım kolidora göz atınca kimsenin olmamasına sevindim önümde ki merdivenlerden korka korka inmeye başladım Pars telefonda biriyle konuşuyordu her ne kadar yaptığımın yanlış bir şey olduğunu bilsem de dinlemeye başladım "Faruk bana hemen Derinin neler yaşadığını öğreniyorsun eğer halledemezseniz bu sefer başınızı yakarım koçum" dediğinde yanın da birinin olduğunu fark ettim kafamı korkuluktan aşağı soktuğum da bir erkeğin olduğunu gördüm aşağı inmemekte kararlıydım beni neden çıkarttıklarını öğrenmem lazım"Abicim ben anlamadım ki seni tamam anladım bir yıldır kızın peşindesin altı aydır onu arıyorsun ve buldun şimdi ne yapıcaksın kızın sana dediklerini anlattın ama ben umut görmüyorum" şaşkınlıkla gözlerimi kırpıştırdım ne yani Pars beni bir yıldır mı izliyordu kafamda soruları düşünürken Parsın sesiyle irkildim "Lan ben düşünmedim mi sandın kızın izini aylardır sürüyorum aklımdan bir an çıkmıyor acaba şuan ne yapıyor ona ne yapıyorlar diye sende biliyorsun ki aşktan falan değil o konularla aram yok ama masumiyeti beni çekiyor Buğra,Hafsa teyze yanıma gelip üstünü değiştirdiğini söylediğinde aynı zaman da vücudunda ki izleri de söyledi eğer o izlerin ne izi olduğunu nasıl yapıldığını bulursam var ya onları nasıl ters düz edeceğimi en çok sen biliyorsun dimi" "Biliyorum kardeşim bulucaz merak etme ama sen biraz daha bağırırsan kız uyanacak" adının Buğra olduğunu öğrendiğim çocuk konuşmayı bitirdiğinde gözümden akan yaşları kolumla silip aşağı inmeye devam ettim ayak seslerimi duydukların da ikisinin de gözleri bana döndü Buğra ayağa kalkarak "Selam Derin ben Buğra Parsın en yakın dostuyumdur başına her ne gelirse gelsin bunun içinde Pars olsa da benimle konuşabilirsin" ufak bir tebessüm ederek "sağol beni de düşünen varmış" dedim Pars bana bakıp dışarı çıktı Buğra bana iyi geceler diyip kapıdan çıktı arabasının lastik sesini işitebiliyordum peki Pars o niye beni bırakıp gitti şimdi ayaklarımı koltuktan indirip adımlarımı cama doğru yönelttim,dışarı da bir ağacın altında sigara içen Parsı gördüğümde istemsizce gülümsedim bende genelde ağaçların altında sigara içerdim neden bilmiyorum belki de babam görüp kızar diye belki de yanımda olan tek ağaç olduğu içindir.Kapının açılma sesini duyduğumda adımlarımı hızlandırarak oturduğum koltuğa geri döndüm ayaklarımı kendime çekip Parsın içeriye girmesini bekledim o girmeden içeriye parfüm kokusuyla karışmış sigara kokusu geliyordu nedensizce bu kokuyu alınca sigara içme isteği geldi.Pars içeri girince deri ceketini koltuğa attı ve benim karşımda ki tekli koltuğa kendini attı aniden "bana da sigara verir misin ?" diye bir cümle çıkmıştı ağzımdan aslında sormam hataydı tabi ki verirdi, bana dönerek dudaklarını yukarı kıvırdı "bana bak küçük ben olduğum sürece sigara içerek kendine zarar veremezsin hatta ben olmadığım sürece de kendine zarar vermezsin çok zarar görmek istiyorsan beni çağırman yeterli şimdi ben yatıyorum fazla ses yapmadan sen de uyu" arkasından şaşkınlıkla bakarak bende daha önce kalktığım odaya geri dönmek için merdivenleri tırmanmaya başladım.
Arkadaşlar hikayem nasıl gidiyor yorum yaparsanız ve oylarsanız çok sevinirim öpüldünüzz
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARANLIK GÖLGELER
CasualeÇaresizlik,korku,vücuttan atılamayan tarifsiz acı,alışılmış yaralar ve kanamaya yer arayan izler. Hayatının hatasını yapmış bir baba ve cezayı misli misli ödeyen bir kızın hayatı ne kadar güzel olabilir?Onun yanında her gece masal okuyacak sabahları...