Marinette olanları duyunca şoke olmuştu. Adrien ve Chloe?
"Alya,bana yardım et!" Alya'yı sarstı.
"Hop hop kızım,sakin ol. Napabiliriz...Aha!"
"Ne? Ne buldun?"
"Adrien'ın evine gideceğiz."
Adrien'ın Evi
"Bu çok çok kötü bir fikir! Kesinlikle Adrien'a rezil olacağım!"
"Kendine güven,Marinette. Hadi,çal kapıyı." Marinette yutkunarak kapıya ilerledi.
"Argh,unut gitsin." Marinette geriye doğru ilerlerken kapı açıldı.
"Marinette?" Marinette'in gözleri faltaşı gibi açıldı.
"Aa..A-Adrien?"
"Naber,napıyorsun?"
"Ee..İyiyim ehehe."
"Gelsene." Kapıyı gösterdi.
"N-ne?!"
"Şey...Acelen varsa,sorun-"
"Hayır! Hayır canım. Geliyorum." Adrien gülümsedi. Marinette içeri girdi ama Chloe yoktu.
"Aslında Chloe buradaydı ama kuaförle randevusu varmış,gitti." Marinette sırıttı. Ama içinden. Biraz sohbet ettiler. Marinette bazen Adrien'ın ne kadar muhteşem olduğunu dışa vuruyordu. Adrien'ın kafası karışsa da birşey demiyordu.
"Şey,geç oldu. Kalkayım ben."
"Nasıl istersen." Adrien onu kapıya kadar geçirdi.
"Ç-çok iyi zaman geçirdim,s-sağol."
"Aslında bende. Hiç bu kadar gülmemiştim." Marinette hiç beklenmedik birşey yaptı.
Dudaklarını Adrien'ın yanağına bastırdı.
İkiside kızarırken Marinette koşarak uzaklaştı. Biraz koştuktan sonra durdu. Tikki minik pembe çantadan çıkarak kızın önünde durdu.
"Marinette..."
"Biliyorum."
"Neden-"
"Bilmiyorum!" Deli cesaretiyle onu öpmüş,sonra da kaçmıştı.
Bugün dünyanın en kötü günüydü.
