✯3.Bölüm/Final✯

1.6K 161 113
                                    

Yoora gitmeden önce sonsuz aşkına son bir öpücük hediye etti. Böylece üzerine düşen görevi tamamlamıştı. Artık Madam'ın hoşnutsuz olması için bir sebep de kalmamıştı. Gözyaşları içinde aşkına veda edip orayı terk ettiği sırada Baekhyun da kısa süreli uykusundan uyandı.


-"Ehh? Ben neden buradayım? Uyurgezer falan mıyım acaba? Tuhaf~ gecenin bu saatinde tek başıma buraya neden geldim ki? Neyse..."

Baekhyun, artık Yoora ile ilgili olan tüm anılarını kaybetmişti. Tekrar hatırlayacağı güne dek, kendi kimliğinden bile habersiz yaşayacaktı. Kim bilir, belki karakteri bile değişecekti. Çünkü Baekhyun'u, Baekhyun yapan en değerli kişi artık onun yanında olamayacaktı.

70 Yıl Sonra "Baekhyun'un Doğum Günü" // Kısaca; ŞİMDİ

Baekhyun aptal âşık sırıtışıyla Yoora'yı izlemeye dalmışken, birden aklına ayrıldıkları gün gelmişti. Hemen ifadesini ciddileştirip; "Sen! Shim Yoora! O gün bana Madam'ın cadı büyülerinden yaptın, öyle değil mi?" dedi. Bunu duyan Yoora gülmeye başlamıştı, bir yandan da; "Annem bunu duymasın, fena bozulur. Ve seni kabul etmeme konusundaki direnişine devam eder." diyordu.

Baekhyun bunu duyunca 180°lik bir dönüş yaparak; "Aah~ dilim sürçüştü herhalde... İyi kalpli, gönlü zengin ve son derece kibar, anlayışlı o ulvî kişi nasıllar acaba, demek istemiştim ben. Kendisini pek bir özlediğimi hissettim şu an, biliyor musun~~ Çok ilginç." dedi.

Baekhyun'u duyan Yoora, bu kez katıla katıla gülmeye başlamıştı. Onu böyle neşeli gördüğüne memnun olan Yoora ise ona takılmadan edemedi.

-"Aah~ seni de anlıyorum tabi... 70 yıl süren bensizlik seni fena etkilemiş. Dur bir bakayım, yüzün kaşık kadar kalmış~! Yemeden içmeden mi kesildin sen? Aah~ en son ne zaman kan içtin? Yüzün çok solgun görünüyor~ Acaba hastaneye gidip, 'Affedersiniz... Bu arkadaşın aşırı kansızlığı var da, mümkünse birkaç torba kan alabilir miyiz? A, B, O, kokteyl de olur, sorun değil.' mi desek?"

Yoora iyice kaptırmıştı kendini gülmeye, ciddi anlamda karın kaslarını geliştirdiğini bile düşüyordu artık. Ama şimdilik durmalıydı.

-"Oppa... Teşekkür ederim. Beni 'her zamanki sen' olarak karşıladığın için. Seni seviyorum, sonsuza dek de seveceğim..."

Baekhyun; ona koşulsuzca inanan Yoora'ya, kendi derdine kendince çözümler üreten bu güçlü kıza, aşklarına sonsuz sadakatle bağlı kalmasına yardım eden hayatının anlamına bakarak; "Ben de, ben de seni seviyorum. Ve sonsuza dek seveceğime yemin ederim." dedi. Yoora gülümseyerek bakınca, Baekhyun'un aklına bir şey takılıverdi ve ona dönüp; "Yah~! Hani anlatacaktın her şeyi? Yalan mı söyledin? Pis dolandırıcı seni!" dedi, kaşlarını çatıp.

Yoora gülerek; "Tamam, tamam. Anlatacağım. Ama önce doğum günü hediyeni vermeme izin ver...?" dedi.

Baekhyun, Yoora'yı duyunca ağzı kulaklarına varmıştı. Şapşik bir şekilde sırıtırken; "Aah~ bugün benim doğum günüm, değil mi? Nasıl da unutmuşum. Tüh~! Kendime güzel bir hediye alabilirdim hâlbuki... Neyse, YoungJa'nın hediyesi yeter de artar bile!" diyerek sözlerini tamamlamıştı.

Yoora yalancı bir gülümsemeyle ona bakıp; "Senin hediyen... Imm... gözlerini kapa önce." dedi.

Baekhyun büyük bir beklentiye kapılıp heyecanla gözlerini kapadığında, Yoora cebindeki ufak tefek olan kutuyu çıkardı. Kadife kaplı kutuyu özenle açtığında, içinden çıkardığı kolyeyi aynı titizlikle Baekhyun'un boynuna iliştirdi. Sonrasında; "Şimdi gözlerini açabilirsin." komutunu verdiğinde, Baekhyun'un göz kapakları hayal kırıklığıyla aralanmıştı.

Monster |Baekhyun|✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin