Harry sandelyesine biraz daha yaslanırken önündeki bardağın içindeki suyun yarısını içti. Louis ile sık gittiği bir kafedelerdi, burayı çok severdi; havası, dizaynı ve çalışanları hepsi beraber güzeldi.
"Sevdin mi?" diye sordu Harry, içinden öyle olmasını umaraktan. Daha lüks yerlerden hoşlanıyor da olabilirdi.
Louis düşüncelerinin aksine hızlı hızlı kafasını salladı.
"Çok güzel gerçekten, sıcak bir havası var." diye bütün samimiyetiyle konuştu Louis.
Henüz varmışlardı ve Ocak ayının dondurucu soğuna karşı burası çok sıcaktı. Sadece ısı ile alakası yoktu, samimiydi ayrıca, adımını atar atmaz sevmişti. Harry ile olduğu gibiydi, onu da ilk gördüğünde böyle olmuştu.
Sıcaktı, samimiydi.
İkisi birbirlerine gülümserken minyon tipli bir kadın çalışan yanlarında bitti. Sıcak gülümsemesiyle ne almak istediklerini sorduğunda Louis, Harry'nin tavsiyesine uymuş ve ekstra vanilyalı kahve sipariş etmişti. Harry ise bol köpüklü bir Latte.
"Üçüncü sınıf olduğunu duymuştum - Waters bahsetmişti doğrusunu söylemek gerekirse." dedi Harry, aynı anda yeni önüne koyulmuş Lattesini de yudumlarken. Louis cevap vermeden önce kendi kahvesinden ilk yudumunu aldı ve sıcak içeceği içini güzel bir sıcaklıkla kapladı.
"Evet öyleyim, üçüncü senem, takımlada öyle." Louis kulpu ile oynadığı fincanını bırakırken, yüzünü kaldırıp gülümsedi.
"Başka neler söyledi?" çekingence sorarken hemen ardından ekledi, "Tabii, söylemek istersen." Bakışlarını geri fincanında topladı. Harry'nin güzel kıkırdamısını duydu, ardından derin sesini.
"Sorun yok Lou," Louis sonunda mavileriyle ona bakmaya başladığında kalbi tekledi. Sesini geri bulduğunda, "Çok iyi yüzdüğünü söyledi - kendimde görmek için sabırsızlanıyorum." dedi. İkiside küçük kahkaha patlatırken, Louis teşekkür etti.
"Sana çok güvendiğinden," Louis'nin bu noktada kızardığını gördü, "ve iyi anlaşacağımızdan emin olduğunu da söyledi."
Louis hızlı hızlı kafasını salladı.
"Banada senden aynı şekilde bahsetmişti." Harry, yudumladığı kahvesini geri bırakırken boğazını temizledi. Direk Louis'nin gözlerini kendisinkilerle birleştirirken masanın üzerindeki elini Louis'ninkilere biraz daha yaklaştırdı. Parmakları hafifçe değdiğinde,
"Ben.. i-iyi anlaşıyoruz değil mi Louis? Ben senden biraz fazla hoşlanıyorum sanırım," Nefesini tutarak Louis'ye baktığında mavilerini bir kere bile kırpmadığını gördü. Saniyeler sonra elini geri çektiğinde parmakları rahatsızca saç bandını buldu, cevap vermemişti. Gülümseye çalışırken sandalyenin üzerinden ceketini kaptı.
"Hadi kalkalım."
*
Çook kısa bir bölüm oldu, devamı vardı tabii ama ben kestim:( Birde çok hızlı gitmiyordur umarım, daha ilk günden hemen nasıl hoşlandı falan.. ilk görüşte aşk arkadaşlar! Birde ilk bölüm 10 okunmaya ulaşmış.. yaşasın! Ama kimse oy vermemiş ya da yorum atmamış, okuyorsanız lütfen banada hissettirin ki bende ona göre yeni bölümler için bir düzen oluşturayım. Böyle tek başıma olmuyor..
Görüşmek üzere <3
ŞİMDİ OKUDUĞUN
light me up | ls
Fanfiction(...) Onun güzel yüzü gözlerinin önünde parlamaya başlamadığından önce erkeklerden hoşlandığından emin bile değildi. Kızların ilgisini çekmediğini biliyordu ama.. emin olamıyordu, en azından yeni yüzme koçu ile tanışana kadar. uyarılar: 19!harry, 21...