12.Bölüm

2.1K 84 3
                                    

Medya=Ecem ve Can

Kapıya şaşkın gözlerle bakarken Can beyle(emrenin kuzeni) Ecem el ele içeri girdiler.

Ecem direk üstüme atladı.Ponçiğimi çok özlememe rağmen hiç tepki vermiyordum çünkü sevgili olduklarına çok şaşırmıştım.

"Selin iyi misin,ayağına ne oldu"

"Ö..Öyle küçük bir kaza" kısa bir  cevap vererek konuyu uzatmadım ama akşam olayı en detayına kadar anlatmamı istiyecekti.

Kapıda ayak üstü biraz sohpet ettikten sonra,Ecemle benim önceden tanışıyor olmamamıza can bey baya şaşırdı,emre bey herzamanki gibi umursamaz tavırlarını takındı.Zaten öyle bir insandan beni önemsemesini beklemem yanlış olurdu.Zaten bukalemun gibi nerde ne tepki vereceği belli olmuyor.

***

Akşam yemeğini yerken herkez birbirine bakıyordu,ama anlamadığım Ecemle Emre beyi tanıştırırken sanki birbirlerini tanıyor gibiydiler.Tabi bir ihtimal de Can beyle sevgili olduğu için de tanıyor olabilir.

"Selin nasılsın görüşmeyeli" Can beyin sorusunu iyiyim diyerek geçiştirdim.Ecem'e baktığımda sanki onu rahatsız eden birşey varmış gibi hiç konuşmuyordu.

Mutfakta kalan son tabakları da bulaşık makinesine dizdikten sonra Ecemle beraber salona geçtik ben Emre beyin yanına oturdum.

+keyfinden oturmadın yani her yer dolu o yüzden oturdun

İç ses zoruna mı gitti ya,evet her yer doluydu o yüzden oturdum hallahallah şimdi senle uğraşamayacam.

Yemek masasında olduğu gibi kimse konusmuyordu. Herkez televizyona dalmis, gözlerini hiç kırpmadan izliyorlardı.Televizyona baktığımda ped markasının reklamı vardı belki Ecem izler de emre beyle,can beyin bu kadar dikkatli izleyeceğini pek sanmıyorum.

Ecem'e kaş göz yaparak merdivenleri gösterdim."ne diyon"der gibi bakıyordu.Anlamayınca son çare olarak ağzımı oynatıp 'yukarı çıkalım'dedim.

İkimizde ayağa kalkmış çaktırmadan yukarı çıkarken

"Kızlar nereye" emre beyin sorusuna göz devirmekle yetindim,sanane be adam sanane belki tuvalete gidecez.Yok bu örnek olmadı galiba aynı anda iki kişinin tuvaleti gelmiş olamaz demi.

Yüzüme zorlama bir gülümseme kondurup "Şey kızsal meseleler anlarsınız ya"bu cümleyi söylediğim için sonradan kendimi ödüllendirecektim.

Ecem de bana ne diyosun sen kızım der gibi baktı.

" Anlarsınız ya derken"Can beyin sorusuna 'daha demin ped markasını izlerken çok ilgili gibiydiniz ondan şey ettim'demek istesemde bu düşünceleri başka bir zamana kullanmak üzere iç sese devrettim.

"Yani lafın gelişi yoksa nerden bileceksiniz canım"anlamışcasına başını salladı.

Ecemle odaya çıktığımızda hemen yatağa oturup bağdaş kurdum, hadi anlat dercesine elimi salladım.Yine anlamayan bakışlar atınca

" Diyorum ki sevgili olayları falan,anlat artık istersen"

"İşte sevgiliyiz"sanki bu konuyu hiç konuşmak istemiyormuş gibi yüzüme baktı,ama ne yapıp ne edip konuyu öğrenmem lazımdı sanki birbirleriyle aynı ortamda kalamıyorlarmış gibi bir halleri vardı.

" Ayrıntılar"çabuk pes etmeye niyetli değildim.

"Bak sana her şeyi anlatıcam,ama şimdi gerçekten çok yorgunum uyumak istiyorum" daha fazla konuyu uzatmamak adına kapattım.

***

Uyandığımda daha sabah olmadığını farkettim.Bu bilinmezlikler beni uyutmuyordu öğrenene kadar da sanırım uyuyamayacaktım.
Ecem'i uyandırsam bugün anlatmayacağını kesin bir dille belirtmişti,yani Ecem'i uyandıramazdım.
Can bey olsa yok ya adamla o kadar muhabbet edecek kadar samimi olmadım yani o da olmaz.
Tek seçenek kalıyor tahmin ediyosunuzdur sanırım.Ama tabiki de konuşmamı beklemiyosunuzdur.

Su içmek için sessiz adımlarla aşağı iniyordum tabi 10 dakkada merdivenleri inmem sürüyordu ama nihayet yarın Emre beyle alçıyı çıkartmaları için hastaneye gidecektik ,Ecem gelmek için çok ısrar etse de yeni geldiği için dinlenmesini söyledim.

"Uyumadın mı?"sesi aniden duyunca irkildim.İkinci kez istemsiz de olsa beni korkutmayı başarıyordu.

" Uyku tutmadı da ondan,siz de mi uyuyamadınız"

"Evet"aslında söylemek istediğim çok şey olsada söyleyemedim ama öğrenmezsem de sanırım bu gece uyuyamayacaktım.

"Şey size bir şey sorabilir miyim?"

"Tabi söyle ama kaç defa söylemesem de anlamadığın bir konu var"

"Ne"

"Biliyorum her defasında söylüyorum ama Emre desen yeterli"bu adam neden bu kadar buna taktı anlamıyorum her neyse konumuza dönelim.

" Emre Ecem'le aranızda ne var?"artık ne olduğunu öğrenmeliydim.Şuan ki olduğum durumdan hiç de memnun değilim açıkçası.Dudağımı dişleyerek sabırsızlıkla vereceği cevabı bekliyordum.

Sorduğum soruya şasirsada kendini toparlayıp cevap verdi.

"Zamanı gelince her şeyi öğrenirsin"

"Ben şimdi öğrenmek istiyorum." aramızdaki mesafeyi kapatıp kalbimin deli gibi atmasını sağlıyordu,ben ondan vazgeçmek isterken beni kendine çekiyordu.

Hayat da böyle değil mi aslında?kalbinin her an,her saniye atmasını sağlayacak biri hayatına giriyor,sen uzaklaşmak isterken aslında her zaman kendini onun cephesinde buluyorsun.

Nefesini boynumda hissedebiliyordum,bu bu inanılmaz bir duyguydu.

"Zamanı gelince öğrenirsin demedim mi gökyüzü" yüzümün kıpkırmızı olduğuna şuan adım kadar eminim.

Nefesini boynumdan çekip yüzüme daha da yaklaştı,gözlerime bakıyordu o kahverenginin en güzel tonu.Yüzünü ilk kez bu kadar yakından inceliyordum.Sanki ünlü bir ressamın özenle çizdiği bir resim gibiydi.

Dudaklarını şaçlarıma götürüp kokusunu sanki bir daha alamayacakmış gibi içine çekti ve hiç birşey söylemeden yanımdan ayrıldı.

Arkadaşlar kitabın gidişatını değiştirmek istiyorum ama istemezseniz aynı olacak .Değişirse hepinizin şaşıracağı çok farklı birşey var aklımda ama karar sizin.

Vote yapmayı unutmayın....

Gökyüzünün Aşkı❤Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin