Minik kıza sevdiğimi itiraf etmemin üstünden 2 hafta geçmişti ve minik kızla hiç konuşmamıştık. Cumartesi günleri onu almaya gitmek için cesaret toplayamamıştım. Bugün de cumartesi ve bugün onunla konuşmakta kararlıyım. Babamı akşam minik kızların evine gitmek için ikna etmiştim. Esra teyze ve Kemal amca' yı da arayıp yemeğe geleceğimizi haber verdim. Şimdi tek yapmam gereken ne konuşacağımı düşünmekti. Harbiden ne konuşacaktım ben? Ne diye başlamalıydım söze. Sanırım önce özür dilemem gerekiyordu...
Kaç saat balkonda oturup düşündüğümü hatırlamıyorum. Babamın hazırlanma vakti geldi demesiyle geldim kendime. Hemen üst kata çıkıp siyah bir pantolon ve bordo kareli gömlek giydim. Saçlarıma da şekil verdikten sonra motorumun anahtarlarını alıp aşağıya indim. Aslında babam da geleceği için arabaya binebilirdim. Ama minik kız ile konuşmak için onun sevdiği şeylerle gönlünü almam gerekiyordu önce. Ve minik kız bir motor gezisine asla hayır diyemezdi. Motorum'un markası minik kızın en sevdiği marka olan BMW idi. Modeli de S1000RR. Ve rengi de tabiî ki minik kızın en sevdiği renk yani maviydi. Aşağı inip kaskımı taktım ve motorumu çalıştırıp minik kızın sitesine doğru yola koyuldum.
Tam 2 saat olmuştu. Evet tam 2 saattir Aslıların evindeydik ve Aslı yüzüme bile bakmamıştı. Tamam beni sevmiyor olabilirdi ama hep onun için değerli olduğumu söylerdi. Gerçekten o değeri sırf onu sevdiğim için kaybetmiş olamazdım değil mi? Bu saçmalığa son vermeliydim. Kemal amca aramızın bozuk olduğunu anlamış olacak ki beni yanına çağırdı.
-neyiniz var sizin kavga mı ettiniz niye aranız bozuk? Dedi.
=bir şey yok Kemal amca Aslı bana trip atıyor sanırım biraz haklı ama ben onun gönlünü almayı bilirim. Üzün verirseniz Aslı ile biraz dışarı çıkmak istiyorum efendim. Dedim. Vay be bu cümleyi kuracağımı söyleseler inanmazdım.
-tabi olur delikanlı kızım sana emanet.
=emanetinize sahip çıkacağım efendim. Dedim ve birlikte salona geçtik. Kemal amca benim söylememi beklemeden hemen minik kıza:
-kızım Kerem ile dışarı çıkın biraz hava alın. İtiraz istemiyorum bütün gün evde idin zaten . dedi.
Benim yüzümde bir tebessüm oluşurken minik kız bana seni geberteceğim bakışı atıp oflayarak odasına geçti. Beş dakika sonra siyah deri taytın üstüne bordo tişört ve onun üstüne de siyah deri mont giymiş bir şekilde dışarı doğru adım attı. Aslında onu böyle dışarı çıkarmazdım. Üstelik bu saatte. Çünkü çok güzel görünüyordu ve bu saatte onu böyle güzel görünürken dışarı çıkarmam doğru gelmiyordu ama şu durumda ona karışamazdım. O yüzden bir şey demeden bende arkasından çıktım evden. Motorun önünde durduğumda bana anlamayan bakışlarla bana bakıyordu. Uzun bir süre gözlerinin içine baktıktan sonra derin bir nefes alıp özür dilerim dedim. Şaşırmıştı. Ama toparlaması çok uzun sürmedi. Bir iki öksürdü. Sonra :" bak kerem biz seninle ağabey kardeş gibiyiz. Beni sevmeye devam edersen senden uzaklaşmak zorunda kalacağım. Beni sevme anlıyor musun?" dedi. İşte o an kalbime bir şeyler oldu. Göğüs kafesimi parçalayıp kalbimi söküp attılar sanki. Ama bir şey belli etmek istemedim. Sinirle motora atlayıp uzaklaştım oradan. Sadece uzaklaşmaya ihtiyacım vardı. Bunları düşünürken bir anda önümde bir ışık belirdi ve korna sesleri...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ASLI KEREM'İ SEVMEZSE
No Ficciónanlatacağım hikaye tamamen gerçektir... Klasik bir Kerem Aslı hikayesi yerine zorlu bir hayat mücadelesi anlatmak istedim...