9.Bölüm

242 12 0
                                    

Hergün yeni bölümü koymaya çalışıcam. Tabiki vote ve yorumlar olduğu sürece. Lütfen yorum yapın :( Gerçekten ne düşündüğünüzü bilmiyorum. Böyle yazmak zor oluyor. Düşüncelerinizi bilmem çok önemli. Vote ve yorum yapan herkese şimdiden çok teşekkür ederim :) xx  Multimedia ya bakmayı unutmayınnnn <3 

Josh yumruklarını sıkarak gittiğinde bende masadan kalkıp Logan’a bir tokat attım. Bunu daha önce yapmalıydım ama ancak kendime gelebilmiştim.  Elini yüzüne götürdüğünde yüzündeki ukala gülüşü iyice yayılmıştı.

‘’Se-sen bunu neden yaptın ? ‘’ diye sorduğumda havadaki elimi tutup öptü ‘’Her şeyi zaman gösterecek “. Elimi çekip hızlı adımlarla dışarı çıktım. Bir sağ bir sola bakıp şaşkın şaşkın yürüyordum. Nerdeydi bu lanet olasıca taksiler. En sonunda pes edip yürümeye karar verdim. Sıcak rüzgar yüzüme çarpıp saçlarımı havalandırırken  en çokta kendime kızmalıyım diye düşünüyordum. Beni öpmüştü. Ve ben bundan etkilenmiştim. Yalan söyleyecek değildim. Tek anlamadığım erkeklerden neden bu kadar çabuk etkilenmemdi. Neden biri bana biraz iyi davranınca ya da öpünce hemen etkileniyordum ki. Ne kadar inkar etsem de Josh a zarar gelsin istemiyordum. Zayn hep hayalimdeki o adamdı. Ve şimdide Logan çıkmıştı. Ne yapmaya çalıştığını anlamıyorken birde anlamsız hareketleriyle beni daha çok zorluyordu. Son zamanlarda beni hep üzgünken güldürebilen o kişiyi aradım. En nefret ettiğim kişiyken şimdi sadece o varmış gibi hissettiğim o kişi..

‘’Harry”

Hıçkırılarım arasından söylediğim kelimeyi anladığını bile sanmıyordum. Biraz durup konuşmaya gayret gösterdikten sonra

‘’Harry ben iyi değilim ‘’ diyebildim.

‘’Anna . Noluyor ? Neden ağlıyorsun ? İyi misin ? “ 3 soruyu bir nefeste söyleyen Harry’e  telefonda olmasına rağmen sanki beni görebilecekmiş gibi “Hayır “ anlamında kafamı sallayıp mırıldandım.

‘’Logan’’

‘’Ne olmuş Logan ‘a ?” diye sorduğunda büyük bir nefes alıp

‘’Beni öptü. ‘’ dedim. Karşıdan bir süre ses gelmeyince ‘’Harry’’ diyerek orada olup olmadığını yokladım.

‘’Oraya geliyorum. Eve git. ‘’ dedikten sonra telefonun o dıt dıt dıt sesini duymuştum. İnce ceketimi kollarıma iyice çekip gözlerimi sildiğimde yoldan geçen bir taksiyi durdurdum. Yol boyunca sessizce ağlamamı bastırmaya çalışarak olanları düşündüm. Neden ? Neden ? Nerde yanlış yapıyordum ki.

Eve geldiğimizi fark etmediğimden taksici ‘’Burası değil mi efendim ? ‘’ dedi. Kafamı sallayıp ‘’Teşekkürler’’ dedikten sonra parayı verip taksiden indim. Eve geldiğimde annemin olmadığını tahmin etmiştim. Çantamdan anahtarımı yaklaşık 5 dakika arayıp sonunda bulduktan sonra kapıyı açabilmiştim.

Odama koşarak çıktıktan sonra kendimi yatağa bıraktım. Elimi dudağıma götürüp üstünde gezdirdikten sonra banyoya koşup dudaklarımı ve çevresini yıkadım. Bu saçmaydı ama iyi hissettirmişti. Birinin beni öpmesine alışıktım bu çokta güzel bir şeydi ama bu biri ya sevgilim olan biri olmalıydı yada sevgilim olacak kişiye aday olan biri olmalıydı. Logan..o benim için sadece 10 günlük yanımda duracak bir korumaydı..Hadi ama Anna. Kendine yalan söyleme o çok ama çok çekici. Benden büyük kişilerden hoşlanmamı bırakın esmer ve kaslı olması zaten başlı başına etkilenme sebebiydi. Düşüncelerimden arınıp yatağa tekrar yattığımda gözlerimin kapanmasına engel olamadım. Yorulmuştum. Son birkaç haftada yaşamadığım o kadar çok şey yaşamıştım ki. Olmasına ihtimal vermediğim olayların içinde kalmıştım. Olmaman kişi olmuştum önceleri ama bu kadar zorlanmamıştım. Maske takarken her şey daha kolaydı sanırım benim için. Josh’ın dediğini yapıp onun öpücükleriyle mutlu olmak yetiyordu beklide bana. Ama böyle. Uğraşmam gereken bir ton sorun vardı ve ben en başında yorulmuş ve korkmuştum. 

Uyandığımda yaklaşık 5 saat uyuduğumu fark ettim. Evin içinde dolaştığımda annemi bulamayınca telefonuma gelen cevapsız aramaları ve mesajları gördüm açtığımda hepsi annemdendi.

‘’Bebeğim çok kez aradım ama açmadın. Sanırım uyuyorsun. Biz bugün birkaç günlüğüne şehir dışına çıkıyoruz. Evde tek başıma kalamam diyorsan teyzenlere gidebileceğini biliyorsun. Seni seviyorum. Uçaktan indikten sonra seni tekrar arayacağım’’

Nede güzel bu gece annemde yoktu. Zaten son birkaç  gündür öyle uzaklaşmıştık ki birbirimizden. Şimdi birde bunu düşünemezdim. Sıcak bir duş aldıktan sonra bornozlarla aşağı inip televizyonda gezinmeye başladım. Kapının zilini duyduğumda elimdeki çikolatayı havada birkaç saniye bekletip kapıya baktım. Cesaret toplayarak kapıya gittiğimde kendime güvenerek kapıyı açtım.

Neyse ki karşımda beni aniden öpecek bir Logan ya da her an beni öldürmeye meraklı gibi bakan Josh yoktu. Harry’i görünce gülümsediğimde onu içeri davet ettim. Üzerime bir şeyler giyip tekrar yanına geldiğimde yakınındaki bir koltuğa oturdum.

‘’Logan’ın böyle bir şey yapacağını aklım almıyor. Telefonu kapalı ve onu buldu-‘’ sözünü tamamlamadan ben ‘’Onu istemiyorum Harry. Ben kendimde güvende olabilirim “ dedim. Yere baktığımı biliyordum çünkü utanıyordum. Neden bilmiyorum ama utanıyordum Harry beni kendine çekip başımı göğsüne koyduktan sonra   ıslak saçlarımla oynamaya başladı.

‘’O zaman benimle gel “ dediğinde göğsündeki başımı kaldırıp ona kocaman açık gözlerimle baktım.

“Okulunu dondururuz zaten bu aralar dersleri takip ettiğini sanmıyorum yarım dönemi bir sonraki yıl birlikte okuruz. “ dediğinde dahada şaşırmış yüz ifadesiyle ona baktım.

‘’Kapat şu ağzını . Ben ciddiyim “ diyip gülmeye başladı.

‘’Ben bilmiyorum. Orada napıcam nasıl yaparım bilmiyorum “ dediğimde kelimeler çok hızlı çıkmıştı ağzımdan.

‘’Bizle birlikte olursun. Tur ertelendi. Yeni albüm çalışmaları var. Ne kadar iyi gitar çaldığını bende biliyorum. Hem bizimle birlikte bir şeyler yaparsın bu konuda ha ? ‘’ dediğinde içimdeki  o mutluluk kaplayan şeyi bastırmaya çalıştım.

‘’Ya annem ? ‘’ dediğimde bir kahkaha atıp ‘’O en kolay iş küçük cadı ‘’ dedi. Omzuna vurup ‘’Sadece bir yaş’’ deyip güldüm.

Bu cidden benim için iyi olabilirdi. Buradan uzak kalmak . Farklı bir şeylerle uğraşmak.

‘’Benim biraz işim var burada. Sende benimle geliyorsun ‘’ deyip masanın üzerine bıraktığı anahtarı aldı. İtiraz etmeden onunla birlikte arabaya bindiğimde yarımsaat önceki  mutsuzluğumun nasıl birden gittiğini şaşkınlıkla düşünüyordum.

Arabayı durdurup arabadan indikten sonra ‘’Resmi işler ha ‘’ dedim. Dilini çıkartıp ‘’Aynen öyle ‘’ dedi.

Binaya girdiğimizde asansöre bulup bindik. ‘’14.KATA “ bastığında aynaya dönüp kendime baktım. ‘’Saçlarım ıslak ‘’

‘’Böylede güzeller’’ diye karşılık verdi. Ona gülümserken asansör sallanıp ışıkları söndü.

‘’Noluyor Harry ? ‘’ diye bağırdığımda beni kendine çekip ‘’Şşşh sakin ol birazdan çıkarırlar ‘’ dedi.

Ona biraz daha sokulduktan sonra ‘’Ben kapalı yerde kalamam Harry nefesim..nefesim daralıyor ‘’ dedim.

Ellerini  belime koyup sarıldıktan sonra ‘’Sakin ol Anna sadece beni dinle ‘’ dedi. Dediklerini yapmaya çalışırken zorlukla nefes alıyordum. Yüzünün yüzüme değdiğini hissettiğimde irkilmiştim. Kulağıma dudaklarını değdirip ‘’Sadece düşün. Güneşi ve yeşil bir kırı ‘’ dedi. Burnunun burnuma değdiğini hissettiğimde artık asansör ve karanlığı düşünmüyordum. Sadece bu kadar yakın olmamız kalbimi daha fazla hızlandırmıştı. Bu sefer dudaklarını yanağımda gezdirdiğinde zorlukla ellerimi kaldırıp saçına götürdüm. O kadar yumuşaktı ki. Güzel kokuyorlardı . İlk defa bu kokusunu duymuştum. İlk defa teninin sıcaklığını hissetmiştim. Ellerini belime iyice yerleştirip anlını anlıma yasladı. Dudaklarımızın yakın olduğunu sadece dudaklarıma vuran sıcak nefesinden anlıyordum.

‘’Çok güzelsin Anna “

Her Şeye RağmenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin