Kendime geldiğimde yatağımda yatıyordum. Ağzımda kan tadı vardı ve çenemde ılıksı bir sıvı hissettim. Hızlıca doğrulmayı denedim, kolumdaki ağrıyı hissedince kendime engel olamayıp acı bir ses çıkardım. Kendimi biraz zorladım ve ayağa kalktım. Başım dönüyordu. Odamdaki banyoya dengesizce yürüdüm. Banyodaki aynaya ulaştığımda bana neler olduğunu anlamakta zorlandım. Burnumdan çeneme uzanan pıhtılaşmış kanın tadını alabiliyordum. Sol gözüm hafif morarmış, ve tahminen el bileğim incinmişti. Ayak bileğim şişmiş, balon gibi olmuştu. Peki bunlar Nasıl oldu?
Sahilde kitap okurken omzuma dokunan eli nerede olsa tanırdım. Babamın eli... En son babamın sağ ayağıma çekiç indirdiğini hatırlıyorum.
Evet, babam bir sadistti. Bir de kitabımın arasındaki notu okumuş olacak ki, gözü dönmüş bir şekilde beni hiç dövmediği kadar dövdü. Beni en son 2 yıl önce çok değer verdiği saatinin kordonunu çizdiğimde bu denli dövmüştü. Diyorum ya; o bir sadist. Saçma sapan şeylere gözü döner.
Her neyse yorulmuştum ve fazlasıyla canım yanıyordu. Yüzümü temizleyip bileğimi sardım. Yüzümdeki ve ayağımdaki şişliklere buz sarıp yatağıma uzandım. Annem evde yoktu; olsa zaten babamın beni dövmesine izin vermez, kendisini dövmesi için önüme atlardı.
Fazlasıyla yorgundum. Olanları düşünürken uyuya kalmışım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Her Şeye Rağmen
Teen FictionYataktan kalkıp yüzümü yıkadım. "Uyandım" demiyorum, çünkü zaten geceleri asla uyumam. Rahatça müzikle birlikte kendimi dinleyebildiğim tek zaman geceler. Annem ve babam uyuduktan sonra kahvemi alır ve çatı katındaki tavanı cam odamdan müzik dinleye...
