14.Bölüm

1.6K 68 0
                                    

Bu şarkıyı dinleyerek okuyun çok güzel oluyor.25saniye ileri alın ama iyi okumalar

Arkadaşlar vote yapmayı unutmayin

Sabah erken bir saatte kalktım,zaman kaybetmemek için dün akşamdan kıyafetlerimi hazırlamıştım.

Sessiz adımlarla Ecem'in odasına gittim her zamanki gibi hala uyuyordu.

"Ecem hadi kalk" ses yok

"Ecem hadi kalk " bu sefer yastıkla kafasına vuruyordum.

"Ne vuruyosun be kızım sabah sabah"nihayet uyandırabilmiştim.

" Hadi kalk kimse uyanmadan gidelim"

"Nereye"bu kız gerçekten şaşkın

" Nereye olacak Ecem buradan gidiyoruz dün konuşmuştuk ya hadiiii kaldır şu poponu uyanacaklar şimdi"bu sefer gerçekten bağırmıştım.

"Ne kızıyosun ya tamam kalktım"

Üstünü giyindikten sonra hemen evden çıktık.Giderek evden uzaklaşıyorduk ama sanki Emre geri gel,gitme dese hiç düşünmeden giderdim sanırım.Zaten bu aralar kalbime söz geçirmek mümkün olmuyor.Gerçekten sevmekten daha fazla şey hissediyor bu kalp bozuntusu,beni anlamıyor git desemde gitmiyor ama gitmem gerektiğini söylemem lazım yoksa neler olur ben bile bilmiyorum.

Issız bir yolda Ecem'le nereye gittiğimizi bilmiyorduk ama öyle nereye gittiğimizi bilmeden yürüyorduk.

"Selin" Ecem'in seslenmesiyle düşüncelerimden sıyrıldım.Sorduğu soruya yüzüne bakmakla yetindim.

"Ne yapacaz"işte en çaresiz olduğum sorulardan biri daha

" Bilmiyorum"

"Ne demek bilmiyorum"

"Bilmiyorum işte ama bildiğim birşey varsa oda o evden gitmemiz gerektiği"

"Neden"

"Peki sen neden bu kadar orda kalmak istiyorsun,geldiğin gün hiç orda durmak istemeyen bir halin vardı"bu soruyu hiç beklemiyormuş gibi yüzüme baktı.

" Hiç birşey bilmiyosun tamam mı,orda kalmaya bu kadar niyetli değilim ama mecburum"

"Neden, anlat o zaman"

"Ben Amerika' dayken tanıştık.Sevgili olduk ben gerçekten onu çok seviyordum oda beni.Birgün kavga ettik sonra çekip gitti sabaha kadar bekledim ama gelmedi,merak ettim herzaman gittiği bir bar vardı oraya gittim."

Gözyaşlarını tutamayarak ağlamaya başladı,ileride gördüğüm bir banka oturduk.Hala ağlamaya devam  ediyordu.Başını göğsüme yaslayıp saçlarını okşadım.

"Oraya gittiğimde bir kızla öpüşüyordu.Hiçbirşey söylemeden oradan gittim.Ertesi günü evime gelip sarhoş olduğunu,onun için öyle birşey yaptığını söyledi bende ayrılmak istediğimi söyledim.Sinirlendi ve etraftaki herşeyi yere atmaya başladı.Ayrılırsak aileme zarar vereceğini söyledi."daha fazla ağlamaya başladı.

Bu kadar bencil bir insan olduğum için kendime o kadar kızıyorum ki.İnsanlara sormadan hemen aklıma ne geliyorsa onu düşünüyorum.Kimin ne düşündüğü umrumda değil gibi davranıyorum.Bazen ben bile kendimi anlamakta güçlük çekiyorum.

" Peki Emre bey bilmiyor muydu?"

"Biliyordu hatta Canla konuştu vazgeçirmeye çalıştı,bende aileme zarar gelmesin diye Can'ı sevdiğimi söyledim."birde salak gibi Emreye Ecemle aranızda ne var dedim.

Ecem biraz da olsa kendine gelince sabahtan beri hiçbirşey yemediğimiz için yakınlarda olan bir cafeye geçtik.Yemeklerimiz gelince Ecem'in telefonu çaldı.

" Can arıyor"

"Açacak mısın"

"Bilmiyorum,açmayacam sanırım konuşmaya hazır değilim"

"Sen bilirsin"bu sefer benim telefonum çalmaya başladı Allah için bir kahvaltı yaptırmadınız ya

" Seni kim arıyor"

"Emre"telefon biraz çaldıktan sonra sustu.

Ecem'e söylesem mi diye düşünüyorum ama bir türlü cesaret edip söyleyemiyorum.Sen nasıl böyle birşey yaparsın der diye korkmuyor da değilim açıkçası ama söyleyeceğim.

"Ecem"

"Efondom" yemek yerken konuşulunca gerçekten garip sesler çıkabiliyomuş.

"Geri zekalı şu ağzındakini bitirde konuş"iki dakka önce üzülüp sonra gülebilen insanlarız biz. yada canım,cicimli sevgi gösterisi göstermeyip geri zekalı diyerek birbirimize sevgimizi gösteren insanlarız.Açıkçası ben böyle olmaktan çok mutluyum.

"Efendim"

"Ben Emre'yi seviyorum" anlamamış gibi yüzüme bakmaya başladı.Bir kaç kere elimi salladım ama cevap vermedi en sonunda dayanamayıp vurdum.

"Hı...ne" işte benim arkadaşım be vurarak anlaşıyoruz biz.

"Seviyorum diyorum"

"O zaman neden gitmek istiyorsun" neden gittiğimi ben bile bilmiyorum seven bir insan sevdiğinden ayrılabilir mi ki işte bu da bir muamma.Ya da platonik bir aşkın içinde olduğum için bu çemberden kaçmak istedim bilemiyorum.

"Çünkü bizden birşey olması imkansız."aslında  kitap okuduğumda karakterlere 'nerden biliyon lan'derdim hatta baya bir küfür savururdum.Şimdi kendime bakıyorum o küfür saydığım kızlardan hiçbir farkım yok.

" Bu kadar emin misin"sanki kitabın içindeki satırları yaşıyor gibiyim.Kitabın içindeki cümleler gibi şuan yaşadıklarım.

"Evet"

Bu sorulardan,sevgiden,hayal kırıklığından kısacası herşeyden bıktım.Sadece uyuyabilmek istiyorum hiçbirşey olmamış gibi.Aslında diyeceksiniz ki bu kadar karamsar olacağın yada bir sözde çekip gideceğin hiçbirşey olmadı,evet olmadı ama sanırım bu sefer mantığımı dinlediğim için böyle hissediyorum.Kısacası ne düşünmem,ne hissetmem gerektiğini bende bilmiyorum.

"Ecem ben bir lavobaya kadar gidiyorum."

"Tamam canım"

Etraf sanki benim düşüncelerim aksine daha renkli,bense sadece bir siyahtan ibarettim.Lavaboya geçtiğimde rahatlamak için buz gibi suyu yüzüme çarptım.Aynaya baktığımda gözlerimi belli bir yere sabitleyip vücudumun korkudan titremesini engellemeye çalıştım.

"Merhaba küçük hanım" sesi o kadar ürkütücüydü ki şuan ne yapmam gerektiğini bilmiyordum.

"Ne istiyosun benden" sesim beklediğimden de iyi çıktı.

"Seni" bu adam ne dediğinin farkında mı acaba

"Ne saçmalıyorsun"

"Seni ilk önce kaçırıp emrenin karşısında işkenceler yapmayı planlıyorum nasıl fikir."kaçıracak olan insan kaçıracağı insana planlarını anlatırmı ilk defa şahit oluyorum.Her zaman kaçırılmıyorum tabiki filmlerden izlediğim kadarıyla böyle düşünüyorum.Beni kaçıracağını düşünmüyorum da böyle şeyleri düşünüyorum gerçekten kendime bazen hayret ediyorum.

Ben düşüncelere daldığım sırada birden beynimin elverisini yitirdiğini hissettiğimde beni bayılttığıni anladım.İşte şimdi gerçekten kaçırılıyordum.








Gökyüzünün Aşkı❤Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin