İNTİKAM!!

71 7 0
                                    

Multide Oğuz

Arkamı döndüp baktığımda gelen oğuzdu onun ne işi vardı burda yanıma gelerek oturdu

"Ne işin var burda " dedim

"Bunu benim sana sormam lazım naz duyduğuma göre ozan sana herşeyi anlatmış bunları bilmen hiç doğru değil" dedi

Ne yani herşeyi öğrenmiştim nasıl unutucaktım ki oğuz sözüne devam etti

"O çocuk yüzünden annemle babamın evliliği bitti" dedi

"Onun hiç bir suçu yoktu bunun tüm sorumlusu annen" dedim oğuz bileğimden tutu ve beni arabasına sürüklemeye başladı şu anda ne yaptığını tam çözememiştim arabasına bindirdi kapıları kitledi korkum artmaya başlamıştı "ne yapıyorsun" dedim sesim çok titrek çıkmıstı kahretsin bu kadar korkmak zorundamıydım yol boyunca oğuzun konuşması için uğraşsamda tek kelime dahi etmemişti korkum gittikçe çoğalıyordu araba durduğunda oğuz yine kolumdan tutarak sürükledi geldiğimiz şehir dışında iki katlı bir villaydı bu manyak mıydı eve girdiğimizde mükkemel döşenmiş bir salon vardı oğuz beni çekerek yukardaki bir odaya götürdü montunu çıkarmaya başlayınca korkum iki katına artmıştı yavaşça geriye doğru adım attım ben geri gittikçe o bana daha çok yaklaşıyordu sırtım duvara yaslanınca kanım çekildi bir anda kemiklerim sızlamaya başladı gözlerimi kapatım boynumda oğuzun nefesini hissetmemle gözlerimden bir damla yaş süzüldü oğuz

"Ağlama bebeğim " dedi

"Ne istiyorsun " dedim

"Gözlerini aç " diye komut verdi kafamı olumsuz anlamda salladım kollumdan sıkıca tutu "ben birşeyi bir defa söylerim " dedi itaat ederek gözlerimi açtım gözlerini gözlerime dikti ellini belimde gezdirmeye başladı "ben senin annen gibi sürtük değilim beni etkilemeye çalışma" dedim hırslı bir ses tonuyla cümlemi bitirmemle çok sert bir tokat yedim yanağım kızarmıştı oğuz beni kucağına alarak yatağa yatırdı çırpınmam hiç etki etmiyordu üzerime çıktı o koca bedenin tüm ağırlığını verdi kulağıma eğildi ;

"Tek suç annemde değil o adamda suç yokmu ?"dedi sanırım o adam dediği babasının en yakın arkadaşıydı cevap beklercesine kafasını sallladı cevap vermicektim iki tarafda suçluydu ama eğer annesi istemese buna karşı çıkabilirdi oğuz sinirle bana baktı

"Seni uyardım soruları bir kez sorucam ve cevap vericeksin " dedi

"Bu sizin hayatınız beni ilgilendirmez"

"O zaman neden burnunu soktun bu olaylara biliyo musun ozanın bunları senle paylaşmasını beklemezdi çünkü o kızları sadece yatmak için kullanır " dedi

"Bunları senmi söylüyorsun KARDEŞ KATİLİ" dedim bağırarak oğuz boynumu emmesiyle inledim boynumu öperek aşağı indi sıra gömleğimin düğmelerine geldi tek tek düğmeleri açtı gözlerimi kapatım "lütfen yapma " diye mırıldandım oğuz beni umursamadı ellerimi tutarak kendi gömleğinin üstüne götürdü gözlerimi açmamı emretti bu iğrençliğin bitmesi için gözlerimi açtım gözlerini gözlerime dikti yastığa bir damla göz yaşım düştü eliyle göz yaşımı sildi "bunun tüm sorumlusu annem değil senin baban --- " cümlemesini tamamlaması içim gözlerime baktı babam ne alakaydı buda nerden çıktı üstümden kalktı

"Şimdilik bu kadar " dedi

"Manyak mısın sen " dedim yataktan hızla kalktım bileklerimi sıkıca tutuğu için çok morarmıştı boynumda öyle oğuz bileklerimi tutu yavaş hareketlerle parmaklarını bileklerimde gezdirdi

"Acıyormu " dedi

"Evet"

Banyoya götürerek ilaç dolabını açtı bir krem çıkardı yavaş hareketlerle bileğime sürdü kremi biraz daha sıktı ve eline aldı elleriyle saçımı arkaya itti ve yavaş hareketlerle boynuma sürdü canım acıdığı için gözlerimi kapatım oğuz :

"Bu hep merakın ve o çeneni tutmamanın sonları " dedi manyağa bak ya hem kaçır ondam sonra azarla

"Eve gitmek istiyorum " dedim sıkılmış bir ses tonuyla oğuz olumsuzca kafasını salladı ellerini yıkadı o sırada telefonum çaldı telefonu oğuz çekip aldı

"Bu biraz bende kalıcak bebeğim " dedi

"Manyak " diye cırladım oğuzun odadan çıkmasıyla onu takip ettim aşağı mutfağı indi camdan dışarı baktığımda bir sürü koruma vardı direk sorularımı yöneltim

"Bir senin amacı ne beni niye kaçırdın iki babam ne alaka " dedim

Bana yaklaştı gömleğimi ilikledi ve Eliyle belimi sıkıca kavradı bedenlerimizin birbirine deymesini sağladı burnumu burbuna sürtü sıcak nefesini yüzümde hissediyordum

"Sen sadece bir kuklasın seni babana karşı biraz kullanıcam ve intikam alıcam" dedi kukla kelimesi ne kadar hoşuma gitmesede "neden " dedim güldü "babanı savunmuyorsun onu koruman gerekti " dedi açık sözlülükle konuştum "babamın iyi biri olduğunu savunamıyıcam ama seninle ne alakası olabilir" dedim "bunu öğreniceksin ama ilerde " dedi ve elini belimden çekti tezgahın üstüne oturdum oğuzu izlemeye başladım bana baktı

"Bana artık soru sorma hakkın kalmadı canım ne istersem onu yapıcam "dedi daha fazla üstüne gitmiyicektim artık anlamıştım beni bırakmıyıcaktı ama ozanı çok merak ediyordum tabi bu manyağında babamla ne alakası olduğunuda merak etmiyo değildim gerçekten düşünmekten çok sıkıldım

"Ne zaman gidicem" dedim bıkınlıkla oğuz kısa ve net bit şekilde "ben isteyince" dedi ve cümlesine devam etti
"Nasıl kek istersin "dedi kahkaha attım "sen ve kek " dedim alayla oğuz yüzümü inceledi ve yaklaştı elini boynumda gezdirerek konuşmasına devam etti

"Yapamıyacağımımı düşünüyosun yoksa bebeğim "dedi bu çocuk çok etkileyiciydi kendimi toparlayarak dik bir duruş sergilendim 'yapabilirsin o zaman ben havuçlu istiyorum" dedim elini boynumdan çekti yüzüne baktığımda kaşlarını çattı "havuçlumu" dedi kafamı saladım

"Evet havuçlu " güldü

"Immmm bence çikolatalı yapsak hayata kalma şansızımız fazlalaşır " dedi

"Sen havuçlu kek yapamıyorum desene şuana " dedim bana baktı

"Sanki sen kek yapabiliyosun sen hiç birşey yapamıyorsun " dedi ezikler bir tavırla evet ben hiç kek yapmamıştım ama yapamıyacağım anlamına gelmezdi
"Yaparım " dedim egolu bir tavırla ama hayata kalma şansımı yükseltmek için"yaparız yani " diyerek cümlemi tamamladım ne kadar garipti az önce beni bırakması için yalvardığım adamala kek yapıcaktım ama oğuzla ozan bir anda çok farklı karakterlere bürünoyorlardı tam anlamıyla "karanlık " tiplerdi düşüncelerimden sıyrılarak kek yapmaya başladık

*****1 saat sonra *****

"Oğuz ya bu kabarmasa "

"Kabartma tozu koymasan tabi kabarmaz tatlım " dedi keki yapmayı bitirdikten sonra fırına koydum tam mutfaktan çıkıcakken oğuz :

"Bu bulaşıklar nolucak hanımefendi" dedi

Arkammı döndüm "hem beni kaçır bide üstüne bulaşık yıkat oldu" dedim oğuz kaşlarını çattı

"Biz ona kaçırmak demeyelimde ödünç almak diyelim " dedim kendimi acındırmak için

"Tokat attığın yer acıyor hala" dedim üzgün bir ifadeyle bana baktı ve o sırada kapı çaldı .......

Karanlık Sabah Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin