18.Bölüm

1.4K 86 21
                                    

Hayat bazen beklenmedik şeylerle karşına çıkabiliyor,senin kurtuluş yolunken başkasınin kaçış yolu olabiliyor.

Malesef hayat herkes için eşit değil.

Şimdi kendimi çikmazda hissediyorum.Hayatimda hiç hisetmediğim duyguları bu adamla hissediyorum,bu adamla ilk kez tadıyorum.Benim için,hiçbir şeyi olmayan bir sekreter için kendinden ödün veriyor.Yeni kurulan bir şirketin bu kadar başarılı olması bu zamana kadarki emekleri belkide ama bir çalışan için emeklerini,ününü hiçe sayarak feda etmeyi göze alıyor.

Bazen ben de birisi için bu kadar şeyden vazgeçebilirmiydim diye düşünüyorum ama doğruyu söylemek gerekirse benim için hiçbir anlam ifade etmeyen birine bunları yapmazdım.

Düşüncelerimden sıyrılmamı sağlayan karşımda günlerdir hasret kaldığım o kahveler.Günlerdir özlemle geçen dakikalardı.

Kahveleri yoğunlaşmış bir şekilde benim mavilerimle buluşuyor.Benim mavilerim ona hasretle bakarken,o bakmaya doyamadığım kahveler sadece yardım eli uzattığı birine bakıyor gibi.Bir sekreter parçasına...

"Selin iyi misin?"başımı olumsuz yönde sallayarak sorduğu soruya cevap veriyorum.Duyduklarımdan sonra belkide uyumak bütün sorunlarımı unutturabilir bana.

"Neden"belkide bütün soruların cevap kazanacağı sadece bir kelimeden ibarettir.
Yüzüne baktığımda mavilerim sanki kahveleriyle karışmışda farklı bir renk ortaya çıkmış gibiydi.

"Çünkü"ağzından çıkacak her kelimeye muhtaçmış gibi gözlerinin içine bakıyordum.Şuan söyleyeceği şey her neyse kalp atışlarımın gereksiz yere daha da hızlanmasını,beynimdeki hücrelerin gitgide hasara uğramasını sağlıyor.Meraktan ölecek gibi hissediyorum kendimi,ama söylemeye niyeti yok gibi ,ağzından çünküden başka birşey çıkmıyor.

Gözlerime o kadar içten bakıyor ki o kahvelere hapsolmak istiyorum.İlk başlarda ben bu adama aşığım dedim evet,ama sadece kendi kendime kuruntu yapıyorum sanıyordum,ama gerçekten her zerresine aşığım.Asla olmayacak biliyorum ,bizimkisi yasak aşk gibi birşey.Biran önce gerçekleri öğrenip bu evden gitmek istiyorum.Belki bana nokta kadarda birşeyler hissetse kalırım,ama onun gözleri benim baktığım gibi bakmıyor bana. Gitmezsemde bu kahvelere her baktığımda ölürüm.

Ne zamandır birbirimizden gözlerimizi ayırmıyoruz bilmiyorum.Gözlerini kaçırmasını istemesemde kaçırıyor benden.Hiçbirşey söylemeden odadan çıkıyor.

"Emre nereye gidiyorsun?"hızlıca peşinden gittim.Tam merdivenlerden inerken kolundan tutup kendime çevirdim.

"Bana herşeyi anlatacaksın,benim için şirket hisselerinin yarısını veriyorsun ve bu servetinin yarısı demek,ve bunu neden yapıyorsun çıldırıcam ya"öfkemi kontrol edemiyorum biranda merdivenlere oturup ağlamaya başladım.

Nefret ediyorum her öfkelendiğimde ağlamaktan.

"Selin canım iyi misin?"Ecem ne olduğunu anlamamış gibi yüzüme bakıyor.Sadece sarılarak ona ihtiyacım olduğunu anlamasını istiyorum.Emreye bakamıyorum bile gözlerini bir yere sabitlemiş hiçbir tepki vermiyor.Gözyaşlarımı silerek güçlü bir duruş sergilemek istiyorum emrenin karşısında ama onu bile beceremiyorum ki.

"Bu iyiliği yaptın çünkü sana borçlu kalmamı istiyorsun,sana bu parayı ödeyemeyeceğimi de biliyorsun.Böylelikle bana her istediğini yaptırabileceksin demi Eyüboğlu"gözlerini aniden gözlerimle buluşturdu.Yüzünde şaşkınlık var,ama bir o kadarda öfke.

"Ha birde yalandan iyi davranışlarını da unutmayalım."

"Kes sesini,hiçbirşey bildiğin yok senin"öfkeyle bakıyordu gözlerime.Sanki benden nefret eder gibi.Hayır hayır ne olursa olsun insanlara böyle davranmamalıydım.Benim hissettiğim duyguları bana karşı hissettmediği için böyle davranmam çok bencilce farkındayım ama elimde değil.

"O zaman herşeyi anlat"ikimizde birbirimize bağırarak konuşuyorduk.Ecemin bilmediğine emindim ama Can kesinlikle biliyordu.Bir umut söyler diye gözlerimi cana çevirdim.Gözlerimi ona sabitleyince kafasını bana çevirdi.

"Sen biliyor musun?"gözlerini biran emreye çevirdi.Sonra tekrar bende sabitlendi gözleri.

"Bu işe ben karışmasam daha iyi olacak,üzgünüm"

"Ben gitsem daha iyi olacak,en doğru karar bu"hayatım,düşüncelerim birbirine karışmış gibi herşeye rağmen hayattayım ,daha doğrusu yaşananlara rağmen demek daha doğru olabilir.

"Lütfen gitme ,sana yeniden zarar verebilirler."Ecem'i tabiki de bırakmak istemiyordum ama yeniden onuda yanımda goturemezdim,evet bana tekrar zarar verebilirler ama Ecem gelirse onun hayatını riske atmış olurum.

Yanlarından ayrılıp bavulumu hazırlamaya odama girdim.Bugün gerçekten anladım ki Ecemden başka kimsem yokmuş.

Kaçırılmadan önce bana yakınlaşıp daha sonra hiçbirşey yokmuş gibi davranması kalbimi acıtıyor.Evet anlıyorum bana birşeyler hissetmiyor ama böyle yaparak kendimi kullanıp atılmış bir çöp gibi hissediyorum.Duşüncelerimi şimdilik rafa kaldırdım,çöpe atmak istesemde hayat buna engel olmak ister gibi sürekli bir şeyleri bana yeniden yaşatıyor.Binevi devaju yaşıyor gibi hissediyorum kendimi.

Artık gitme vaktim yaklaşmaya başladı.Bavulumu sürükleyerek odanın kapısından çıkardım.Üçü hala aynı yerde hiçbir tepki vermeden duruyorlardı.

Ecem beni görünce ayağa kalktı.

"Selin konuşalım,böyle gitme lütfen"

"Gitmek zorundayım,burda kaldıkça mantığımı kullanamıyorum."
Emreyi gördükçe duygularım devreye girdiği için belkide ecem'e böyle birşey söyledim.

"Hiçbir yere gitmiyorsun"düşüncelerimi bölen sesin sahibine odaklandım.

Sanırım yine duygularım düşüncelerime karıştı.Böyle giderse bundan sonra ne olacak bende bilmiyorum.

Arkadaşlar +35 votede yeni bölüm gelecek...



Gökyüzünün Aşkı❤Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin