Atatürk,20.Yüzyılın en etkili liderlerinden biriydi.Dünya onu ilk kez Canakkale Savaslarında tanıdı.Müttefik donanmalarinı durduran Türk ordusunun genç subayı,verdiği kritik kararlarla savaşın kaderini değistirmisti.Onun bu saşırtıcı parlak geleceginin de habercisiydi.I.Dünya Savaşı sonrasinda Mondros Ateşkes Antlasmasıyla eli kolu bağlanmış,yıkılmak üzere olan bir imparatorlugun savaş yorgunu bireyleriyle kazandıgı Kurtuluş Savaşı ise onu tam anlamıyla ölümsüzleştirecekti.Büyük şaşırtıcı ve parlak başariları bitmek bilmiyordu.Yeteneklerinin ve yapmak istediklerinin sadece askeri alanla olmadığını,geri kalmış bir ümmet imparatorluğundan çağdaş ve laik bir sosyal hukuk devleti yaratarak ortaya koydu.Toplumsal aydınlanma konusundaki başarısı gerçekten şaşırtıcıydı.Öyle ki,onun kurduğu Türkiye Cumhuriyeti bugün İslam dünyasını tek çağdaş ve laik ülkesi olmaya devam etmektedir.En önemlisi,yüzyıllar sonra akıl ve bilimi yeniden Müslüman Doğunun gündemine getiren oydu.
Atatürkün göz kamaştirıcı askeri ve siyasi başarılarının temelinde geleceği görebilme yeteneği vardı.O öngörülerinde hiç yanılmadı.Birinci Dünya Savaşınin nasıl sonuçlanacağını dört yıl önceden bilmisti.Birinci Dünya Savaşı sonunda İngilizlerin Osmanlıya yönelik politikalarını tahmin ederek yetkili makamları önceden uyarmıştı.Tarih , onun doğuştan gelen yeteneklerini keskinleştirmiş; geçmişi doğru temellendirmesini ve bugünu doğru yaşarken geleceği de doğru kurgulamasını sağlamıştı.O geçmişin birikim ve tecrübelerini,geleceğin değisim ve gelişimiyle harmanlayarak,yaşadıgı çağı şekillendirmeyi başaran ender liderlerden biriydi.
Dünya tarihine damga vuran insanları sıradan insanlardan ayıran en önemli özellik,bu insanların tarih bilmeleri ve daha doğrusu tarih bilincine sahip olmalarıdır.Tarih bilerek geleceği okuma yeteneği kazanmış insanlardan biri de Atatürk'tü.Tarihin bir bilim olduğuna inanan Atatürk,tarihsel olguların mutlaka belgelerle kanıtlanması gerektiğini düşünüyor ve genç tarihçilere Türk tarihini belgelere dayalı incelemelerini öneriyordu.Ayrıca genç Türk tarihçilerinin o dönemde Türkiye için çok yeni olan arkeoloji ve antropoli gibi bilimlerden yararlanmalarının bir zorunluluk olduğunu düsünüyordu.
Atatürk tarih öğrenimine de büyük önem veriyordu.Geçmişinden habersiz bir toplumun geleceğini doğru sekillendiremeyeceğine inanıyordu.Yetenekli Türk gençlerinin tarih öğrenimi görerek,Türk tarihini araştırmalarını istiyordu.Bu nedenle Afet İnan'ı tarih öğrenimi için Avrupaya göndermişti.Genç Türkiyenin genc nesillerinin tarih derslerinde neler ögrendiklerini görebilmek için fırsat buldukça okullara gidip,tarih derslerine giriyordu.
Bir okuma tutkunu olan Atatürk en çok tarihsel icerikli kitaplar okuyordu.Onun okuma tutkusunu kanlı savaş meydanları bile engelleyememişti.Afet İnan,Atatürk'ün çok çeşitli tarih kitapları okuduğunu,kendi döneminde çıkan yabancı dillerdeki yeni kitapları çevresindeki düşünce insanlarına tercüme ettirerek,özetlerini çıkarttıgını ve okuduğu kitapları yakın çevresindeki insanlarla tartışıldığını anlatmaktadır.Atatürk,kazandığı büyük basarıları okumaya,özellikle de tarih konusunda kitaplar okumaya borçlu oldugunu söylüyordu.Onu tanıyanlar,yakın çevresinde bulunanlar,Atatürkün tarih kitaplarını elinden düşürmediğine tanık olmuşlardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Atatürk Ve Kayıp Kıta Mu
Historical FictionBu hikaye kitaptan alıntıdır,düzenlenmiştir ve okunmasıda tavsiye edilir.İyi Okumalar.