KURALSIZ

İNTIKAM

Multi de Barış var

Anneme yardım ettikten sonra hep birlikte yemek yedik, sonra da anneme masayı toplamasında yardım edip odama geçtim. Bugün yaşanılanları unutma kararı almıştım.

Genellikle pek odamdan çıkmam. Annemin bişeye ihtiyacı olduğunda ona yardım etmek  ve babamla bazen sohbet etmek için çıkarım, bunun haricinde neredeyse gün boyunca odamda olurum. Annem çok tatlı bir kadındır deli dolu eğlenceli neşeli bir o kadar da arkadaş gibiyizdir. Babamsa onun aksine sakin, az konuşan gerekmedikçe insanlara mesafeli davranış sergileyen bir kişidir. Aslında babamın bu huyunu seviyorum böyle yaparak hiçbir polemiğe girmiyor, bu harika bişey düşünsenize kafa hep rahat. Tabi bunların haricinde birde ablam var cadolozun tekidir o kadar çok didişiriz ki annem her kavgamızın sonunda bizi terlikle  döver. Ve ben ailenin son üyesi. 18 yaşıma daha girmemiş bulunmaktayım ve son sınıf ögrencisiyim yıl sonunda gireceğim bir üniversite sınavım var ve ailemin beklentisi oldukça fazla. Ablamın yaptığını benimde yapmamı istiyorlar ama bunu yapabileceğimden hicbir zaman pek emin olamıyordum. Ceyda hep benden daha çalışkan olmuş ve ablam olarak bana fazlasıyla yardım etmişti ama asla onun gibi olamadım. Ablam izmirde bilgisayar mühendisliği okuyor ve bense hala sıradan bir universiteyi kazanabileceğimi düşünemiyordum. Ailede diğer kardeşinin senden daha çalışkan olmasının çok kötü bişey olduğunu söyleyebilirim hatta ne kötüsü berbat bisey. Ah neyse bunları düşünmek artık beynimi yoruyordu, heleki universite sınavı ve ailemin beklentileri. Bu düşüncelerden sıyrılıp kendimi uykunun o güzel tatlış kollarına bırakma kararı aldım ve sıcacık yatağımda mayışmaya başladım uyku güzel uyku.

Sabah uyanıp erkenden evden çıktım okula doğru yürüyordum ki arkamdan bana sarılan kollarla irkildim ve hemen sırtımı döndüm " Heyy yavruu! Nasılsın bakalım" dedi Selin son derece neşeli sesiyle. Bu kız deliydi cidden deli ötesiydi. "Selin" dedim sorarcasına "ne işin var burada? " diye ekledim. Gözlerini devirerek bana bir bakış attı " Kızım ben buralara kadar seni almaya geliyim, süpriz yapıyım, senin ilk cümlense ne işin var burda olsun öyle mi?" Dudaklarını büzerek devam etti " Aşk olsun sana, knka valla bu yaptığın knkalık lugatına sığmaz." Diyip sırıttı.  " Evet knka çok büyük ayıp ettim, bu yaptığımdan dolayı cezalandırılmalıyım." Gülümseyerek koluna girdim. "Ha bak bunu doğru dedin yavru kuş, senin cezalandırılman gerek." Ceza derken ne demek istiyordu bu kız. Ağzımı açmaya firsat vermeden yolun ortasında beni gıdıklamaya başladı. Ağzımı neden kapalı tutmadıysam ceza he al sana ceza Miray . " Ya yapma Selin durr yaa lütfen bak gülmekten altıma yapıcam."  İçimdeki o nahoş duygudan dolayı konuşmaya bile mecalim kalmamıştı, iki büklüm olmuştum zorla adım atıyordum. Benim ne kadar çok gıdıklandığımı Selinden iyi kimse bilemezdi, ama manyak kız durmuyordu. İnsafsız bu nedir yahu, altı üstü şaşırmıştım. Bir daha asla Selinin davranışlarını sorgulamıycam diye aklımın bir köşesine not ettim. Artık yalvarmaya bile halim kalmayınca Selinde durmuştu. Vicdansız, kaçık tam bir deli bu kız. Tabikide bunların hepsini içimdem söylemiştim sesli söylemeye cesaretim yoktu. " Hadi gene acıdım sana bırakıyorum" deyip koluma girdi. "Ah knka bi daha böyle cezalar verme bana yoksa diğer sefere yerden ölümü topluyor olursun." Diyip üzgünce ona baktım artık gülmekten karnım yarılmıştı ve aynı zamanda yanaklarımdaki kaslar ağrımaya başlamıştı. "Bir daha ölüm dersen yine seni gıdıklarım" diyip ellerini bana uzattı. "Tamam tamam yapma sakın." Diyip geri çekildim. " Ha şöyle yavru kuş, gel şimdi koluma gir." Sesi kendinden emin çıkmıştı dedigini yaptim. Bazen düşünüyorumda keşke Selin erkek olsaydı kesinlikle ona aşık olurdum.

" Ee anlat bakalım nasılsın?" Selinin sorusuna düşünmeden cevap verdim. " iyiyim knka sen nasilsin?" Ah nasıl olabilirdim ki iyiydim işte. " Bende iyiyim bebeğim, akşama biseyler yaparız diye düşündüm." Sorarcasına yüzüme baktı. " Bilmem olabilir ." Diyip dudaklarımı büzdüm. "Bunu evet olarak kabul ediyorum canım." Dedi. Eh Selin ne derse oydu ona hayır demek sanırım imkansız gibi bişeydi.