Bölüm 3: Acı Çek !

22 4 0
                                    

Hastaneden raporumu aldım ve taburcu oldum. Babam benimle beraber hadtane işlerini halledip çıktık. Babamın yüzü bi anda  şaşırmış bi ana geldi ve hemen bana dönüp "Çok önemli bi işim var ! Bu sefer minibüse binsen olur mu ?" Kafamı "evet" dercesine salladım. Babam hemen arabasına binip gitti. Bende yürüyüşe koyuldum. Yorgun olmadığımdan yürümek istedim. Yürürken eve böyle varılmayacağını düşünerek otobüse  bindim. Metrobüs o kadar dolu değildi. Ben araca biner binmez yağmur başladı. Bahar  olduğu halde nasıl yağmur yağar ki... Otobüste sağa sola bakınırken, karanlık yüzünden yüzünün yarısı gözüken bi adam bana bakıyordu. Bi anda korkunç bir şekilde sırıttı. Duraklar akıp geçti, hava fazlasıyla karardı... Ama o adam bana bakıp sırıtmaya devam ediyodu. Etrafa iyice bakınca içeride sadece birkaç kişi kalmıştık metrobüs bi anda durdu, yumruğumu sıktım ordaki adam ayağa kalktı. Yüzü hala kapşonundan net görünmüyordu. Bu adam kot pantolonlu, tişörtü ve önü açık montu vardı. Otobüs şöförü arkasını bile dönmeden bana sırıtan adama beyzbol sopası verdi. Adam "tutun !" Diye bağırdı, kalan yolcular beni tuttu. Adam beyzbol sopasını aldı, havaya kaldırdı, tam sopayı kafama indiriyoduki bi tane adam sopayı tutup " bu işimize yarayabilir" dedi. Adam suratıma iyice baktı. "Sanmam diyip çeneme beyzbol sopasını geçirdi. Çenem çıkmıştı acısından bağırdım. Adam beyzbol sopasıyla bu sefer karnıma vurdu. Beyzbol sopasını yere bırakıp kaşıma yumruk attı. Kaşım patlamıştı, arkamdan beni tutan adamlar yere ittiler ve hepsi beni tekmelemeyr başladılar. Sonra kapıyı açıp beni fırlattılar. Bu adamlarda neydi ? Zevk için adam döven krolar falan mıydı ? Aklımda delice sorular dönüyodu. Otobüs ilerledi sonra bi anda durup beni döven adamı indirdi. Adam yavaş yavaş yanıma geldi cüzdanımı açtı ve paralarımı aldı.
-bak bi güzellik yapıp nüfüs cüzdanını almıyorum.
Cüzdanımdan tüm paraları aldı. Sonra dönüp :
-hadi al şu beş lirayı açsındır sen şimdi.
Deyip montumun ön cebine beş lira sıkıştırdı. Dönüp bana yine baktı ve yerdeyken bi tekme daha attı. Biraz yürüyüp otobüse bindi ve gitti. Gece saat çok geç olmuştu, etrafta kimse yoktu. Bayılacak gibiydim. En azından insanların olduğu bir yerde bayılmalıyım diyerek yürüdüm. Beni o kadar dövmüşlerdiki yağmurun durduğunu bile farketmemiştim. Ayaklarım tutmamaya başlamıştı. Kendimi serin esen rüzgara bıraktım...

Bir YalanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin