Bugün hava çok soğuk sanki hiç sıcak olmamış gibi. Yalnız başıma oturuyorum yine masamda. Etraf çok karanlık kimse yok yanımda. Tek aydınlığım sigaramın közü. Özlüyorum eski hayatımı ama geriye gidemiyorum. Sanki kafayı yiyeceğim. Hatalı benmiyim bilmiyorum. Sadece duvarlarla konuşuyorum. Hiç kimse bilmiyor yaşadıklarımı. Ama şimdi yazıyorum bunları. Tek başıma soğuk bir oda tükenmekte olan bir kalem. Sadece kalem değil tükenen bende tükendim. Son mektubum gibi bişey bu yazdığım. Yıkılan hayallerimin üzüntüsü yaşadığım. Keşke sizi hiç kaybetmeseydim, keşke o kaza olmasaydı yada keşke ben gitseydim sizin yerinize. Tek kalmak çok zor sahip olduğum iki kişi sizdiğiniz, ömrümü vereceğim tek sizdiniz. E şimdi ben kim için yaşayacağım kim için çalışacağım kimi mutlu edeceğim. Artık sadece nefret doluyum. Herkese nefret doluyum. Kimseyi sevmiyorum. Sizden sonra kimseyi sevemem. O kadar nefret ediyorumki dünyadan herkeşi yakıp yıkasım var. Niye yaşıyorum ben hala neden siz yanımda değilsiniz. Kendime her zaman bu soruları soruyorum, sordukça deliriyorum. Gitmek istiyorum burdan gidemiyoeum nedense buna cesaretim yok. Bilmiyorum neden yazdığımı. Kaç sigara bitiriyorum aydınlığım sönmesin diye. Duman kokuyorum artık sen kokmam gerekirken. Bitirsemmi kendimi burda yada içimdeki nefreti döksemmi buraya. Neden insanları sevmiyorum artık neden hiç birşey hoşuma gitmiyor. En önemlisi neden gülemiyorum. Kaç yıl oldu bilmiyorum belkide azdır ama bana bir ömür gibi geliyor. Gerçekten orası güzelmi ben gittiniz diye üzülüyorum siz sevdinizmi orayı. Anlatamadım dertlerimi yine ışığım sönüyor. Aydınlanayım diye zehirleniyorum yada sakinleşeyim diye. Yazdıklarımı görem bir sigaram ve konuştuğum duvarlar. Şimdi bitiremem kendimi. Bilmem kaç sayfa sürer yıkılan hayallerim. Artık olmayan eşim ve çocuğum kadar güzel olacak yazdıklarım.