Bölüm 2

43 2 4
                                    


"Dükkanın küçük kitaplığından rastgele seçtiğim kitap adıma imzalanmıştı."  

***

Bu, onu ilk görüşüm. Hastaneden çıktığımda, eve gitmeden önce biraz dolaşmak, vakit geçirmek için girdiğim ara sokaklardan birinde, nereye olduğunu bilmeden peşinden gittim. Maksadım takip etmek değildi, sadece gidecek başka bir yerimin olmasını arzu ediyordum. 

İnsanlar mevsimlerle yer değiştirecek olsalardı ona en çok yakışacak mevsim ilkbahar olurdu. Biraz yeşil, biraz sarı, beyaz ve baharın tüm renkleri giydiği eteğin pililerini donatmıştı. Attığı her adımda bir çiçek dalından kopuyor, yürüdükçe arkasında çiçekli bir yol oluşuyordu. Her an yağmaya hazır gibi duran ifadesiyle Nisan gibiydi. 

Kapıyı açmaya çalışırken durup bekledim, poğaça getiren çocukla konuşurken de. Dışarıda biraz daha oyalandıktan sonra içeriye girdim. Beni gördüğünde yüzünde korkuyla karışık bir şaşkınlık vardı. Sanki daha önceden beni tanıyor gibiydi.  Belki saatin erken olmasından ya da gerçekten korktuğundan böyle bir tepki göstermişti. Hayatım boyunca saklanarak yaşamıştım ve bu daha önce görmüş olayım ya da olmayayım içimde hep bir kuşkuyla yaşamamı sağladığından, beni gördüğünde hissettiğim şaşkınlığın gerçek olup olmadığını anlayamıyordum. Belli etmemeye çalışmak konusunda yıllar boyu fazlasıyla tecrübe edinmiştim. 

Tamamını dükkanların oluşturduğu uzun bir sokağın köşesinde gök mavisi pervazları olan bu küçük dükkanın beyaz duvarları, pervazları ile aynı renk ahşap mobilyaları vardı. kişisel bir zevkle döşendiği apaçık belli olduğundan ticaret yapmak gibi bir amaçtan bütünüyle uzaktı. Böyle dükkanların kavram olarak ev sıcaklığı vermesi gerekirken burada kendinizi evinizi özlerken buluyordunuz. tertemiz ve fazlasıyla simetrikti. kitaplar bile konularından bağımsız renklerine göre dizilmişti. simetrik olmayan tek şey kitapların konularıydı. 

içlerinden rastgele birini alıp arka kapak tanıtımına bakmadan sayfalarını karıştırmaya başladım. Son sayfası... 124. sayfası... 12. sayfası... ilk sayfası... 

İmzalı bir kitaptı. Üstelik adıma imzalanmıştı; "Metin Işıkoğlu'na sevgilerimle" 

Fazla üzerinde durmadım, sadece bana ait bir isim değildi. İsim benzerliği olabilirdi. Garip bir tesadüften başka ne olabilirdi ki?




SERENCAMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin