Mutlimedia'daki müziği açın ve okuyun :)
Uyandığımda bir bankın üzerindeydim.Direk çantamı kontrol ettim ve her şey yerindeydi.
Nerede olduğumdan ise haberim bile yoktu. Ama evden uzak bir yerde olduğumdan emindim.
Karnım çok acıkmıştı ve bir şeyler almak için bir market arıyordum. Sonunda buldum ve abur cubur alıp marketten çıktım. Uyuduğum banka oturup aldıklarımı yedim.
Daha sonra çevreme bakındım tanrım dün sanki alkol almış gibiydim hiçbir şey hatırlamıyorum.
Eve dönmem gerektiğini biliyordum fakat annem ile babamın yüzünü bile görmek istemiyordum . Kesin şimdiye polise haber vermişlerdir. Banane ! Bize bunu yapmasaydılar zaten babamı yeterince görmüyordum yurt dışına çıktığı için bir de boşanma çıktı şimdi ! Evet süper !
Hayatım tam düzene girdi derken neden her şey mahvoluyor ?
Hayatım düzene girdi dedim de dün biz sinemaya gidicektik !
Of ! Her şey yine mahvolmuştu . Her zaman ki gibi bir kez daha .
Şu an tek istediğim Jackson'u görmekti . Belki de arayıp sesini duyabilirdim ? Telefonum yanımda değildi . Of Allahım !
Biraz daha kendime geldikten sonra ayağa kalkıp iyice çevremi dolaştım . Neredeydim ben ? Ara sokaklardan birinde olduğum kesin . Bu arada dün o kadar çok yürümüşüm ki ayaklarım ağırıyor ve sanırım şişti .
Biraz daha yürüdüm ...
Ah nerede olduğumu buldum !
Annemin iş yerinin acil çıkış kapısının oradaydım ve başıma bir şey gelmemesine çok sevinmeliydim çünkü şehirin bütün serserileri buralarda olurlardı .
Buraya kadar nasıl geldiğimi aklım elvermiyordu .
Ana caddeye çıktım ve bir taksiye bindim umarım eve kadar param yeterdi .
Taksi param yetti ve geriye sadece 2 TL kaldı.
Neyse umurumda değildi eve gelmiştim ne de olsa .
Anahtarım yanımdaydı. Kapıyı açtığımda Jesica ve annem evdeydi . Babam ise yoktu . Merak da etmiyordum doğrusu . Ne halleri varsa görsünler !
Jesica beni görünce bana doğru koşmaya başladı ve bana sarıldı .
Tek önemsediğim oydu zaten . Ah şimdi 18 yaşında olsaydım her şey böyle mi olurdu ?
Eminim eve gelmezdim bile .
Jesica'yı öpüp odama çıktım .
Aynaya baktığımda ise kendimi tanıyamadım !
Gözlerim şiş bir durumda , saçlarım darmadağın ve de makyajım akmış bir durumdaydım . İyi ki bir tanıdığa rastlamadım .
Daha sonra hemen telefonuma baktım. Jackson beni 3 kere aramıştı. Veronica ise 5 kere .
Şuan da Veronica'yı aramak bile istemiyordum.
Tek istediğim Jackson'du.
Jackson'u aradım...
Okulun önünde ki parkta buluşucaktık. Bana dün neden onu aramadığımı ve daha birçok soru sordu fakat hepsini buluşunca anlatıcağımı söyledim .
İlk önce yüzümdeki akan makyajı sildim. Daha sonra da saçımı topladım .
Üstümü değiştirmedim bile. Halim yoktu .
Kimseye bir şey demeden evden çıktım .
Parka vardığımda Jackson banka oturmuş beni bekliyordu. Heyecanlanmaya başlamıştım yine .
Jackson'un yanına gittiğimde gözlerimin şişliğinden anladı olsa gerek ''İyi misin Nancy ? dedi'' . Başımı evet şeklinde salladım fakat gözlerimden yaşlar süzülmeye başlamıştı bile.
Beni banka otutturduktan sonra gözyaşlarımı elinin tersiyle hafifce sildi.
''Konuşmak ister misin Nancy ? '' dedi .
''Annem ile babam boşanıyor . '' dedim.
''Ağlama bu dünyanın sonu değil ki'' dedi ve bana sarıldı .
Başımı göğüsüne yasladım ve daha da ağlamaya başladım. Daha fazla konuşamıyordum kelimeler boğazımda düğümlenmişti sanki ...
Eliyle çenemden tutup başımı hafifce kaldırdı ve bir kez daha akan gözyaşlarımı sildi. Bana baktı,gözlerimin içine ve gözleri git gide gözlerime doğru yaklaşıyordu .
Daha sonra dudağıma dudağını bastırdı...
O an bende ona karşılık verdim . Engellemedim ki bunu yapmak istemezdim zaten .
Daha sonra dudaklarını dudaklarımdan ayırdı ve gözlerimin içine bir kez daha bakarak beni alnımdan öptü .
İşte hayatımın erkeği !
