Bu bölümü biricik Çingum Selin'e yazıyorum umarım beğenirsin Çingu'mm😄 keyifli okumalar..
Uzun zamandır sevip de açılamadığın bir çocuk vardı..Sınıf arkadasın Taehyung! O gün,okula geç kaldın ve koşarak okul bahçesine girdin. Merdivenlere 1-2 adım kala uzun converselerinin çözülmüş bağcığına takılıp düştün. Kitapların,defterlerin,kalemlerin çantandan fırlayıp her yere saçılmıştı. Onları umursamayarak ayağı kalkmaya çalıştın fakat yapamadın. Bu sırada merdivenlerden aşağı (şans bu ya!) Taehyung indi. 'Yardım eder misin?' Diye sordun. Fakat seni takmayıp merdivenlerden yukarı çıktı. 'Hey!? Yardım etmeyecek misin??' Dedin ve somurttun. Gözlerinden bir damla yaş düşmüş, tam umudunu yitirecekken omzunda çantasıyla sana doğru koşan bir Taehyung gördün. Hızla çantanı ve etrafa saçılmış eşyalarını topladı ve sana yöneldi. Bir dakika bir dakika...
Neden şu an yerle hiç bir bağlantın kalmamış gibi hissediyordun? Gözlerini açıp seni kucaklayan bir Taehyung gördün. Fakat ters bir yöne sapınca utangaçça 'Evim bu yönde değil' dedin. 'Biliyorum' dedi ve gülümsedi. Sen de onun seni yönlendirmesine izin verdin. Bir süre sonra Han Nehri'ne geldiniz. Seni kucağından indirdiğinde başını öne eğip teşekkür ettin. O,çenenden tutup başını kaldırdı. 'Sana söylemem gereken bir şey var' dedi. 'Aslında..benimde' dedin. Ne!? Az önce fena gaza geldin. 'Ama söyleyeceğimiz şeyler farklıdır..'dedin. Gülümseyerek 'Farklı olacağını sanmıyorum' dedi.
'Aynı anda söyleyelim o zman'
'Tamam'
'Seni seviyorum'
'Seni seviyorum' NE!? Neden sesleriniz tek bir melodi gibi duyulmuştu ? Gözlerini pörtleteterek Taehyung'a baktın ve dudaklarında onun dudaklarını hissettiğinde 2 kat gözlerini açtın. Gözlerinin çıkma ihtimaline karşı,onları kapattın. Dudaklarınız ayrılınca sarılıp Nehri izlediniz..Selam çingularr! Umarım beğenmişsinizdir. Sonra görüşürüz😘♥️