6.Bölüm

31 5 4
                                    

      Evet aynen şu şekil demiştim. "Hayata bir daha bağlanabilirim".HAYATA demiştim ama hayattan başka her şeye bağlandım. Ilaçlara, kablolara. O hapı nerden içtim. Birde kendimi inandırabilsem. 1 tane içtiğime kimse inanmıyor. Ya ben manyakmıyımda kendimi öldüreyim. Evet manyağım, denedim ama olmadı. Olmadığınada şükrediyorum. Yoksa herkes benden nefret edecekti. Bora abime kızdığım içinde pişmanım adam haklı benim kardeşim kendini öldürmeye çalışsa ben ona bırakmaz kendim öldürürdüm. Zaten Bora abim pek farklı bir şey yapmadı. Canımı çıkardı bildiğimiz.
Bunları nasıl böyle söylüyorum nasıl tüm kararlarım değişti? İşte hep bu sebeplerden dolayı;
•Atalay abi , haftanın üç günü terapim var.
•Abilerim, onları saymama pek gerek yok ama beni rahat bırakmadıkları için. •Doktorum Merve abla bildiğimiz ilaçlarla kan bağım olacak.
•Kamelya abla (yenge) her gün yanıma geliyor. Tamam kız olabilirsin ama bu kadarda özele inmeyelim .
•Can, abimlerin meleği ya bildiğimiz alarm gibi.
•Antrenör hocalarım ve Utku hoca
•Tabiki kızlar Burcu,Rabia,Beyza,Irem,Sevgi ve Dilaaaa
     Işte bunlar olmasa ben yokum yani. Beni ayakta tutanlar. O kadar seviyorlarki beni. Ama o yaptığımdan sonra ben pek onları sevmiyormuşum gibi hissettim. Hayatı bir video olarak örnek gösterebilirim. Bazen bir video yavaş yavaş zar zor açılır işte bu BEN. Hızlı açılıp hiç donmayan diğer insanlar. Ama karar verdim biz bu dünyaya yaşamak için gelmedikmi? O zaman bende hayatın tadını çıkarmalıyım. Abimler artık istediğimi yapıyorlar çünkü kendime bir şey yapacağımı düşünüyorlar. Ama bu düşünceleri çok saçma.
      Merdivenden sesler geliyor. Hemen yatağa atladım. Baktım Batu abim.
-Uyandınmı prenses
-Evet, gelebilirsin.
-Bugün bir şeyler yapmak istermisin?
-Tabikide ne gibi?
-Mesela Sahada bir maça ne dersin?
-Ya bu mükemmel bir soru. Tabikide evet.
-Hadi formalarını giy.
-Galatasaraylılarmı?
-Hayır Darüşşafaka .
- Bir dakika biz şimdi Darüşşafaka'nın  sahasına gidiyoruz maç yapmaya.
-Evet
-Ama hafta içi sizin antremanınız var.
-Bizle birlikte yapacaksın. Aşağıdayım arabaya gelirsin.
      Ya abimin üstüne atlamak istedim. Bu mükemmel bir şey. Darüşşafaknın sahasına alıştım ama hiç gerçek basketbolcularıyla antreman yapmadım.
Hemen üstümü giyip arabaya bindim. Batu abim gel ilk önce yemek yiyelim dedi. Yemek yedikten sonra sahaya gittik. Bayılıyorum bu sahaya o yeşiline. Üstümde kocaman olan basket kıyafetleriyle abimin arkasında öyle duruyordum. Kendimi çok garip hissettim. Devlerin arasında gibiydim. Abimin formasını tuttum. Iyice arkasına saklandım. Yanıma Semih Erden geldi.
-Hoşgeldin Bade
Bende cevap yok (ağlamaklı gözler)
-Anlaşılan utangaç birisin.
Elimden tuttu sahanın ortasına götürdü herkese beni tanıttı. Ayrıca hasta olduğumuda söyledi. Bir kaçı abimden dolayı beni zaten tanıyor. Antremana bende katıldım. İstediğim bir şey vardı smaç. Imkansız bir şey şu anlık. Smaç çalışıyorlardı tabi boyum buna yetersiz olduğu için kenara geçip oturdum. Yanıma Furkan Aldemir geldi.
-Neden yapmıyorsun?
-Bu imkansız yani boyum buna müsait değil.
-Gel bakalım.
-Ama imkansız
-Imkansız diye bir şey yoktur.
Pek istemesemde götürdü. Elime 6 numara bir top verdi. Kucağına aldı. İşte bir hayalim daha gerçekleşmişti. Şu anlık bir kere olsa bile başarmıştım. Maç yaparken kapıda biri duruyordu. Baktım Bora abim şu anlık aramız biraz açık. O hap yüzünden. Yanına doğru yürürken kolunu açtı. Göz yaşlarımı tutamayıp ağladım. Koşarak sarıldım. Sanki yeni doğmuş gibi hissettim. Barıştk mı dedi. Barıştık dedim. Devler çıkmadan soyunma kabinine gittim. Üstümü çıkardım. Çıktığımda çıkıyorlardı. Telefonunu al gel dediler. Çıkışta yanıma geldiler topluca fotoğraf çekildik. Arabaya bindik. Güzel bir restauranta gidip karnımızı doyurduk. Beni birileriyle tanıştıracağını söyledi. Sahile gittik. Bir kız bir erkek geldi benim yaşlarımda. Öpüşme faslından sonra. Oturduk ve Bora abim söze girdi.
-Bade bunlar senin kızenlerin.
-Nasıl?
-Yani annemizin kardeşinin çocukları.
-Daha önceden neden söylemediniz?
-Biliyorsun olayları.
Ikisine uzun uzun baktım. Ben Yağız dedi bende Yaren. Bende Bade. Konuştuk tanıştık çok enerjili ve komikler. Amerika dan gelmişler. Yakınımıza taşınacaklarmış. Ilk defa anne gibi birini hissedeceğim teyzelere hep anne yarısı derler. Belki hiç sevmeyeceğim bilmiyorum ama içimden bir ses çok seveceğimi söylüyor.
Akşam bize geldiler. Toplu yemek yedik. Teyzem o kadar sıcak davranıyorduki hemen ısındım. Birde eniştem var. Furkan enişte garip. Gerçekten garip hissediyorum. Ilk defa böyle akrabalarım oldu. Yoğun bir gün olduğu için masadan müsaade isteyip kalktım. Odama çıkıp yatışa hazırlanıyorumki. Can dan mesaj geldi. "Yarın buluşalım mı?"
Bu olmadı yarın özel dersim var.
Geri mesaj attım akşam buluşalım diye. Yatağa yattım. Yukarı teyzem geldi.
-Girebilir miyim Badecim?
-Girebilirsin.
-Teyzecim bak ben senin annenin yerini asla tutamam. Ama sen beni annen gibi görebilirsin. Anneler arkadaş gibidir. Her şeyini anlatabilirsin.
-Alışmam süre alıcak ama ben sizi çok sevdim.
-Tabiki haklısın kolay değil.
-Teşekkür ederim.
-Bir şeye ihtiyacın olursa gelirsin tamam mı?
-Tamam
-Hadi iyi geceler.
Garip bi duyguydu. Hep filmlerde görürüm böyle kızın annesi odasına gelir üstünü örter. Öper ışığını kapatır gider. İşte aynen böyle oldu.
Evet bana uyku yok gibi ardından Barış abim geldi.
-Sevdinmi kuzenlerini, enişteni, teyzeni?
-Evet gerçekten tatlı insanlar .
-Sevindim sevmene.
Bade bir şey soracağım.
-Sor abi.
-Sana böyle davranmamız seni rahatsız etmiyor dimi çünkü farkında olduğunu biliyoruz. Senin artık aklın başında.
-Hayır, yani yaptığım bir hatayı bir daha yapmamam için haklısın yani.
-Tamam kara melek. Dinlen şimdi yarın hocanda gelecek.
-İyi geceler.
Eğer biri daha gelirse uyumayacağım.
Sonunda kimse gelmedi.
Sabah uykumu almış bir şekilde kalktım. Kahvaltıya indim. Bizimkiler yine her zamanki gibi kafayı yemişlerdi. Barış abim borsa haberlerini izleyip çıldırıyor, Batu abim Kamelya ablayla aşk yaşıyorlar, birde telefonla . Bora abimde kum torbasını yumruklıyor.
Merdivenden oturup kayarak indim. Bora abim bir enerjiye aldı döndürmeye başladı. Kusabilirdim.
"Günaydın silahşörler"
"Günaydın kara melek"
Herhalde kahvaltı yapmayacağız diye sordum. Hadi mutfağa dediler. Kahvaltıyı yaptıktan sonra odama çıktım. Hoca gelecekti. Ortalığı topladım. Fizik ve biyoloji için gelecek. Bu olaylardan sonra battı derslerim. Inşallah gıcık biri değildir.
Zil çaldı. Açmaya pek zahmet etmedim.
Yukarı ayak sesleri duydum heme kalktım. Birde ne göreyim Oğuzhan abi. Şu Antalya'daki abi. Biraz aşağıda oturduk. Bir şeyler içtikten sonra odaya çıktık. Hayatındaki en eğlenceli derslerdendi. Utku hocanınkileri saymassak. Arada bir geçirdiği oldu. Yani elide taş gibi maşallah. Antalya da sunduğu teklifi kabul ettim. Bende Boğaziçi'ne başlayacağım. Rabia ve Beyza zaten gidiyor. Memnunlarda, tek sıkıntı basketbol saatlerim uymuyor. Güzel bir dersten sonra yemeğe indik. Masada güzel bri sohbet ettik. Abimler oldukça rezil etmişti. Bir daha yüzüne bakamayacağım herhalde. yemekten hoca gittikten sonra odama gittim. Baktım Can 16 kere aramış. Hemen geri aradım.
-Bade ders hala bitmedi herhalde.
-Ay Can ben unuttum. Hemde o kadar aranmazki. Insan korkuyor bir şey oldu diye.
-Tamam haklısın ama 1 saattir bekliyorum.
-Yemeğede kaldı ondan biraz geç oldu. Bizimkilere sorayım da.

Mutlu Mu Son ?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin