Kendimi herşeyden uzaklaştırmıstım. Arkadaşlarımla eski gibi gülmüyordum. Kendimi hep eksik hissediyordum. Ben hayatım boyunca sevgilisi olan kızlara çok başka gözle bakardım mesala, bu yaşta sevgilimi olur elbet bir gün ayrılacaklar, bence bu sevgili meselesi sadece bir heves ve özentiden ibaret. Belki benim platonik aşkım da bir hevesti ama hayatın boyunca hissetmediğim duyguları onu görünce hissediyordum. Benimde çok yakınımda sevgilisi olan kardeş diyebileceğim arladaşlarım vardı. Bunlardan biride Kübra bence onun aşkı bir heves değil herşeyi göze alanlardan. Ben ilk defa böyle bir sevgili görmüştüm bir düşüsenize;
İnsagramdan birine aşık oluyorsunuz ama aşık olduğunuz kişi çok uzakta. İşte Kübra'nın en büyük kaygısıyda buydu sevdiği adamın uzakta olması. Hiç tanımadığınız biri için yol kat etmek bunların hepsi kulağa güzel geliyor peki ya yaşasaydınız ne olacaktı? Kübra bu duyguyu yaşayanlardandı ona ne zaman "hiç özlemiyormusun?"die sorsam önce yüzüme bakar sonra kafasını önüne eğerek "Bu sorunun cevabı gözlerimde belli değil mi?" diye soruma soruyla cevap verirdi ama ben hiç bir zaman bu soruya bir türlü cevap veremezdim çünkü hayatım boyunca ne birini özlemiştim ne de birini özleyecek kadar sevmiştim.
Ama artık her şey değişmişti benimde artık özleyecegim ve özleyecek kadar seveceğim bir platonik sevgilim vardı...