2.Bölüm

418 21 0
                                    

Josh’a yalnız kalmak istediğimi söyleyip eve tek başıma gelmiştim. Cidden bu çocuk beni çok değiştirmişti. Sigara içiyordum , bira içiyordum ve birileri beni satın almaya çalışıyordu. Tanrım bu irenç bir şey. İnanmak hala zor geliyor. Harry haklı çıkmıştı. Bana zarar vermeye başlamıştı Josh. Ve bundan kurtulmalıydım. Onunlayken çokta mutlu sayılmazdım. Son zamanlarda  iyice haddini aşmıştı. Ayrılacaktım ondan. Hem de yarın okulda.

Sabah kalktığımda kendimi dünden  yüz kat iyi hissediyordum. Sanki kafeste kapısının açılmasına az kalmış bir kuş gibi. Güzelce giyinip biraz makyaj yaptıktan sonra mutfağa indim. ‘’Günaydın bitanem’’ dedi annem. Ona öpücükle karşılık verdim. Dün hiçbir şey belli etmemek için geldiğim gibi odama girip uyumuştum. Aslında uyumamıştım tabi ki anneme öyle söylemek zorunda kalmıştım. Olanları ve olacakları kafamda tasarlamıştım ve bir karar vermiştim. Beni mutlu edebileceğini düşündüğüm bir karar. Okula bu düşüncelerle hızlı bir şekilde gelmiştim. Önce büyük bir nefes alıp verdikten sonra çevreye bakınmaya başladım. Josh’ı arıyordum ama görememiştim. Telefonu çıkartıp ona mesaj attım.

‘’Konuşmamız gereken önemli bir konu var. Nerdesin ? ‘’   Yaklaşık  5 dakika sonra telefonum titreşti.

‘’Arka bahçedeyim’’

Hemen telefonu çantama atıp hızlı adımlarla arka bahçeye ilerledim. Josh’ı görünce adımlarımı yavaşlatmıştım. Duvara yaslanmış sigara içiyordu. O kadar tatlıydı ki . Ona nasıl ayrılmak istiyorum diyeceğimi  bilmiyordum. Dünden beri milyonlarca kez tekrar yapıp ezberlemiştim. Ama onu görünce sanki adımlarım geri geri gitmeye başlamıştı. Sanki boğazım düğümlenmişti. Beni fark edince elindeki sigarayı söndürüp  bana doğru gelmeye başladı. Bende yavaş adımlarla ona yaklaşıyordum. Dudaklarıma yönelince geri çekildim. Afallamıştı birden. Elini nereye götüreceğini bilemeden karar verip saçlarında gezdirdi. Sonra tekrar bana döndü. Dün gece düşündüklerim aklıma geldi ve derin bir nefes aldıktan sonra çabucak ‘’Ayrılmak istiyorum’’ dedim. Nasıl demiştim bilmiyorum . Gerçekten bilmiyordum. Onun için sigaraya başlamış salak ben şimdi ayrılıyordum. Çenesinin kasıldığını gördüm. Elini ağzına götürüp arkasını döndü sonra duvara ilerleyip elini duvara geçirdi. ‘’Neden ha ? Seni sevmekten başka ne yaptım ben ? ‘’ diye bağırdı. Birkaç kişi bize bakmıştı. Onları umursamadan ‘’Böyle olmalı. Zorlaştırma ‘’ diyebildim sadece. Kollarımdan beni sarsıp ‘’Beni istediğin zaman bırakamazsın tamam mı ? Beni bırakamazsın’’ diye bağırdı. Öyle çok sıkıyordu ki kollarımı ondan kurtarmayı  bile denemedim. Bana sıkıcı sarıldıktan sonra ‘’Hayır olmaz anlıyor musun hayır ‘’ dedi sessizce. İlk defa bu Josh’ı görüyordum. Duygusal yönünü bek göstermezdi . Böyle tepki vereceğini sanmıyordum. Ondan ayrılıp ‘’Bitti’’ dedim ve koşarak yanından ayrıldım. Hıçkırarak ağlıyordum. Herkes bana bakıyordu . Yer yarılsa da içine girsem diye bekliyordum. Okulun çıkışına gitmek bu kadar zor muydu. Koşuyordum ama önümü göremiyordum. Gözlerim yaşlarla doluydu. Önüme atlayan birini görünce kendimi durdurmaya çalıştım. Kollarıyla dengemi sağladıktan sonra ‘’Noluyor ? ‘’ dedi. ‘’Harry lütfen götür beni buradan ‘’ diyebilmiştim sadece. İlk defa ondan bunu istemiştim. En son yardım isteyeceğim kişiyken şimdi tek yardım edebilecek kişiydi . ‘’Tamam. Gel’’ dedi ve arabasına doğru ilerledik. Hala ağlıyordum. Yanımda sessizce duruyordu. Korkuyordu belki sormaya ama gözleriyle arada kaçamak bakışlar atıyordu. Arabaya bindiğimizde elini dizime koydu ‘’Nereye gitmek istersin ? ‘’ ne kadarda kibar demişti bunu. Demek ki arada ağlamak lazımdı. ‘’Sahile ‘’ dedim hiç düşünmeden. Denizin kayalara vurma sesi beni rahatlatırdı her zaman. Sessiz bir araba yolculuğundan sonra sahile gelmiştik. Arabadan inip ikimizde banklara oturduk. Denizi biraz izledikten sonra  ‘’Ayrıldım ‘’ dedim. Sonra elimi anlıma vurup ‘’Ben ayrıldım’’ dedim ve tekrar ağlamaya başladım. Gözlerini bana çevirmişti. Kıvırcık saçları rüzgarda dans ediyordu.  ‘’Bunu aylar önce yapmalıydın bile ‘’ dedi. Biraz kızmıştım. Biliyorum o kötü bir çocuktu ama beni seviyordu. En önemlisi de zaten bu değil mi ? . ‘’Bir daha bana sarılmayacak ‘’ dedim . Küçük bir nefes aldıktan sonra ‘’Ve bir daha bana seni seviyorum demeyecek ‘’ diye ekledim. Elini ürkekçe elimin üstüne koyup ‘’Hayatta hep ayrılıklar vardı Anna. Zor ama alışacaksın ‘’ dedi. Bu konuşma bana biraz daha iyi geldi. ‘’Neden ? ‘’ dedim gözlerimdeki yaşları silip . Kaşlarını kaldırıp ‘’Ne neden ? ‘’ der gibi baktı. ‘’Yani neden bana yardım ediyorsun ? ‘’ dedim. Küçük bir gülümseme anından sonra ‘’Neden benden yardım istedin ? ‘’ dedi. Yardım sayılmazdı ki bu.  Sadece beni buradan götür. Yardım mı ? Öyle mi ? Bende elimde olmadan gülümsemiştim aslında. ‘’Teşekkürler’’ dedim .  O piç gülüşünü takınıp arkama doğru bakmaya başladı. Bende arkamı döndüğümde fısıldar gibi ‘’Cidden mi ya ? ‘’ dedim. 3 Kız koşarak bize doğru geliyordu. Harry’nin yanına gelip onu ne kadar çok sevdiklerini ve bir kez olsun onlara seni seviyorum demelerini istediler. 14 yaşları civarındaydılar. İnsanların görüp de benim Harry de göremediğim o iyiliğini bugün ilk defa görmüştüm. Aslına bakarsanız bir gün Harry senin elini tutup teselli edecek dese kahkaha atıp gülerdim. Kızlar gittikten sonra bizde arabaya bindik. Harry beni eve bıraktıktan sonra gitti. Zaten onların evi de iki adımlık mesafedeydi .  Üzerimi değiştirip bende gidecektim. Çünkü o meşhur aile yemeklerimizden birini daha bugün gerçekleştirecektik.

Her Şeye RağmenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin