İlk Buluşma

25 5 4
                                    

Sabah bağırarak uyandım. Dün babamla olanları rüyamda görmüştüm. Saate baktım; olamaz saat 10.42 ilk 3 dersi kaçırmıştım. Yavaşça doğruldum ve yüzümdeki yaraları makyaj malzemelerimle kapattım. Ayağım acısa da olabildiğince hızlı adımlarla okula ulaştım.
Teneffüs saatindeydik. Yarım saatlik teneffüste olduğumuzu fark ettim ve rahat bir nefes aldım. Gözlerim dünki çocuğu arıyordu. Neyse ki uzun arayıştan sonra onu bulmuştum. Onun o tatlı suratını görünce bileğimin şiştiğini unutup teşekkür etmek için ona doğru koşunca yere kapaklandım. Hemen yanıma koştu ve telaşlı bi şekilde "İyi misin? Neren acıyor?" diye sordu. Her ne kadar canım yansa da gülümseyerek "Önemli bi şey değil" dedim.bileğimin şişliğini fark etmiş olmalı ki, bileğimi göstererek "Bu şimdi mi oldu?" diye sordu. "Hayır, dün. Gerçekten önemli bi şey değil." dedim. "Yine yaptı aynısını o herif di mi?" diye bağırıp yanımızdaki duvarı yumrukladı.
Şaşkındım. Onun bu tepkisine anlam veremiyordum ve bu çocuğun beni çok iyi tanıdığını hissediyordum. Üstelik ben, onun adını bile bilmezken...
Sakinleşti. Beni elimden tutup ayağa kaldırdı ve bana destek sağlayacak şekilde koluma girdi. Biz kantine doğru yürürken Kathniss ve Rossy'nin imalı tatlı bakışları ve hınzır gülümsemeleri ile karşı karşıyaydım. Onlara "sonra anlatırım" işareti yaptıktan sonra yanımdaki ultra yakışıklı çocuğa verdim tüm dikkatimi. "Yaptıkların için çok teşekkür ederim. Anlaşılan o ki sen benim hakkımda çok fazla şey biliyorsun, ama ben senin hakkında hiçbir şey bilmiyorum. İlk sorum adının ne olduğu :) " dedim. Gülümseyerek "Edward. Ama arkadaşlarım kısaca "Edd" derler." dedi. Sesi sanki dünyanın en karizmatik sesiydi.
Bir süre sonra kantine ulaşmıştık. Köşedeki bi masaya oturup kahvelerimizi yudumluyorduk. Yanında da en sevdiğim çikolatadan almıştı. Bu çocuk gerçekten hakkımda çok şey biliyordu.
Ben çikolatamı yerken gözünün, ağzımın hemen yanındaki gamzeme takıldığını fark ettim. Ağzıma bakıp kıkırdıyordu. Gülerek "Ne, ne var?" diye sordum. Baş parmağını dudaklarıma yaklaştırırken kalbimin çok hızlı attığını hissettim. Baş parmağını ağzımın hemen yanına dokundurduktan sonra kaşlarını kaldırıp gülerek "Şu çikolatayı dikkatli ye, fazla tatlı gözüküyorsun." dedi.Ardından parmaklarını saçlarının arasına geçirerek saçlarını düzeltti. Tanrım, o nasıl karizmatik bir hareketti öyle! Evet bunu şu an resmen kendime ilan ediyorum; ben bu tatlı çocuğa, Edward'a AŞIK OLMUŞTUM!

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Apr 08, 2016 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Her Şeye RağmenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin