Yavaşça ozan 'ın yanına yaklaştım ozan "naz ben yapamıyorum yani hayatımda ilk defa böyle bi duygu içine girdim kendim bunu kabullenmek istemiyorum ama bir yandanda karşı koyamıyorum " dedi elleriyle saçlarını düzelti ve bana bir adım attı "naz ben sana bağlanmaktan korktum yani bu kadar kısa sürede birini hayatıma kabullenmem çok zor ama ben ilk defa biriyle konuşurken birinin yanındayken ilk defa nefes aldığımı hissediyorum naz ben sana bağlandım " dedi ozanın sözcükleri üzerine şoka girmiştim sanırım bu rüya falandı
ozan elimi kalbini üstüne koydu"naz burası çok karanlık burayı aydınlatıp güneşim olur musun" dedi istemsizce güldüm ozan bana birşeyler hisseditordu bu aşkmıydı yada daha fazlası yada aşk olamıyacak kadar değerli değilmiydi duyguları nedense tam emin olamıyordum ama ben ona karşı birşeyler hissediyordum bunları söylemenin vakti gelmişti ozanın vurulduğu an geldi aklıma evet hayat kısaydı ve ona bunu söyliyicektim "bende seni seviyorum gizemli çocuk " dedim sözcüklerim üzerine ozan kahkaha attı 'gizemli çocuk iyimiş " dedi artık gerçek sevgiyi bulmuştum elinden balonu kaçan çocuğa yeni balon almak gibi bi histi bu burası çok soğuk olduğu için oradan ayrılıp ozanın evine gittik şuan evde dilara cihan ozan oğuz kaan ve ben vardık onlara aramıza birşey olduğunu söyledik artık gerçek aşkı bulmuştum bırakmıyıcaktım birbirimiz bu kadar kısa zamanda bağlanmamız garipti ama ben bu aşkı yıllardır bekliyordum ve şans eseri buldum o benim şansımdı"ozanın kulağına eğildim "sen benim en büyük "şansımsın " ozan " sen benim ilk ve tek aşkımsın su kadar masumsun " dedi güldüm "bana meleğim dermisin " dedim hevesli bir ses tonuyla ozana baktığımda yüzündeki gülücük bir andan nefrete döndü çok korkuyordum sadece bana meleğim demesini istemiştim ozan hızla ayağı kalktı kapıyı çarparak evden çıktı ne olmuştu ki şimdi oğuza baktığımda laptopu aldı ve ozanın yerini bana tarif etti evden çıkarak arabama bindim geldiğim yer bir depoydu 'sıkıldım artık bu uçurumlardan depolardan ' diye mırıldandım depoya girdiğimde ozan bir sandalyede oturmuş slayt izliyordu ufak kız çocuğunun resimleriydi bu ozanım yanına gittim bana baktı üzgün bir ifadeyle "özür dilerim sevgilim " dedi kafamı önemli değil anlamında salladım gözlerimin içine baktı "herşeyi öğrenmek istiyo musun beni dağıtıktan sonra toparlıya bilicek misin " dedi elini tutum "sen dağıt beraber toplarız" dedim
ozan anlatmaya başladı " bu slaytaki kız kardeşim adı melek sürtük annem babamın en yakın arkadaşıyla yattı ve melek doğdu o sürtük kardeşimi bırakıp gitti zaten babası evliydi kabul etmedi kardeşime ben baktım oğuzla babam hiç bir zaman sevmedi ama onun bir suçu yoktu ki ben ve meleği babamın düşmanları kaçırdı oğuza benle kardeşim arasında seçim yapmalarını istediler " dedi o an gözlerim dolmuştı ağlamamak için gözlerimi tavana dikmiştim ozanın her cümlesinde bir acı vardı o konuştukça kalbim duracakmış gibi hissediyordum ozan ayağı kalktı masanın üstündeki tüm vazoları tek tek yere attı o sırada gözlerimi kapatım onu acı çekerken görmek istemiyordum ozanın siniri geçince yere çömerelek oturdu sırtını duvara yasladı "ve benim ibne kardeşim o çocuğun ölmesine göz yumdu tam karşımda küçük bedenine.silahı dayadılar tek kurşunla öldürmediler bile tam beş kurşun la öldürdüler " dedi
Şuanda gerçekten ne yapacağı bilmiyordum ozanın bu kadar acıya nasıl katlanıyordu aynısını cihana yapsalar yaşayamazdım ozana baktım "peki neden yaşıyorsun" dedim gözlerimin içine baktın"intikam" diye mırıldandı kafamı olumsuzca salladım "o zaman onlardan hiç bir farkın kalmaz " dedim gözlerini devirdi bir kaç saniye sonra tekrar gözlerimiz buluştu ayağı kalktı ve bana doğru adım attı "peki ne için yaşamalıyım " dedi "bizim için " dedimBuruk bir gülümsemeyle
"Naz benim bu hayata kaybetmeğe kortuğum tek kişi kardeşimdi onu kaybettim ama seni kazandım "
"Bu acıyla yaşamak zor olmuyormu ?"" Sence ben yaşıyormuyum bu beden nefes aldığı her güne lanet ediyor " dedi
"Kendine haksızlık ediyorsun sen böyle olmasını istemezdin ki sen iyi birisin "
Ozan gözlerimin içine baktı evet o iyi biriydi yani en azından bana göre öyleydi .
