BÖLÜM 2

193 35 23
                                        

"Tamam ayol geldim aaa" telefonu kapatıp göt cebime sıkıştırırken ayakkabılarımı ayağıma geçirdim. Aynanın karşısına geçip kendime baktım.

Askıları boynumda birleşen, omuzlarımı ve karnımı açıkta bırakan siyah bir bluz giymiştim üstüme. Açık tondaki kot pantolonun ve beyaz ayakkabılarıyla konbin etmiştim. Havalar bu aralar aşırı sıcaktı açıkçası, yaz geldiğini belli ediyordu.

Evden çıktığımda çalan telefonu puflayarak elime aldım. Geliyoruz yahu! Çatladınız!

'Hakan arıyor...'

"Ay ne var ne? "
"Ne anırıyon kız, çabuk gel aşağıdayım" bide ne anırıyon diyor ya! Binkez ararsanız anırırım tabi!

Telefonu kapatıp koşar adım merdivenleri indim. Binadan çıktığımda Hakan kapının önündeydi.

"Bende aşağıdayım diyince araba falan var sandım"
"Kızım 17 yaşındayım ben nerden bulcam arabayı" kıkırdadım. Haklı. Wattpad karakteri mi çocuk lisedeyken arabası olsun?

Taksi durağına yürürken Yankı'nın neden gelmediğini taktım kafama, sahi neden Yankı kendi yerime Hakan'ı yolladı?

"hakan"
"He bok he başla hemen sorguya" ellerini kaldırıp bana dönümce gözlerimi devirdim. Ne var yahu? Hesap ta mı sormayalım?

"Yankı neden gelmedi de seni yolladı"
"İşi vardı. Valla söyleyemem yemin ettim"

Evet Hakan'dan laf alamazdım malesef işte. EE neydi o zaman? Tamam abartılacak birşey yok gibi gelebilir, herhafta cumartesi günü sınıfça toplanır çiğköfte yemeye gideriz, ama yani hep Yankı beni almaya gelirdi şimdi?

Kısa süren bir taksi yolculuğundan sonra çiğköftecinin önüne gelince indik arabadan. Çiğkeftecinin yanındaki parka yönelttim adımlarımı. Bizim grup kamelyalardan birinde masanın etrafına toplanmış konuşuyordu.

"Geldik biz! " Hakan bağırınca garip garip ona baktım. Neden bağırıyorsun anam?

Herkesten şaşkınlık nidaları dökülürken hızla bize döndüler. Birşey saklıyor gibiydiler, ama ne?

"Ne saklıyorsunuz bakalım siz? "
"Hiiç canım" Tuana kızlara kaşgöz yapıp yanıma adımladı. Ar yu seriyıs?

"Ay vallah bişi olmuş, ne oldu? "

"Yok canım birşey gel senle dolaşalım biraz" diye kolumu çekiştirdi. Bedenim ona çevrilirken kamlelyaya takıldı gözüm. Sonrada şaşkınlık nidası döküldü dudaklarımdan.

Yankı masanın karşısında elinde çicek ve masanın ortasında çiğköfteden yapılmış bir pasta. Oha.

"Bu gün 7. Ayımız sevgilim" yutkundum. Hatırlamış mıydı? Bu öküz nasıl hatırlar ya?

"B.. Ben inanmıyorum" yavaş adımlarla onun yanına gittim. Elindeki bir demet beyaz gülü bana uzatıp elini cebine attı. Ben çiğköfteye bakarken herkes bize 'ya ben sizi yeriim' gibi garip şeyler söylüyordu.

Eline bir kutu aldı ve açtı. İçinden altın rengi, incecik zincirli ucunda hançer olan bir kolye çıkardı.

"Bu kolye hep boynunda olsun" kolyeyi boynuma takıp ufak bir öpücük bahşetti. Tüm bedenime bir ısı dalgası yayılırken yutkundum.

"Seni seviyorum"
"Seni seviyorum. "

"Ayy yeter! Acıktım da! Kesin şu çiğpastayı! "

***

Zorlanarak attığım adımlarla okulun içerisine taşıdım bedenimi. Girer girmezde midemin bulanmasına yetti okul. Ne kadar da gereksizdi.
İnsanları bir yere tıkıştırıp zorla ders çalıştırmak ne işe yarardı ki?
Bunu birde uyku vaktinde yapmalarına ne demeli?
Sabahın köründe kalkıp bu okula gelmekten ve iğrenç hocaları dinlemekten sıkıldım!
(Yazar burda içini döküyor jdjdjd)

Sınıfa girdiğimde bir rahatlama hissi yaşayarak sırama yanaştım. Çantamı sıraya fırlatırken Tuana omzunun üstünden bi bana bi çantama baktı.

"Al len şunu! Tepemin tasını attur- kanka atar yapmaya üşendim yürü tuvalete gidek" kıkırdadım bu haline. Ne deli arkadaşım var yahu.  Sınıftan çıkıp kolidorun sonundaki tuvaletlere yöneldik.

"Kankaaaa nolmuuuuş" Tuana lafa başlamadan önce gıybet tuşu on.

"Nolmuş"
"Bu 11-A'da Merve var ya. O Hasan'a aşıkmış hasanda yemeyi fırına vermiş"
"E bizene bundan ne yiyorsa yesin."
"Ay bak senin kafan çalışmadı sabah sabah. Fesat düşün" siktir.

"Ohaaa! "
"Hıh oldu. Kanka disipline gitmişler şimdi. "
"Yuh lan inanmıyorum"
"Ononmoyorom" göz devirerek tuvaletin kapısını aralayıp içeri girdim. Ardımdanda Tuana. İçerde bir kaç kız vardı. Daha önce 9ların katında görmüştüm bu çömezleri.

"Aay, pardon sen Mira'sın dimi? " arkama bakma gereği duymadım.

"Hıı"
"Şey bende Zeytin. 9. Sınıfım. Ama sizin sınıfın ününü hepimiz biliyoruz."
"Zeytin mi?" kafamı omuzlarımın üzenden ona çevirdim.

"Hıhı. Annemgil saolsun. " bakışlarım tekrar saçını yapan Tuanaya takıldı.

"Bugün basket var unutmadın dimi? "
"Cık" kafasını tamam anlamında salladı Tuana.

Tuana ve ben okulun basketbol takımındayız. Çok iyi olmasada oynuyoruz biraz. Oynamaya çalışıyoruz.

"Okulun son haftasındayız kızım ya ne gereği varsa" diye mızmızlandım kendi kendime

"Aynen he. Gitmeyelim"
"Aynen"

Okulun bitmesine sadece bir gün vardı. Bugün perşembe, yarın cuma. Boşuna yorulmamıza gerek yok. Yarın büyük gün huhu!

Biraz kısa oldu ama umarım beğenirsiniz. Asıl olay 3. Bölüm. Teşekkürler.

Tutsak Sınıf (Düzenleniyor)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin