Black&White

1

O sabah eski golf sahasının önünde bir kadın cesedi bulundu.Hava sisliydi.Bu da işleri biraz daha zorlaştırmaktan başka bir şey yapmıyordu.

"Adınızı alabilirmiyim?"

"Madeline.Madeline Manson."

"Sabah kaç sularında buradaydınız?"

"8.30-9.00 arası olması lazım"

"Peki buradan geçme sebebiniz neydi?"

"Ben 'Grand Spor Tesisleri' nin sahibiyim.Belki tanıyorsunuzdur.Hatta şehir merkezinde-"

"Tamam hanımefendi biliyorum şehir merkezinde dans salonunuz ve kapalı tenis kortunuz var.Sadede gelseniz bizim için iyi olur."

"Şimdide yeni golf sahası açmayı planlıyorum ve burayı ben satın aldım.Ama dün detaylı inceleme fırsatı bulamadığım için bugün sabah inceleme için geldim.Sonrada cesedi burada gördüm ve size haber vernem gerektiğini düşündüm."

"Teşekkürler Bayan Manson.Sizi ekip otomuza alalım.Merkezde yazılı ve sesli ifadenizi dedektif arkadaşım Aaron alacak.Teşekkür ederiz."

Görgü tanığı ekip otosuna binmişti.Jack arkadaşı Aaron'a döndü.

"Siyah kazak ve Beyaz etek...Uyumu sevdim dostum."

"Hadi ama Jack!Konsantre olmaya çalışıyorum burada!Bence kıyafet uyumu yerine cesede yakından bakmalısın!"

Asıl adı Cenk olmasına rağmen departmanda ona "Jack" diye hitap ediyorlardı.Cenk demek ne kadar zor olabilirdi ki!

Cesede yaklaştı ve aldığı kokudan dolayı yüzünü buruşturup geri çekildi.
Leş gibi kokuyor bu...Çünkü leş...

"Hahaha!"

"Jack neye gülüyorsun böyle?Ciddiyetini biraz toplasan adamım!"

"Tamam tamam tamam!Gördüğüm kadarıyla katil pembe gül desenli bıçakla öldürmüş.Adam zevkli.Her neyse katil maktulü boğazından bıçaklamış."

Aaron bu cevaptan tatmin olmuş gibi görünüyordu.

Max araya girdi:
"Olay yeri inceleme ekibi her şeyi fotoğrafladı ve paketledi.Cesette birazdan maktulün paketlenmiş eşyalarıyla birlikte laboratuvara incelemeye gönderilecek.Fotoğraflarıda basıldıktan sonra masanızın uzerinde dosya ile beraber bulabilirsiniz."

"Teşekkürler Max.Bizde birazdan laboratuvara geliriz.Gidebilirsin"

Max teşekkür etti ve ekip arabasına bindi.

"Basının kulağına gitmemeli bu Aaron."

"Sana katılıyorum Jack.Ama bu biraz zor olacaga benziyor..."

"Neden ki?"

"Bak karşıya."

Karşıdan araba geliyordu.Bu gazeteci Claraydı.Asıl adı Dilaraydı ama ona da Clara diye hitap ediyorlardı.

Dilara "Basının Prensesi" diye adlandırılan genç bir gazeteciydi.Kendisinin meslekte üçüncü yılı olmasına rağmen çok fazla ödülü vardı.

Tabi Dilara'nın asıl özelliği bu değildi.Dilara Cenk'in eşiydi.Tabi bunu departmanda kimse bilmiyordu.Aaron dışında.

"Vay be 'Basının Prensesi geliyor."

"Doğruyu söyle Jack,sen haber vermedin değil mi?"

"Hayır Aaron.Ekmek Kur'an çarpsın ki ben haber vermedim."

"Ben hristiyanım Jack."

"Tamam.Incile el bassam?"

Aaron güldü.