1.Bölüm

68 9 3
                                    

17 yaşındaydım. Bir trafik kazası sonucu ailemi kaybettim. Ve biliyordum ki bu hafta içerisinde almaya geleceklerdi beni , anlamzdım on yedi yaşındayım başımın çaresine bakardım ama kimsem yoktu nerede kalırdım...
Pek fazla yaşamdan zevk almazdım. İçime kapanık biriydim benim kafamda biri olmadığı sürece kimseyle birşeyimi paylaşmazdım.
Acılarımla yaşama sadece rap ile tutunuyordum. Duygularımı sadece rap ile ifade edebilrdim ben ...
☆☆☆☆☆☆☆☆
Zaman gelmişti, siyah renkli jeeple iki görevli beni almaya geldi. Hiç gitmek istemiyordum o yetimhaneye kalacak bir yerim yoktu ve birde kira ödyecek işim de. Zorunluydum kısaca...
Arabaya bindik ,Kadiköydeki yetimhanenin yolunu tuttuk.
Yetimhaneye gelmiştik , büyük demir bir kapıdan geçtikten sonra önümde duran dev binaya bakıyordum eski olduğu belliydi. Ne yapacaktım ben burada bir sürü gıcık ergen doludur şimdi burası. Fazla arkadaş sevmezdim derdimi anlayan benim kafamda biri olsun yeterdi bana. Hiç böyle bir arkadaşım olmadı , oturduğumuz semtte durumu iyi olan aileler vardı bizim de iyiydi işte . Mahallemdeki çocukların hepsi şımarıktı (zenginlikten) ...
Yetimhaneye girdik ve en üst kattaki yatakhaneye çıktık ,içeri girdiğimde tüm yüzler bana bakıyordu. Suratlarından kimin nasıl olduğu anlaşılıyordu.
Yanımda beni buraya getiren müdür konuşmaya başladı "evet gençler yeni arkadaşınız, hadi evladım tanıt kendini" diyerek bana döndü. En sevmediğim kısımda buydu, zaten eninde sonunda tanıyacaklardı saçma buluyordum. Zorunlu kılındığım için konuşmaya başladım "adım Server Uraz 17 yaşındayım" diyerek kısa tutmuştum ,uzun konuşmalardan nefret ederdim.
Gıcık bir gülüş atan bir çocuk konuştu"Hoşgeldin Server" dedi. Daha ilk günden sinirim bozulmuştu kendini ağa sanıyordu galiba , çok uğraşacaktım bununla. Bu fasılda geçtikten sonra müdür "görevliler çantanı dolabına yerleştirirler , isminide yazarlar . Almak istediğin eşyan olursa girer alırsın ,şimdi arkadaşlarınla yemekhaneye in "dedi. Bende kafamı salladım.
İnenlerin peşinden inerek yetimhaneyi buldum . Hiç yiyesim yoktu . Sıraya girip yemek tepsimi alıp en köşeye geçtim.
Bur süre sonra yatakhanede artislik taslayan çocuk ve tayfası yanıma doğru yaklaştı "burada yenisin Server bey, fazla ayak altında dolanma" dedi pişkin pişkin sırıtarak. Ayağa kalkıp kendimden emincesine "ben olsam senin yerinde bana bulaşmazdım" diyerek oraan ayrıldım.
Yuları dolabımın yanına çıktım kapa açıp kulaklığımı, kalemimi ve tüm acılarımda yanımda olan defterimi aldım. Çalışma odasını duvarlardaki yazılardan buldum,aslında müdür yetimhaneyi gezdirmeyi teklif etmişti gereksiz kabul etmemiştim.
Çalışma odasına girdiğimde en köşede benim yaşlarımda oturan biri vardı. Çok sessizdi gidip karşı masasına oturdum arada küçük bir paravan gibi bir şey vardı (her masada).
Kulaklığımı takip rapimi açtım, aklımı kyrcalayan kelimeleri kağıda dökmeye çalıştım.
Bir hayalim vardı; yazdığım rapleri seslendirip , çok fazla kişi tarafından dinlenmek , acıları olan bebim gibilere az da olsa derman olmak. Sonunda bir kaç cumle kurmaya başladım.
"Yalan olduğuna inanmaya başladım herşeyin . Yabancılaşmışım merkeze sustum neresi burası ben nerdeyim. Çek perdeyi , bitir bu derbiyi ölmek çözüm olsa şuan beynime yağdırırdım tüm mermiyi buna değer mi? Dinlerdim bıkmadan en sevdiğim müzikti kalbinin ritmi . Ben yeniden varken herşeye sense bu dansı terk edip gittin . Geride kalan sadece bir kalp bana oda yerle bir şimdi.
Sondan sigaramdın içmeye kıyamadığım terteniz pislik...

(Devemı için; pit10 ve özgün kaçkere dinleyin😆)

Diyerek satırlarıma son verdim. İçeriye yine o tayfa geldi liderleri olan sinir bozucu herif "ooo! gençler bakın iki pısırık bulmuş birbirini" karşımda oturan adını bilmediģim çocukla yüz yüze geldik , sinirle ayağa kalktı "kaybol şurdan Burak , sinirimi bozma" diye çıkıştı. Sırıttı "Wooow! Buğra bey sinirlendi Ömer Selim hadi kaçalım" diyerek kahakahayı bastılar
Bu ilkdi buyüzden sakin davrandım. Onlar odadan çıkınca "Ben Server , bunlar ne ayak" dedim. Kafasını defterden kaldırıp "Bende Buğra, bunlar okulun ve yetimhanenin ağası sanıyorlar kendilerini , boşver anca laf yapıyorlar " diye yanıtladı.
Anlamıştım zaten öyle olduklarını.
Saat 22:30 'a kadar sadece masada oturdum. Uyku saati 22:30 muş zaten.
Erken uyumaktan nefret ediyordum ve kurallara uymak beni sıkardı.
Yatağıma geçtim telefonumdan internete girip rap festivallerine bakındım.
Yarın okula gidecektim yeni, okulda ilk günümdü ,okuluda saçma bulurdum.
Saat 2'ye kadar internettte dolaştım. Zaman çabucak geçiyordu, kulaklığımı takıp yorganın altına girdim. Aklıma annem ve babam geldi. Onları çok özlemiştim onlarsız zordu her nekadar hayattalarken fazla takılmayı sevmesemde çok özlemişti böyle ayrılmak kötü olmuştu..
20 dakika içinde uykuya daldım...

Geçmeyen Rap Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin