inspiration // ziam

memories

Zayn;

Ellerimde 1.ayımız için hazırladığı defter duruyordu. Her sayfasında bir anımız vardı,her sayfasında aşkımız.

1 ay öncesinin tarihini atmış ve altına 'yaralarımızı onardığımız gün' yazmıştı. İlk sarıldığımız gün. Hiçbir zaman unutamadığım o eşsiz gün. Kütüphaneden mutluluk ve heyecanla çıkmıştım,gözlerimin dolmasına engel olamıyordum. Oradaydı. Tam karşımda duruyordu ve ağladığımı görünce aniden korkmuştu,o kadar kusursuz bir manzaraydı ki. Son 6 aydır takip ettiğim beni görmeyen adam karşımda gözlerim dolduğu için korkuyordu. Ne demem gerektiğini bilemedim,nasıl davranmam gerektiğini. Ben de sadece aylardır beklediğim şeyi yaptım,ona sarıldım. Ona tüm benliğim ile sarıldım. Öyle bir doladı ki kollarını etrafıma,sanki aniden üzerimde bir çatı belirmişti. Beni her şeyden koruyabilen bir kalkan gibiydi. Her yere yağmur yağsa bana tek su damlası gelmez gibi hissettim o an. Tüm yaralarım kapanıyor,tüm acılarım bitiyor gibi.

o günden 4 gün sonrasının tarihini atmış ve Louis ile tanışmamızı yazmıştı. Anlaşılan Louis'nin yanına gitmeden önce yazmıştı çünkü 'bu çocuktan nefret ediyorum ama Zayn çok seviyor ve bu yüzden tanışmak zorundayım' yazmıştı. Her zaman beni ondan kıskanıyordu. Louis en yakın arkadaşımdı ama hayatımda yeri gerçekten büyüktü,Liam'dan önce ki en büyük destekçim her zaman o olmuştu. Kıskanıp üzülmesini istemiyordum fakat kıskanınca küçük bir çocuk gibi dudak büzüp oturması çok hoşuma gidiyordu.

Her sayfada bir anımız vardı,beni ilk öptüğü günü yazmıştı ve benim utançtan kızardığımı. İlk birlikte uyuduğumuz geceyi,ilk birlikte olduğumuz geceyi. Beraber korkularımı yendiğimiz ve mezarlığa gittiğimiz günü. Her şeyi tek tek yazmıştı. Beni gizlice çektiği fotoğraflarımla dolu sayfalar vardı ve birlikte gülümsediğimiz,sarıldığımız fotoğraflar. Sabaha kadar içip sokaklarda koşturduğumuz zaman Niall'ın çektiği bir fotoğraf vardı. Bu fotoğrafı ne zaman görsem yüzümde ki gülümsemeye engel olamıyordum. Ben sarhoş olmuş önümü göremiyor gibi bakarken Liam bana bakıp kusursuz bir şekilde gülümsemişti. Her zaman baktığı gibi,aşkla.

Eskisi gibi değildim. Sert çocuk numaralarımı bırakmıştım. Kendime 1 aydır bir kez bile zarar vermemiştim,zararlı hiçbir şey kullanmadım. Düşünmekten uyuyamadığım geceler yaşadım elbette ama Liam her zaman beni sarılarak sakinleştirdi ve uyumamı sağladı. 1 aydır yanımdaydı ve ilk gece verdiği sözü hep tutmuştu. Yaralarımı sarıyordu,beni herkesten koruyordu ve sadece bana aitti.

Hayatım boyunca o mahallede ki insanlar gibi bir işe yaramayan birisi olacağımı düşünmüştüm. Babamın geride bıraktığı aileme uygun bir oğul,abi ve kardeş olamayacağımı fakat Liam'dan sonra her şey değişti. Önüme ördüğümü iddia ettiği tüm duvarlarımı yıktı. Babamdan sonra mesafe koyduğum herkes ile aramı düzeltmem için bana yardım etti. Yıllardan sonra anneme doya doya sarılmamı sağladı,kardeşlerim ile zaman geçirmem için vakitler yarattı. Aylardır görmediğim için hiçbir şey anlamadığım dersleri anlamam için sabahlara kadar uyumayıp not tuttu ve hepsini ezberlemem de yardımcı oldu. Sigarayı bırakmama yardımcı oldu ya da zorla bıraktırdı,her sigara içtiğimde beni bir gün boyunca öpmüyordu ve bu ceza bana ölüm gibi geldiği için sigara içmeyi kestim ve zaten Liam'ın dudakları kesinlikle sigaradan daha güzeldi.

Yedi ay önce takip etmeye başladığım,bir ay önce kavuştuğum Liam Payne hayatımda ki en büyük yere sahip insan olmuştu. Dediği gibi tüm yaralarımı sarmış bana en büyük mutlulukları yaşatmıştı. Aşkın ne demek olduğunu bilmeyen bu çocuğa en güzel aşk hikayesini yaşatarak öğretmişti. Mesajımda 'yüzümün her yerinde dudaklarını hissetmek istiyorum' yazdığım için bıkmadan her gün defalarca yüzümün her yerini öpmüştü. Özellikle burnumu,her seferinde suratında ki o kusursuz tebessümü ile yaklaşıp burnumu öpmüştü ve bu bile beni ne kadar masum sevdiğini bana gösteriyordu. İçimden geldiği için ona gün boyu iltifat ettiği zaman ne diyeceğini bilmeyerek utanan bu çocuk hayatımın anlamıydı ve bu beni şanslı hissettiriyordu. Bir ay öncesine kadar uzaktan 'imkansız' olarak gördüğüm günışığım şu an bana aitti ve sonsuza kadar bana ait kalacaktı,tıpkı benim ona ait olduğum gibi.

ve birlikte daha onlarca deftere sığacak kadar anılara sahip olacaktık.