"İylik büyük bir kavramdır ama beni içime alıcak kadar büyük değildir biliyormusun ben seni ilk gördüğümde keşke bu kadar masum olabilsem dedim".Ozanın masum demesi üzerine gözlerimi devirdim ben masum değildim ki "gidelimmi" dedim ozan kafasıyle beni onayladı eve gittik eve geldiğimizde ozan beni çatı katında bir odaya götürdü burayası nersiydi "burası ne" dedim ozan "ben küçükken o kadınla babam kavga edince buraya gelirdim hep burada mutsuz anılarım var ve aramızda kalsın burayı sadece sen ve ben biliyoruz " dedi burada onun üzücü anıları vardı ama bu odayı anlatırkken hala o küçük masun çocuk görünüyordu gözlerinde ozan koltuğun üzerinde ki örtüyü kaldırdı ve koltuğa oturdu ozanın yanına oturarak kafamı dizlerine koydum telefonun çalmasıyla irkildim babam arıyordu telefonu açtım "naz yarın toplantı var senin dört ay üzerinde çalıştığım kreasyonu sunucaksın " dedi "tamam " dedim ve telefonu kapattım ozana durumu anlattım oda beni eve bıraktı
Eve geldiğimde laptopu aldım ve sunumu hazırlamaya başladım bu kreasyonun üzerinde dört yıldır konuşuyordum umarım beğenirlerdi işim bitince odama gidip uyudum saat 8 de alarmın çalmasıyla kalktım dolabı açtım beyaz çiçekli elbisemi giydim biraz makyaj yaptıktan sonra evden çıktım
Multide Nazın elbisesi
Şirkete geldim arabanın anahtarını valeye verdim 'hanımefendi' moduna girdim insanlara yapmacık gülümsemeler tatlı tatlı konuşmalar ya yapmacık tavırla göstericektim dersime çalışmıştım hemen toplantı odasına girdim sunumu hazırladım babam yiğit
Murat amca ve cihan geldi tüm yönetim kurulu yavaş yavaş toplanmaya başladı gittikçe heyecanım artıyordu yiğitin üzerimde olan itici bakışlarını hissediyordum bu toplantıyı bir an önce atlatmak istiyordum sunuma başladım kreasyonu sunduğumda herkes gülümsüyordu sanırım beğenmişlerdi murat amca çok bependiğini söyledi yiğit hemen lafa atladı ;
"Ben beğenmedim " dedi ne demek bon boğonmodom ben bunun için dört uğraşmıştım ayağa kalktım sinirle ellerimi masaya koydum "burda senin kararını soran yok bay ukala bey" dedim sinirle yiğit bana meydan okurcasına ayağı kalktı "demek bay ukala ne ara bu kadar meselafe olduk nazcım bence herşeyi anlatalım" dedi imalı bir ses tonula o iğrenç geceden bahsediyordu toplantı odasını kapısını çarparak çıktım araba atlayarak ozanın beni götürdüğü uçuruma gittim hayatımı gözden geçirdim ozan gibi benimde bir yaşama sebebim yoktu ne ailem ne arkadaşlarım berbat bir hayatım vardı ozana karşı olan hislerim beni ölmekten kurtarıyordu bir kaç dakika sonra arkadan araba sesi arkamı döndüğümde gelen ozan değildi ...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karanlık Sabah
أدب المراهقينHerkes ay gibidir ve herkesin hiç kimseye gösteremediği bir karanlık tarafı vardır