Hemen üstüme siyah dar bir kot ve beyaz t-Shirt geçirip üstüne koyu mavi gömleğimi giydim.Saçlarımı yapıp çantama bir defter attıktan sonra hazırdım. Bi şeyler atıştırıp yola koyuldum.
Okul o kadar da uzak değildi. Müzik dinleyerek yürüyordum işte. Her gün önünden geçtiğim durağın önünde bekleyen uzun boylu, siyah saçlı çocuk gözüme çarptı. "Fazlasıyla tatlı" diye düşünüp gülümseyerek yola devam ettim. O çocuğu düşünürken okula varmıştım bile. Hemen okul kapısının yanında beni bekleyen Kathniss'e doğru koştum. O, benim en yakın arkadaşımdı. Selamlaştıktan sonra sınıfa doğru yürüdük. O da ne? Durakta gördüğüm tatlı çocuk 2 arkadaşıyla gülüşüyordu. Gülerken o kadar yakışıklı gözüküyordu ki... Bi dakika, az önce bana mı baktı o? Bu düşüncelerimden 2 yakın arkadaşım Kathniss ve Rossy'nin sesiyle sıyrıldım. Rossy o çocuğa bakıyor olduğumu fark etmiş olacak ki bana göz kırpıp gülümsedi, ben de ona karşılık verdim. Çıkış zili çaldığında 2 arkadaşımla vedalaşıp kapıdan çıkıyordum ki, uzun boylu bir erkekle çarpıştım. Yüzüne bakmadan özür dileyip yoluma devam ederken arkamdan "Hey Jeniffer!" diye bana seslendi. Döndüm, bu o duraktaki çocuktu. Elinde tuttuğu paketle bana yaklaştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Her Şeye Rağmen
Teen FictionYataktan kalkıp yüzümü yıkadım. "Uyandım" demiyorum, çünkü zaten geceleri asla uyumam. Rahatça müzikle birlikte kendimi dinleyebildiğim tek zaman geceler. Annem ve babam uyuduktan sonra kahvemi alır ve çatı katındaki tavanı cam odamdan müzik dinleye...